İsrail başbakanı Benyamin Netenyahu’nun son günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında sarfettiği sözler, akıllara geçmişte Türkiye-İsrail arasındaki ilişkilerin nasıl olduğu sorusunu getirdi. Bu bağlamda akıllara ilk gelen sorulardan bir tanesi de “İsrail’i ziyaret eden ilk Türk başbakanı kimdir?” sorusudur.
İsrail'i ziyaret eden ilk Türk başbakanı Tansu Çiller'dir. Bu tarihi ziyaret, 4 Kasım 1994 tarihinde gerçekleşmiştir ve Türkiye-İsrail ilişkilerinde bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Ancak bu ziyaret, hem Türkiye içinde hem de uluslararası alanda çeşitli eleştirilere maruz kalmıştır.
Tansu Çiller'in Ziyareti ve Bağlamı
Tansu Çiller'in İsrail ziyareti, Soğuk Savaş sonrası değişen Ortadoğu dengeleri ve Türkiye'nin dış politika arayışları bağlamında ele alınmalıdır. 1990'ların ortaları, İsrail ve Arap ülkeleri arasında barış çabalarının yoğunlaştığı bir dönemdi. 1993'teki Oslo Anlaşması ile İsrail-Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) arasında barış süreci başlamış, bu da bölgedeki birçok ülkeyle ilişkilerin normalleşmesinin önünü açmıştı. Türkiye de bu yeni denge içinde bölgesel konumunu güçlendirmek ve diplomatik olarak daha aktif bir rol oynamak istiyordu. Çiller'in ziyareti, bu politikaların bir uzantısı olarak görülebilir. Ziyaret sırasında ekonomik ve askeri işbirliği konuları ele alınmış, iki ülke arasında bir stratejik ortaklığın temelleri atılmıştır.
Çiller'in ziyareti, sadece siyasi bir nezaket ziyareti değil, aynı zamanda iki ülke arasındaki güvenlik, ekonomik ve kültürel işbirliğini güçlendirmeyi amaçlayan stratejik bir hamleydi. Ziyaret sırasında dönemin İsrail Başbakanı İzak Rabin ve Dışişleri Bakanı Şimon Peres ile bir araya gelmiş, Filistin meselesi ve bölgesel güvenlik konuları ele alınmıştır. Bu ziyaret, Türkiye ve İsrail arasında daha sonra askeri ve ticari alanlarda imzalanacak anlaşmaların da önünü açmıştır.
Ziyarete Yönelik Eleştiriler
Tansu Çiller'in İsrail ziyareti, Türkiye'de ve dış politik çevrelerde ciddi eleştirilere neden olmuştur. Bu eleştiriler genellikle şu noktalarda yoğunlaşmıştır:
- Filistin Meselesi: Eleştirilerin başında, ziyaretin Filistin sorunu ve Kudüs'ün statüsü gibi hassas konularda Filistin tarafının yeterince desteklenmemesi yönündeydi. İslamcı ve solcu çevreler, Türkiye'nin Müslüman bir ülke olarak Filistin halkının haklarına daha güçlü bir şekilde sahip çıkması gerektiğini savunuyordu. Ziyaret, Türkiye'nin geleneksel Filistin yanlısı politikasından uzaklaşması olarak yorumlandı.
- Arap Dünyası ile İlişkiler: Türkiye'nin İsrail ile yakınlaşmasının, Arap dünyası ile olan ilişkilerini olumsuz etkileyeceği endişesi dile getiriliyordu. Bazı eleştirmenler, bu ziyaretin Türkiye'yi Ortadoğu'da yalnızlaştırabileceğini ve Arap ülkelerinin güvenini sarsabileceğini belirtiyordu.
- İç Politika Faktörleri: Ziyaret, Tansu Çiller'in başbakanlığı dönemindeki siyasi mücadelelerin bir parçası olarak da ele alınmıştır. Çiller'in bu hamlesinin, içerideki siyasi rakiplerine karşı dış politikada bir başarı hikayesi yaratma amacı taşıdığı iddia edilmiştir.
Türkiye-İsrail İlişkilerine Etkisi
Tansu Çiller'in ziyareti, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Bu ziyaretin ardından iki ülke arasındaki ilişkilerde önemli gelişmeler yaşanmıştır:
- Stratejik Ortaklık: 1990'ların sonlarında iki ülke arasında askeri, istihbarat ve ekonomik alanda güçlü bir stratejik ortaklık kurulmuştur. Bu dönemde askeri tatbikatlar düzenlenmiş, savunma sanayii işbirliği artırılmıştır. İsrail, Türkiye için önemli bir silah ve teknoloji tedarikçisi haline gelmiştir.
- Ekonomik İlişkiler: Ziyaretle birlikte ticaret hacmi de artmıştır. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşmaları imzalanmış, ekonomik ilişkiler çeşitlenmiştir.
- Krizler ve Gerginlikler: 2000'lerin ortalarından itibaren Türkiye-İsrail ilişkileri, Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlar, Mavi Marmara baskını gibi olaylar nedeniyle gerginlik yaşamıştır. Bir dönem stratejik ortaklık seviyesine ulaşan ilişkiler, diplomatik krizlere sahne olmuştur. Bu gerilimler, iki ülke arasındaki derin bağların ne kadar kırılgan olduğunu göstermiştir.
Tansu Çiller'in 1994 yılındaki ziyareti, Türkiye'nin Ortadoğu politikasında bir dönüm noktasıdır. Ziyaret, İsrail ile kurulan stratejik ortaklığın başlangıcını simgelerken, aynı zamanda bu yakınlaşmanın getirdiği diplomatik ve siyasi eleştirileri de beraberinde getirmiştir.





