Artık her gece korkuyla
yatağından fırlayıp kalkacaksın ey israil!
Kana bulanmış Gazzeli
yavrular her gece gelip boğazına sarılacak ey canavar israil!
Gözleriniz tam uykuya
varmışken çocukların feryadıyla sarsılıp uyanacaksın ey israil!
Senin de üzerine bombalar
yağarken alevler arasında boğuşurken birden gözlerini açacaksın ey canavar
ruhlu israil!
Dinle ey lanetli kavim!
Bugüne kadar zaten Davud’un
lisanıyla, Meryemoğlu İsa’nın lisanıyla lanetliydin,
Şimdi de o peygamberler kadar
masum ve günahsız Gazzeli yavruların lisanıyla lanetlisin ve kıyamete kadar
taşıyacaksın bu laneti ve cehennemde son bulacak bu lanetli yolculuğun ey
mel’un İsrail!
Ey peygamber katilleri!
Sizden ne beklenirdi ki,
yeryüzünde sadece size nasip olmuştur bu eşkıyalık, bu peygamber katilliği!
Ey peygamberler kadar masum
ve günahsız yavruların üzerine ölüm yağdıran vicdansız caniler!
Üzerinde dolaştığınız o
mübarek Filistin topraklarında yatan ne kadar peygamber varsa iyi bilin ki
hepsinin ruhu sizden muazzeptir, rahatsızdır bir an önce sizin üzerlerinden
atılacağınız günü hasretle beklemektedirler.
Ey gasıp ve eşkıya israil,
İyi bil ki gözünü hiç uyku
tutmayacak, gasp ettiğiniz evlerin sahipleri her gece gelip sizi kovacaklar,
taşlayacaklar!
Sadece geceleri değil
gündüzleri de asla rahat yüzü göremeyeceksin ey vahşi israil,
Karşılaştığın herkes senin
yüzüne tükürecek ve sana lanet okuyacak.
Her kıpırtıyı, her fısıltıyı
kendi aleyhinize zannedeceksiniz,
Ey İsrail, bundan böyle
nerede bir Müslüman genç görseniz her birini bir Hamaslı zannedeceksiniz,
dizlerinizin bağı çözülecek, yüzünüzün rengi atacak, kaçacak delik arayacaksın!
Biliyorsun ki hunharca
katlettiğin o çocukların her birinin kardeşi yarının Haması olacak.
Ey israil, kısacası sen de çok iyi biliyorsun ki sen artık bittin, senin yenilmezliğin yenildi, senin demir kubben kevgire döndü, ecelin çok yakın, hem de çok yakın!