Türkiye medya ve siyaset dünyasının en polarize edici ve tartışmalı isimlerinden biri olan Hilal Kaplan (d. 15 Ağustos 1982), kariyerini gazetecilik, köşe yazarlığı ve bürokrasi ekseninde inşa etmiştir. Kendisi, eleştirel bir "aktivist" duruş sergilediği ilk yıllarından, hükümete yakın "yandaş" olarak nitelendirildiği son dönemine kadar, kamuoyunda sürekli bir tartışma konusu olmuştur.

Benjamin Franklin kimdir?
Benjamin Franklin kimdir?
İçeriği Görüntüle

Kimdir ve Eğitim Hayatı

İstanbul'da Çankırılı bir ailenin çocuğu olarak 1982 yılında doğan Hilal Kaplan, eğitim hayatında sosyal bilimlere odaklanmıştır.

  • Lisans ve Yüksek Lisans: İstanbul'daki Köy Hizmetleri Anadolu Lisesi'nden mezun olduktan sonra, İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nü (2004) tamamladı. Yüksek lisans derecesini ise 2009 yılında Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü'nden aldı.
  • Akademik Çalışması: Yüksek lisans tezi, siyasi tartışmaların merkezine oturmuştur. "On the 'Undead' Father of Turkey: The Impossible Mourning of Young Atatürkists" (Türkiye'nin 'Ölmeyen' Babası Üzerine: Genç Atatürkçülerin İmkansız Yası) başlıklı tezi, Türkiye'deki laik-muhafazakar eksenindeki tarihsel ve toplumsal kutuplaşmaya dair eleştirel bir sosyolojik analiz sunmuştur.

Kariyerinin Evrimi: Aktivistten Hükümet Desteğine

Hilal Kaplan'ın kariyer yolculuğu, Türkiye siyasetindeki değişimi de yansıtan belirgin bir dönüşüm geçirmiştir.

  • İlk Dönem: Eleştirel Ses (Taraf ve Yeni Şafak): Kariyerinin başlangıcında, özellikle başörtüsü yasağı ve demokratikleşme gibi konularda güçlü bir sivil toplum ve aktivist duruş sergiledi. Başörtüsü yasağını merkeze alan ortak kitap çalışması "Henüz Özgür Olmadık" ile dikkat çekti. Taraf ve Yeni Şafak gibi gazetelerde yazdığı dönemde, geleneksel siyasi otoriteyi eleştiren, "özgürlükçü muhafazakar" bir çizgiye sahipti. Bu dönemdeki duruşu, ona 2012'de Türkiye ve Ermenistan Diyalog Ödülü gibi çeşitli ödüller getirmiştir.
  • Kilit Rol: Akil İnsanlar Heyeti: 2013 yılında, Çözüm Süreci devam ederken oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti'nin Ege Bölgesi üyesi olarak görev aldı. Bu görev, onun siyasi süreçlerdeki aktif rolünü pekiştirdi.
  • Son Dönem: Hükümet Çizgisi (Sabah ve TRT): Zamanla siyasi pozisyonu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hükümetini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı koşulsuz destekleyen bir çizgiye kaydı. Köşe yazarlığını uzun süre Sabah ve Daily Sabah gazetelerinde sürdürdü.
  • Bürokratik Atama: Gazetecilik kariyerinin zirvesini, 2021 yılında TRT Yönetim Kurulu Üyeliği'ne atanmasıyla yaşadı. Bu atanma, siyasi duruşunun bürokratik bir ödülle taçlandırılması olarak yorumlanmış ve kamuoyunda büyük tartışmalara neden olmuştur.

Tartışmalar ve Siyasi Konumu

Hilal Kaplan, Türkiye'deki ideolojik çatışmanın merkezinde yer alan bir isimdir.

  • "Pelikan" İddiaları: Basında, AK Parti içindeki güçlü bir etki grubu olarak bilinen ve sosyal medyada örgütlenen "Pelikan" grubunun üyelerinden biri olduğu iddia edilmiştir. Bu iddialar, özellikle eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun görevden ayrılmasıyla sonuçlanan siyasi krizde gündeme gelmiştir.
  • Sert Eleştiriler: Siyasi muhalifleri ve eski yol arkadaşları tarafından, başlangıçtaki demokrasi aktivisti kimliğini bırakarak, mevcut iktidarın güçlü bir savunucusu ve sözcüsü haline geldiği gerekçesiyle sıkça eleştirilmektedir.

Özel Hayatı

Hilal Kaplan, özel hayatını genellikle göz önünde yaşamış, ancak son dönemde önemli bir değişiklik yaşamıştır.

  • Birinci Evlilik: 2007 yılında gazeteci ve yazar Süheyb Öğüt ile evlendi. Bu evlilik, Kaplan'ın kamuoyu tarafından tanınmasında ve siyasi çevrelerle ilişkilerinde önemli bir rol oynamıştır. Çiftin bu evlilikten iki çocuğu (Yusuf Derda ve Tayyip Seha) dünyaya gelmiştir. Kaplan ve Öğüt, 2022 yılında boşanmıştır.
  • İkinci Evlilik: 2023 yılında ise Tevfik Emre Sarı ile evlenmiştir.

Hilal Kaplan, kişisel tercihleri ve ideolojik duruşuyla Türkiye’deki muhafazakar siyasetin karmaşık yapısını ve medyanın siyasallaşma sürecini en net yansıtan figürlerden biri olarak kabul edilmektedir. Başlangıçtaki idealist duruşu ve yüksek lisans teziyle edindiği entelektüel saygınlığı, ilerleyen yıllarda aldığı siyasi pozisyonlar nedeniyle sürekli bir tartışma kaynağı olmuştur.

Kaynak: HABER MERKEZİ