Channel 8 kanalında katıldığı programda, partilerinin çözüm sürecine yaklaşımı, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması tartışmaları, yeni anayasa çalışmaları ve Kürt partileri arasındaki ilişkiler üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulunan HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, “Barış istiyorsak önce kendi içimizde barışı sağlamalıyız” dedi.
“DEMİRTAŞ KONUSUNDA YANLIŞ ANLAŞILMA VAR”
Program sunucusunun, “Genel Başkanınız, Demirtaş’ın serbest bırakılmasına karşıyız, bu adalet duygusuna zarar verir dedi. Neden karşısınız?” sorusunu yöneltmesi üzerine Şahzade Demir, net ifadelerle yanıt verdi. Demir, “Bismillahirrahmanirrahim. Öncelikle sizi ve Süleymaniye halkını selamlıyorum. Şunu açıkça ifade etmeliyim; ya siz yanlış anlamışsınız ya da size yanlış aktarılmış. Biz, yani HÜDA PAR olarak Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasına karşı değiliz. Bu meselenin doğru anlaşılması gerekiyor.” dedi.
Demir açıklamasını şöyle sürdürdü: “Genel Başkanımız Sayın Zekeriya Yapıcıoğlu’nun sözleri çarpıtıldı. O, ‘Kürtler arasında Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyenler olduğu gibi istemeyenler de var’ dedi. Bu, bir durum tespitidir, karşıt bir duruş değildir. Partimizin gündeminde ‘Demirtaş serbest bırakılsın veya bırakılmasın’ gibi bir konu yoktur. Çünkü bu, siyasi değil hukuki bir meseledir. Biz bir hukuk devletinden bahsediyorsak, yargının verdiği kararlara saygı duymak gerekir. Partimiz, hiçbir şekilde onun serbest bırakılmasına karşı bir tutum içinde değildir.”
“BU KONUNUN PARTİMİZİN GÜNDEMİNDE YERİ YOK”
Demir, konunun kamuoyunda yanlış anlaşıldığını vurguladı: “Kürt halkı içinde Demirtaş’ın serbest bırakılmasını isteyenler olduğu gibi, bazı olaylar nedeniyle bunu istemeyenler de vardır. Bizim partimizin bakışı şudur: Bir kişinin tutuklu kalması veya serbest bırakılması üzerinden siyaset yapmak doğru değildir. Bu mesele partimizin merkezinde yer almaz. Genel Başkanımız, sadece toplumdaki farklı yaklaşımları özetlemiştir. Ne Demirtaş’ın çıkması partimize zarar verir, ne de çıkmaması bize fayda sağlar. Bu bizim için siyasi değil, tamamen hukuki bir konudur.”
“ÇÖZÜM SÜRECİNİ DESTEKLİYORUZ”
Çözüm sürecine dair soruları da yanıtlayan HÜDA PAR’lı Demir, barış ve huzurun sağlanması için sürecin önemine dikkat çekti:
“Biz çözüm sürecini çok önemsiyoruz. Çünkü bu süreç sadece bir siyaset meselesi değil, Kürt milletinin geleceğini ilgilendiren bir meseledir. Genel Başkanımız Meclis’te kurulan komisyona aktif olarak katılıyor. Biz bu süreci, PKK’nin tasfiye edilmesi ve silahların bırakılması süreci olarak görüyoruz. Bu süreç başarıya ulaşırsa, ülkemiz ve bölgemiz büyük bir nefes alacaktır. Bizim temennimiz; PKK’nin silahları bırakması, iç ve dış kadrolarını tasfiye etmesi ve artık şiddet dilinden uzaklaşmasıdır.”
“PKK SİLAH BIRAKIRSA YASAL DÜZENLEMELER GÜNDEME GELİR”
Demir, sürecin selamete ulaşmasının PKK’nin tavrına bağlı olduğunu belirtti:
“Eğer bu tasfiye gerçekleşirse, Meclis’te bazı yasaların çıkarılması da gündeme gelecektir. Fakat PKK silah bırakmaz, kendini feshetmezse, bu üyelerle ilgili özel bir yasa da çıkmaz. Biz partimiz olarak çözüm sürecinin ilerlemesini, halkımızın huzur ve barışa kavuşmasını istiyoruz. Atılan adımlardan rahatsız değiliz, aksine destekliyoruz. Çünkü halkımız artık kan, gözyaşı ve çatışmadan bıkmıştır. Bu sürecin selamete ulaşması en büyük temennimizdir.”
“CUMHURBAŞKANIYLA GÖRÜŞMEMİZİN ANA GÜNDEMİ DE BARIŞTI”
Demir, HÜDA PAR heyetinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmeye de değinerek şunları söyledi:
“Biz Cumhurbaşkanı ile yaptığımız görüşmede bu sürecin önemine vurgu yaptık. Silahların tamamen bırakılmasını, halkımız arasında kardeşlik ve barış ortamının tesis edilmesini istiyoruz. Cumhurbaşkanına da bu süreci desteklediğimizi açıkça belirttik. Çünkü bu mesele sadece bir bölgenin değil, tüm Türkiye’nin geleceğini ilgilendiriyor.”
“PKK TARAFINDA ATILMASI GEREKEN ADIMLAR YETERSİZ”
Sürecin iki ayağı olduğunu belirten Demir, biri Meclis’teki komisyon, diğeri ise istihbarat ve İmralı arasında yürütülen görüşmeler olduğunu söyledi:
“Meclis’teki komisyon çalışmaları gayet olumlu ilerliyor. Ancak sürecin diğer yönü olan örgüt tarafında bazı sorunlar mevcut. PKK’nin kendini feshetme, silah bırakma ve şiddeti terk etme noktasında yeterli adımları atmadığını görüyoruz. Bazı yasaların çıkarılması halinde bu adımların da atılacağını düşünüyoruz. Fakat şu anda devletin sabırlı, örgütün ise daha cesur olması gerekiyor.”
“HER İKİ TARAF DA ADIM ATMADAN BU SÜREÇ YÜRÜMEZ”
Demir, sürecin başarısının karşılıklı adımlara bağlı olduğunu belirtti:
“Kandil tarafı ‘biz üzerimize düşeni yaptık’ diyor, devlet tarafı ise ‘hayır yapmadınız’ diyor. Biz aralarındaki anlaşmanın detaylarını bilemiyoruz. Ancak şu bir gerçektir ki, iki taraf da samimi adımlar atmadıkça süreç ilerleyemez. PKK silah bırakmalı, şiddeti terk etmeli, devlet de buna uygun yasal zemini oluşturmalı. Barış iki taraflıdır. Bir taraf samimi değilse barış da kalıcı olmaz.”
“KÜRTLERİN HAKLARI ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMALI”
Parti programlarında Kürt meselesine geniş yer verdiklerini belirten Demir, şunları söyledi:
“Biz diyoruz ki; Türk vatandaşlar için ne varsa Kürt vatandaşlar için de olmalıdır. Yüzyıldır kardeşlik edebiyatı yapılıyor, ama bu kardeşliğin hukuku tesis edilmedi. Artık yeter. Bundan sonra söz değil, icraat lazım. Kürtlerin dili, kültürü, kimliği ve hakları anayasal güvence altına alınmalıdır. Biz bu konuda Diyarbakır’da, Van’da, Batman’da defalarca halkla bir araya geldik. Taleplerimiz nettir: Kürtlerin eşit vatandaşlık hakkı sağlanmalı.”
“KÜRTLERİN VE HAK VE TALEPLERİ İÇİN BİR YILDA ÜÇ ÇALIŞTAY DÜZENLEDİK”
Demir, HÜDA PAR’ın kültürel ve dilsel haklar konusunda ciddi çalışmalar yürüttüğünü belirtti:
“Partimizin kuruluşundan bu yana Kürtlerin dili, kültürü ve haklarıyla ilgili üç ayrı çalıştay düzenledik. Bu çalıştaylarda bilim insanları, kanaat önderleri, yazarlar ve halk temsilcileriyle bir araya geldik. Ortaya çıkan sonuç raporlarını kamuoyuyla da paylaştık. Amacımız, Kürtlerin tüm haklarının anayasal güvenceye alınmasıdır. Bu bizim partimizin en temel hedeflerinden biridir.”
“YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARINDA SOMUT ADIM YOK”
Yeni anayasa konusunda hükümetin somut bir çalışma yürütmediğini belirten Demir, sürecin hâlâ hazırlık aşamasında olduğunu söyledi:
“Cumhurbaşkanı birkaç ay önce yeni anayasa için on kişilik bir heyet görevlendirdi ama bugüne kadar ciddi bir adım atıldığını görmedik. Biz HÜDA PAR olarak kendi taslak çalışmamızı yaptık. Fakat yeni anayasa süreci, PKK’nin silah bırakması ve çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla doğrudan bağlantılı. Bu süreç başarıyla sonuçlanırsa, yeni bir anayasa için uygun zemin de doğacaktır.”
“ÖNCE KÜRTLER KENDİ ARALARINDA BARIŞMALI”
Son olarak Kürt partileri arasındaki iletişimsizlik hakkında konuşan Demir, “Evet, çok doğru bir tespit. Kürt partileri arasında bir birlik, bir iç barış sağlanmadan diğer halklarla barış sağlanamaz. Bizim hiçbir Kürt partisiyle düşmanlığımız yok, hepsiyle görüşüyoruz. Ancak ne yazık ki DEM Parti bizimle diyalog kurmaktan kaçınıyor. Biz düşmanlık beslemiyoruz ama barış isteniyorsa önce Kürt milleti kendi içinde barışmalıdır. Türklerle barışıp kendi aramızda düşman kalmak büyük bir çelişkidir.” dedi.
“BARIŞTA SAMİMİYET ŞART”
Röportajın sonunda sürecin geleceğine dair umutlu konuşan Demir, samimiyet çağrısı yaptı:
“Barış ve adalet istiyorsak herkesin samimi olması gerekiyor. Sadece devletin değil, örgütün, partilerin ve halkın da bu konuda dürüst davranması lazım. Biz üzerimize düşeni yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Bu toprakların artık gözyaşı değil, huzur görmesini istiyoruz.”




