Eğitim Bir-Sen Batman Şubesi Yükseköğretimle ilgili değerlendirme ve taleplerde bulundu. Yapılan açıklamada, “Türkiye’deki genç nüfusun büyüklüğü, her yıl yükseköğretime geçiş sınavlarına başvuran kişi sayısındaki artış, yükseköğretime yönelik talep, yükseköğretim ile nitelikli iş gücü ve ekonomik gelişme arasındaki ilişkiler dikkate alındığında, yükseköğretim sisteminin büyümesine yönelik daha etkin politikalar takip edilmelidir. Gençlerin yükseköğretim taleplerini karşılamak ve onlara daha iyi bir gelecek sunmak için, yükseköğretim sisteminin çok daha etkin bir şekilde çalışması bir zorunluluktur. Dünya yükseköğretim sistemindeki eğilimler, Türkiye’de yükseköğretime yönelik talep, rekabet edebilirlik ile yükseköğretim arasındaki ilişkiler dikkate alındığında, Türkiye’de yükseköğretim sistemindeki genişleme sürdürülmelidir. Ayrıca, bu büyümenin beraberinde yükseköğretime erişimi artırma, iş piyasasının ve toplumun taleplerine cevap verme ile eğitim kalitesini artırma gibi hedefler birlikte gözetilmelidir. Bu çerçevede, politika yapımı açısından temel odak, büyümenin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinden ziyade, bundan sonraki büyümenin nasıl daha iyi yönetileceği ve planlanacağı olmalıdır.” Denildi.

Açıklamanın devamında, “Yükseköğretime ve bilimsel araştırmalara yönelik son yıllarda yapılan yatırımların ne ölçüde başarılı olduğunun tespit edilmesi, etkinliğinin izlenmesi ve değerlendirilmesi oldukça önemlidir. Zira bu tür izleme ve değerlendirme çalışmaları olmaksızın, mevcut sistemin aksayan yönlerini ortaya koymak ve dolayısıyla iyileştirmek için potansiyel müdahale alanlarını tespit etmek mümkün değildir. Söz gelimi, gençlerin mevcut yükseköğretim kontenjanlarının bir kısmına neden ilgi göstermediklerine ilişkin araştırma ve programlarda güncelleme yapılmalıdır. “denildi.

AÇIK ÖĞRETİMİN YÜKSEKÖĞRETİM SİSTEMİ İÇİNDEKİ PAYI AZALTILMALIDIR

“Açık öğretim, yüz yüze eğitimden faydalanması mümkün olmayan veya uzaktan eğitimi tercih eden kişiler için önemli bir imkândır ve hizmet sunmaya devam etmelidir. “denilen açıklamada, “Ancak, yükseköğretim sisteminde açık öğretimdeki öğrenci sayısı yüz yüze öğrenim gören öğrenci sayısını geçmiş durumdadır. Hatta Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ndeki öğrenci sayısı Türkiye’deki tüm lisans ve ön lisans programlarındaki öğrenci sayısından fazladır. Açık öğretim öğrenci sayısının aşırı artışı, yükseköğretim sisteminin genel imaj ve kalitesini tehdit eden bir boyuta dönüşmüştür. Öte yandan, açık öğretime yerleşen öğrenci sayısının azaltılmasına yönelik alınan kararlara rağmen, açık öğretim sistemindeki öğrenci sayısı hızlı bir şekilde artmıştır. Dahası, yüz yüze öğrenim gören öğrenci sayısı 2018 yılında ilk kez azalmıştır. “ifadeleri kullanıldı.

“NİTELİKLİ İNSAN KAYNAĞININ YETİŞTİRİLMESİNE ÖZEL ÖNEM VERİLMELİDİR”

Gaziantep’te 19–21 Aralık Tarihlerinde Birçok İlçede Planlı Elektrik Kesintisi Uygulanacak
Gaziantep’te 19–21 Aralık Tarihlerinde Birçok İlçede Planlı Elektrik Kesintisi Uygulanacak
İçeriği Görüntüle

Açıklamada, “Türkiye’de yükseköğretimden mezuniyet oranları son yıllarda oldukça hızlı bir artış eğilimindedir. Bu artışa rağmen, gerek 25-34 yaş arası gerekse 25-64 yaş arası baz alındığında, Türkiye, yükseköğretim mezun oranının en düşük olduğu OECD ülkelerinden biridir. Buna ilaveten, yüksek lisans ve doktora mezunları açısından bakıldığında, Türkiye’deki mezun sayıları ilk on büyük ekonomiye sahip olan ülkelerin mezun sayılarından oldukça geridedir. Türkiye’nin katma değeri yüksek ürünler üretebilmesi ve ekonomide bir sıçrama yapabilmesi için yüksek eğitimli ve kalifiye uzman sayısının artırılması gerekmektedir. Bunun için lisans, yüksek lisans ve doktora mezunu sayısının acilen artırılması gerekmektedir. Buna ek olarak, yükseköğretimde yaşanan büyümenin nitelikli bir yönelimle sürdürülebilmesi amacıyla doktora mezunu öğretim üyesi sayısını artırmayı temin edebilecek programların daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir. Raporumuzda da kapsamlı bir şekilde vurgulandığı üzere, Türkiye’de kronik bir öğretim üyesi açığı vardır. Türkiye’nin, yükseköğretim sisteminde en büyük on ekonomiye sahip ülkelerin ortalaması standartlarında bir eğitim verebilmesi için, en az 91 bin öğretim elemanına ihtiyacı vardır. Bu açığını kapatılması için acil bir seferberlik başlatılmalıdır. “denildi. ŞEVKİ ASLAN

Muhabir: Editör