Yıllarca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasının olmadığını dillendiren CHP’lilerin başı bugünlerde cumhurbaşkanı adayları Ekrem İmamoğlu’nun diplomasının sahte olduğu, evrakta sahtecilik yaptığı iddiasıyla dertte.
İmamoğlu’nun evrakta sahtecilik soruşturmasıyla iki ayağının bir pabuca girdiği bir gerçek. İmamoğlu cephesi İmamoğlu’nun üniversite yıllarına ait fotoğrafları ve 59 başarı notuyla İmamoğlu’nun diplomasını paylaşıyorlar. “Aha size diploma. Aha size üniversite yıllarına ait öğrenci arkadaşlarıyla çektirdiği fotoğrafları. Üniversite diploması olmadığı iddiası tamamen uydurmadır. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunudur. Mezuniyet belgesi İBB ve üniversite arşivinde yer almaktadır” diye savunma pozisyonuna girerek tutuştuklarını belli ediyorlar.
Öncelikle şu diploma meselesi de nereden çıktı sorusuna bir cevap verelim;
Gazeteci Erdem Atay’ın Ekrem İmamoğlu’nun diplomasındaki imzayı atan dekanı araştırmasıyla ortaya çıkıyor mesele. Dekanın Ekrem İmamoğlu’nun diplomasında imzası var. Ama şöyle var; diplomasında bir ay sonra dekan olarak görev yapacakken imzası var. İmamoğlu üniversite diploması alana dek, kâh dikey geçiş yapmış kâh yatay geçiş yapmış, hoplayıp zıplamış. Olay büyüdü ve İmamoğlu’na resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla dava açıldı.
İmamoğlu’na bugüne kadar hayat yolculuğunda kendisinden diplomasının istendiği bir durak çıkmadı. Cumhurbaşkanı adaylığı için kendisinden diploma istenecek. Bu sefer sorun zurnanın ilk deliğinde.
Böylece İmamoğlu’nun diploma hikâyesiyle tanışmış olduk. Öyle zannediyorum ki diploma hikâyesini en yakından takip eden kişi Mansur Yavaş’tır. Bu da parantez dışında dursun.
Mesele şu: Üniversiteye giriş için ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı) ve ÖYS’nin (Öğrenci Yerleştirme Sınavı) yapıldığı dönemlerde Ekrem İmamoğlu başarısız bir öğrenciymiş. İmamoğlu, Türkiye’deki üniversitelere puanıyla yani bilek gücüyle veya beyin gücüyle giremeyince YÖK’ün 1987 yılında tanımadığı, denklik vermediği KKTC’deki üniversitelerden birisine, Girne Amerikan Üniversitesi’ne sınavsız, parasıyla kaydını yaptırmış. Sonrasında da ancak sınav ile öğrenci alan İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yapmış.
Kaldı ki mevzuata göre, o dönemde devlet üniversitesi olan İstanbul Üniversitesi, özel Girne Üniversite’sini tanımıyor, denklik vermiyor. Göründüğü kadarıyla İmamoğlu, usule uygun olarak İstanbul Üniversitesi’nin ön kapısından girmemiş. İllegal yollarla arkadan duvarı atlayarak üniversiteye girmiş. Sınavsız bir yerden girmiş, sınavlı yere bir tünel kazıyarak girmiş.
Ve yine göründüğü kadarıyla YSK, hak etmediği bir şekilde eline aldığı diplomayla bir kişiyi cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtmaya yol vermez. Özgür Özel’in cebinden çıkaracağı kırmızı kartı ona gösterir ve oyun dışı bırakır.
Biliyorsunuz CHP oyun ve hançerlemeler bitmez. “Kılıçdaroğlu Deniz Baykal’ı, İmamoğlu Kılıçdaroğlu’nu arkadan hançerledi” çok yakın siyasi tarihimizde yer alan cümleler. Yoksa Özgür Özel şu diploma işini biliyordu da bilerek mi İmamoğlu’nu sahaya sürüp giyotine gönderdi? Sorusunun cevabını da zaman gösterecek.