Söğüt yaptığı yazılı
açıklamada, “HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, 28 Şubat Postmodern darbesinin 25.
Yıldönümünde bütün antidemokratik müdahaleleri nefret anıyoruz. HAK-İŞ olarak
onurlu tarihimizde olduğu gibi bugün de darbe, muhtıra ve başka kılıflara bürünmüş
antidemokratik müdahaleleri reddediyoruz. Bu tür yollara tevessül edenleri
şiddetle kınıyoruz.” Dedi.
Söğüt açıklamasının
devamında, “28 Şubat, Türk demokrasi tarihine bu ülkenin gerçek sahiplerinin
tasfiye edilmeye çalışıldığı bir süreç olarak kara bir leke olarak geçmiştir.
İnsan onuru ve haysiyetinin ayaklar altına alındığı bir süreç bütün dünyanın
gözleri önünde yaşanmıştır. Başörtülerinden dolayı üniversite kampüslerine
alınmayan, coplanan, yerlerde sürüklenen, ikna odalarına alınan kız öğrencilerin,
kendi ülkelerinde eğitim hakkı ellerinden alınmıştır. Kadınların
başörtülerinden dolayı kamuda çalışma hakkı ellerinden alınmış, ehliyet ve
pasaport dahi verilmemiştir.” İfadelerini kullandı.
Söğüt şunları söyledi: “28
Şubat “postmodern” darbesinin üzerinden uzun yıllar geçtikten sonra da olsa
sorumluların yargılanması, Türkiye demokrasi tarihi ve darbelerle hesaplaşma
açısından önemli bir girişim olmuştur. Ancak yaşanan bunca insan hakkı
ihlalleri, bunca acı ve gözyaşının hesabının tam olarak sorulamadığı endişesini
taşıyoruz. 28 Şubat Post Modern Darbesinin, medya, iş dünyası,
sivil Bürokrasi ve yargı ayağından da hukuk önünde hesap sorulması, 28 Şubat
sürecinin tüm boyutlarıyla hesaplaşılması için hukuki bir
gerekliliktir. Çünkü dünyanın gözleri önünde yaşanan ve insanlık
onurunu ayaklar altına alan bu utanç verici duruma maalesef bir kısım sivil
toplum örgütleri sessiz kalmış, hatta bu sürecin taşeronluğunu yapmıştır. Bazı
sivil toplum örgütleri yine kendi deyimleriyle oluşturdukları “Beşli Çete” ile
üyeleri olan işverenlere, esnafa ve emekçilere ihanet etmiştir. O dönemde
hükümeti yıkma görevi üstlenen medya örgütlerinden iş dünyasına, meslek
kuruluşlarından işçi örgütlerine, yargı mensuplarından üniversite mensuplarına
ve siyasetçilere kadar süreçte aktif olarak rol alanlar hala sorgulanmamıştır.
Türkiye’de kimsenin darbenin adını ağzına dahi almaması için, 28 Şubat tüm
bağlantıları ile açığa çıkarılmalıdır.”
Türkiye halkının darbelere
geçit vermeyeceğini belirten Söğüt, “Türkiye’de demokrasinin askıya alındığı
bütün süreçler çalışanların ve emekçilerin zarar görmesine neden olmuştur. Bu
nedenle nereden gelirse gelsin her türlü darbeye ve başka kılıflara bürünmüş
antidemokratik müdahalelere karşı olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. 15
Temmuz Hain darbe girişimine karşı tankların, tüfeklerin ve silahların
karşısında göğsünü siper eden kahraman halkımız, bundan sonra da hiçbir darbe
girişimine müsaade etmeyecektir.” Dedi. M. EMİN URAZ




