Amirallerin bildirisiyle ilgili
yazılar okumaktan sıkılmışsanız buyurun buradan devam edelim…
Köşe yazanlar her zaman
kendilerine “Yarın-gelecek hafta ne yazsam?” sorusunu sorarlar. Şu cümleyi çok
okumuşluğum vardır: “CHP var olduğu sürece köşe yazarları yazı yazmakta sıkıntı
çekmezler”…
Görünen o ki artık AK Parti de
köşe yazarlarının hammaddesi…
Yazımı yazmadan önce
gündeme şöyle bir göz atayım, diye bilgisayarımı açarken watsaptan bana bir
bildirim geldi. Bir arkadaşım bana bir link (bağlantı) atmıştı. Prof. İhsan
Süreyya Sırma ile bir röportajdı bu. Videoda bir gazeteci “Müslümanlar AK
Parti döneminde İslami açıdan daha iyi bir konumda mı?” sorusunu soruyor,
Prof. İhsan Süreyya Sırma’ya…
Hoca “Bunu ne kadar yayınlarsınız
bilmiyorum, belki sansür uygulayacaksınız ama” diye gülümseyerek başlıyor
konuşmasına. Sonra da uzun bir cevap veriyor:
“Müslümanlar AK Parti döneminde
çok daha fazla rahata kavuştular, seküler oldular, dünyevi oldular. 15 sene
önceki İslamî şuuru kaybettiler”…
Tam burada araya girip “Tamam da
dünyevileşmişlerse, İslami şuurlarını kaybetmişlerse suç AK Parti’nin mi?”
Sorusunu sormak isterdim. Ama gazeteci sormuyor, İhsan Hoca devam ediyor:
“İnsanlar Kur’an’da bahsettiğimiz
İslam’dan uzaklaştılar. Dünyaya daldıkça dini unuttular. Bir şekilde bunu
telafi etmek lazım. Müslümanlar seküler olunca güzel evler yaptılar. Güzel
bahçeler yaptılar. Lüks arabalar aldılar ama hiç biri kitap almıyor.
Müslümanlar kitap almaz oldular. Başka çevreler kitap okuyor ama Müslümanlar
okumuyor. Okumayınca da İslam’a aykırı durumlar oluşuyor.”
Burada yine araya girer: “Tamam
da hocam AK Parti mi ev al kitap alma, diyor? Millet okumuyorsa AK Parti’nin
suçu ne?” diye yine sorardım. Ama gazeteci dinlemeyi tercih ediyor.
İhsan Süreyya Hoca devam ediyor:
“Bakın size bir örnek vereyim; bundan 20 sene önce Müslümanlar arasında boşanma
pek olmazdı. Ama şimdi evlenen her çiftten 7-8’i boşanıyor. Çünkü İslam’ı
bilmiyorlar. İslam’ı bilmeyince dünyevi olarak bakıyorlar. Kız şunları şunları
isterim, anan-babanla yaşamayacaksın, diyor. Oğlan da ben üniversite mezunu
isterim diyor. Yani olaya dünyevi bir gözle bakıyorlar, İslam’ı unuttular.”
Burada yine araya girer ve “Hocam
AK Parti mi onlara İslam’ı unutun, dedi? Diye sorardım. Ama gazeteci dinlemeyi
tercih ediyor.
İhsan Süreyya Hoca sözlerini şu
cümleyle bağlıyor: “Böyle giderse felaket olur” diye düşünüyorum. Aha burada
ben de İhsan Hoca gibi düşünüyorum…
Doğrusu bir aile felaketiyle
karşı karşıya olduğumuz bir gerçek. Bunun sorumlusu AK Parti mi? İstanbul
Sözleşmesi mi? Cins kadın dernekleri mi? Daha isimlerini bilmediğimiz
anlaşmalar mı? İzlenen sosyo-politik ve ekonomik politikalar mı? O da ancak bir
sosyoloji laboratuvarında sosyolojik bir tahlil sonucu anlaşılabilir…
Muhabir burada araya giriyor.
Anlaşılan o ki Hoca onu ikna etmiş ve bir sorunun olduğunu ona kabul ettirmiş.
Muhabir; “Peki hocam, sorunun çözümü nedir?” diye soruyor. Hoca şöyle
cevaplıyor: “Müslümanların önce dinlerini öğrenmeleri lazım. Peygamberi
öğrenmeleri lazım. Müslüman gençliği futbolcuları tanıdığı kadar sahabeyi
tanımıyorlar. Peygamberi tanımıyorlar. Peygamberin mücadelesini bilmiyorlar…”
Burada yine araya girer hocayı
bulmuşken Peygamberin mücadelesinin ne olduğunu sorardım. Hoca biraz
sinirlenerek ve kızarak devam ediyor:
“Kur’an-ı hele Kur’an-ı hiç
bilmiyorlar. Açıp okumuyorlar. Böyle olunca da tamamen dünyevi bir hayat
geçiriyorlar. Telefonla internetle sabaha kadar vakit geçiriyorlar. Hayatları
böyle geçiyor. Onun için tekrar okumaya dönmeleri lazım, diye
düşünüyorum.” Diye bitiriyor. Prof. İhsan Süreyya Sırma.
Bilmiyorum artık siz ne
diye düşünüyorsunuz? Yoksa zihniniz amirallerin bildirisiyle mi meşgul?
Her şeyi boş verelim, Hocanın
dediği gibi okumamıza dönelim.
Nasıl bir okuma? Rabbinin adıyla
oku! Boş okuma!