Güngören Belediyesi Genç Osman Kültür Merkezi'nde yoğun katılım ile gerçekleşen programa, İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş konuşmacı olarak katıldı.
Tesettüre yeni giren genç kızların da katılım sağladığı program için farklı ilçelerden gelen yüzlerce bayan salonu hınca hınç doldururken misafirlerin oturabilmesi için salon kenarlarına ek sandalyeler konuldu.
Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılışında konuşan TESSEP Başkanı Bildane Kurtaran, yüzyıllardır İslam'a ve İslam'ın kutsallarına savaş açanların önce tesettüre, tesettür üzerinden de Müslüman kadınının kimliğine savaş açtıklarını söyledi.
"Tesettürün içini boşaltıp ruhunu katletmek istediler ama başarılı olamadılar ve olamayacaklar"
Zamana ve zemine göre metotları değişse de hedeflerinin asla değişmediğini belirten Kurtaran, "Kimi zaman özgürlük kavramıyla, kimi zaman kadın hakları, eşitlik maskesinde sahneye çıktılar. Kimi zaman moda, estetik ve kozmetik üzerinden mümin bedenlerden tesettürü sıyırmaya çalıştılar. Kimi zaman da kapital çarkların arasında kadını bir metaya dönüştürerek, idrakleri kölelik zihniyeti ile bağlayarak tesettürü toplumun ruhundan sökmeye çalıştılar. Tesettürün içini boşaltıp yozlaştırarak seküler kavramlarda, kültür emperyalizmi ekseninde cesede dönüştürerek ruhunu katletmek istediler. Ancak hiçbir zaman tam anlamıyla başarılı olamadılar ve olamayacaklar. Çünkü iman ile yoğrulmuş milyonlar, daima bu kutlu eylemin muhafızı olarak en izzetli şekilde tesettürün önünde set oldular." dedi.
Ayağının tozuyla Suriye'den gelerek programda bir konuşma yapan İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş, Batı dünyasının Suriye'de neler olup bittiğine bakmadan örtünmenin mecbur olup olmayacağını, içkinin yasaklanıp yasaklanmayacağını sorduğunu, küfrün en önemli sac ayağının örtüsüzlük ve içki olduğunu söyledi.
Örtünmenin yalnızca fıkhi bir mesele olmadığını, Allah'ın insanlığa ilk emrinin örtünme olduğunu aktaran Göktaş, ilk uyarının da Hazreti Adem üzerinden verilen örnekte şeytanın insanı örtüsüzlükle fitneye düşürmemesi için dikkatli olması gerektiğine ilişkin uyarı olduğunu hatırlattı.
Örtünmenin İslam'ın şiarlarından, Allah'ın ayetlerinde biri olduğunu vurgulayan Göktaş, güzelce örtünen bir kadının insana Allah'ı hatırlattığını, Allah'ı hatırlayan müminlerin kalplerinin ürperdiğini, kafirlerin ise nefret duyduğunu ifade etti.
"Müslüman'ın her yerde Allah'ı hatırlatmak gibi bir görevi vardır"
Göktaş, "Bugün yeryüzünde İslam'ı vahyi en güzel, en hızlı şekilde anlatan şey örtüdür. Güzelce örtüne bayanlar çarşıya-pazara çıkıp yürümelidir. Çünkü diyarı İslam demek İslam'ın uygulandığı, Allah'ın hatırlandığı yerdir. Mademki bayanlar bu halleri ile Allah'ı hatırlatıyor o zaman dışarıda olmalılar. Eğer İslam dışarıda olmazsa oluşan boşluğu küfür doldurur. Daru'l İslam demek istense de Allah'ın unutulmadığı yerdir. Çünkü Daru'l İslam'da caddeler, okullar, ekranlar, kitaplar Allah'ı hatırlatır. Bayanlar bu konuda çok ciddi bir yer tutmaktadır. Kafirlere sorun isterseniz dışarıda, okulda, kampüste olmanızdan razılar mı? Değiller… Bayanların, İslam'ın dışarıda olması gerektiğinin en büyük delili budur. Müslüman'ın her yerde Allah'ı hatırlatmak gibi bir görevi vardır. Peygamber Efendimiz bir hadisinde, 'sizin en hayırlınız görüldüğünde Allah'ı hatırlatandır' buyuruyor." dedi.
Örtünme ile ilgili yaptığı çalışmalar nedeniyle TESSEP tarafından plaket takdim edilen İlahiyatçı Yazar Mehmet Göktaş, dua ile sona eren programın çıkışında tüm katılımcılara hediye edilen "örtünme çağrısı" isimli kitabını misafirler için imzaladı. (İLKHA)
Kaynak: İLKHA