Terör şebekesi katil israilin yedi ayı aşkın bir
süredir Gazze’ye yönelik saldırıları, Refah kentini kapsayacak şekilde
genişletildi. Küçücük bir alana sıkıştırılan bir buçuk milyondan fazla insanın
üzerine her gün karadan, havadan, denizden yağdırılan bombaların sebep olduğu
katliam görüntüleri önümüze düşüyor. Tüm bu katliamlar, yıkımlar, soykırımlar
İslam dünyasının kalbi sayılan bir yerde gerçekleştiği halde cesetten ses
çıkıyor, ama İslam dünyasından ses çıkmıyor.
Enkaza dönen yapılar, buradan çıkarılan parçalanmış
bebek ve çocuklar, anaların yürek parçalayan feryatları, babaların gözyaşları
İslam dünyasının kör gözlerini açmaya yetmiyor. Cılız tepkiler, kınamadan öteye
geçmeyen siyasi açıklamalar, kırmızı çizgi tanımlamaları vs. katillerin
katliamlarını durdurmak bir yana yavaşlatmayı bile başaramıyor. Gücün
kullanılmadığı bir yerde bağırıp çağırmanın, tehdit etmenin, ‘kırmızı
çizgimizdir ha’ demenin hiçbir anlam ifade etmediği her gün ispatlanıyor. Katil
Siyonistlerin güçten başka anladıkları bir dil yok ve İslam dünyasını temsil eden
devletler, bu dili unutalı yıllar oldu ne yazık ki…
İslam dünyası, sadece devletler nezdinde değil
halklarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, sanat dünyasıyla, üniversiteleriyle
de sınıfta kaldılar Gazze meselesinde… Batı halkları, milyonları bulan gösteriler
yaparak “Özgür Filistin” diye sloganlar atarken, İslam dünyasında Yemen ve
Ürdün hariç, on binleri bulan gösteriler bile yapılamadı henüz… Kolombiya,
Brezilya, Güney Afrika vb. ülkeler terör şebekesine karşı fiili adımlar
atarken, zaten diplomatik ilişkileri olmayan birkaç devlet dışında İslam
ülkelerini temsil eden devletlerden herhangi bir yaptırım kararı gelmedi ne
yazık ki… Batı üniversiteleri Filistin’in özgürlüğü, Gazze’ye yapılan
saldırıların durdurulması, nehirden denize Filistin devletinin kurulması için
eylemler yapıp bu uğurda polis şiddetine maruz kalırken, İslam ülkeleri
üniversitelerinde bu çapta herhangi bir kıpırdama olmadı şimdiye kadar… Batılı
sanatçılar, en prestijli ödülleri aldıkları esnada terör şebekesini telin edip
Filistinlilere destek veren açıklamalar yaparken, bizden görünen, ama bir
Yahudi’den daha Yahudi olan sanatçılarımız söze HAMAS’ı kötüleyen, Yahudi
çocuklara acıdığını gösteren girizgahlar yaparak başlamaktadırlar
konuşmalarına…
Her ne kadar terör şebekesinin katliam ve soykırımları
tüm insanlığı ilgilendiren bir mesele olsa da özelde bu mesele İslam dünyasının
bir meselesidir ve terör şebekesinin elini kırıp başını ezme görevi de İslam
dünyasına aittir. İslam ülkeleri yöneticilerinin sessiz kalmalarını
gerektirecek, Gazze’yi fiili destekten yoksun bıraktıracak ve terör şebekesine
karşı askeri güç kullanmaktan geri bırakacak hiçbir haklı gerekçe ve mazeret
kalmamıştır. Çünkü bu savaş, Yahudileri temsilen Siyonistlerin İslam’a karşı
açtıkları bir savaştır. Çünkü bu savaş, israil denen terör şebekesinin Filistin
ve Gazze’nin şahsında tüm İslam ülkelerinin onuruna, şerefine, haysiyetine
yönelik açtığı bir savaştır. Çünkü bu savaş, terör şebekesinin İslam’ın
kutsallarına, Müslümanların izzetine, haysiyetine, namusuna, ırzına, iffetine
karşı açtıkları bir savaştır. Taraflar belli olmasına rağmen, İslam dünyasının
liderleri korkakça, rezilce ve zelilce bir tavır takınarak temsil ettikleri
ülkeleri taraf olmaktan alıkoymaya devam etmektedirler. Korkunun ecele faydası
yoktur. Öyle ya da böyle Gazze’nin ateşi, adım adım her yana sıçrayacaktır.
Öncesinden tarafını belli edenler izzeti, geri duranlar da zilleti
tadacaklardır.
Katil israilin anladığı tek dilin askeri ve silahlı
güç olduğu aşikardır. Bu gücün kullanılması ertelendikçe, Gazze’den katliam
görüntüleri önümüze düşmeye devam edecek, barbar Siyonistler buradan cesaret
alarak İslam coğrafyasını adım adım Gazze’ye çevirecek ve hepi topu yirmi
milyonu geçmeyen Yahudilerin, iki milyarlık İslam dünyasına galebe çalmasını
kanıksamış gözlerle izlemeye devam edeceğiz. Allah muhafaza!