Cumhur İttifakı'nın adayı Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleme
kararı alan HÜDA PAR, 28'inci Dönem Milletvekilliğinde ise, AK Parti
listelerinden seçime girme kararı almıştı.
11 Mart'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı
destekleme kararının ardından yazılı, görsel ve sosyal medya mecralarında yoğun
saldırılara maruz kalan HÜDA PAR'ın seçim beyannamesi merak konusu olmuştu.
Seçim beyannamesi, HÜDA PAR Ankara Genel Merkezi'nde
düzenlenen ve basının yoğun ilgi gösterdiği basın toplantısıyla kamuoyuyla
paylaşıldı.
Basın toplantısında seçim beyannamesini açıklayan HÜDA
PAR Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Şahin, Türkiye, Cumhuriyetin ikinci
yüzyılına girerken çok önemli ve kritik bir kavşağa girdiğine dikkat çekti.
Şahin, ekonomiden savunma sanayiine, eğitimden sağlığa
tüm alanlarda, tümüyle dışa bağımlı ve dış etkilere alabildiğine açık bir
yönetim anlayışında son 20 yılda millet lehine önemli değişiklikler ve ilerlemeler
kaydedildiğini belirtti.
2023 parlamento seçimleri, ülkenin yeni yüzyıl
tasavvuru için büyük bir imkân ve umuda dönüştüğüne vurgu yapan Şahin, ikinci
yüzyılın ilk meclisi, birinci yüzyılın ilk meclisinin taşıdığı ruh ve heyecanla
ülkeyi yeniden inşa ve ihya etmek için tarihi bir görev üstlenmeye aday
olduğunu ifade etti.
HÜDA PAR'ın seçim beyannamesinde; kadına yönelik her
türlü şiddetin ve istismarın önlenmesi, aile kurumunun korunması, faize dayalı
kapitalist ekonomi modelinin terk edilmesi, zinanın yeniden suç sayılması,
sapıklığın propagandasının suç kapsamına alınarak yeni nesillerin zararlı
akımlardan korunması, 6284 Sayılı Kanun'un değiştirilmesi ve süresiz nafaka
uygulamasına son verilmesi, evlilikte 25 yılını tamamlayan kadınlara emekli
maaşı bağlanması, Filistin Davası, Kürd Meselesi, yeni ve sivil bir anayasa,
denk bütçe, çiftçilerin desteklenmesi, mülakat sistemi, evliliklerin kolaylaştırılması
başta olmak üzere, iç ve dış politikaya ilişkin birçok konu başlığı yer aldı.
HÜDA
PAR'ın 2023 Vizyon Beyannamesi:
Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken çok
önemli ve kritik bir kavşağa girmiştir. Geçmişte; askeri darbelerle sekteye
uğratılan ve vesayet düzeni ile kör topal yol almaya çalışan, toplumsal fay
hatları derinleştirildiği için güven sorununu bir türlü aşamayan,
güvenlik-özgürlük dengesinin özgürlük aleyhine bozularak temel hak ve
hürriyetleri kullanılmaz hale getiren, jeopolitik ve jeostratejik önemi
dolayısıyla emperyalist güçlerin hedefinde olan, yer altı ve yer üstü
kaynakları ile beşerî potansiyelinden gereği gibi istifade edemeyen, ekonomiden
savunma sanayiine, eğitimden sağlığa tüm alanlarda tümüyle dışa bağımlı ve dış
etkilere alabildiğine açık bir yönetim anlayışında son 20 yılda milletimiz
lehine önemli değişiklikler ve ilerlemeler kaydedilmiştir.
Yetkisini milletten almayan azgın bir azınlığın
tahakkümüne imkân sağlayan vesayet odakları geriletilmiş, son olarak Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi ile birlikte sadece millet iradesi doğrultusunda ülke yönetmenin
imkânı yakalanmıştır.
"Parlamenter
Sistemin parçalı koalisyonlar dönemlerinde ülke ekonomik, siyasi ve sosyal
çalkantılara sürüklenmiştir"
70 yıl boyunca uygulanan Parlamenter Sistemin parçalı
koalisyonlar dönemlerinde ülke ekonomik, siyasi ve sosyal çalkantılara
sürüklenmiştir. İstikrarsızlık ve başıbozukluk, askeri darbelere bahane
oluşturmuş ve neticede vesayet odaklarının millet iradesi üzerindeki
hegemonyasını kanıksatan bir zemine dönüşmüştür.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ise, henüz 5 yılını
bile tamamlamamışken, küresel ölçekte etkiye sahip salgın hastalık ve
Rusya-Ukrayna Savaşı gibi zorlu şartları göz ardı ederek geçici ekonomik
sıkıntılar üzerinden argümanlar geliştirip, en büyük vaadi çözümsüzlük üreten
Parlamenter Sisteme dönüş olan, Müslüman halka ideoloji ve hayat tarzı dayatan,
inanç değerlerimizle kavgalı, dinî müesseselere karşı hasmane tutum sergileyen,
İslami şiar ve sembollere yönelik yasakçı ve dayatmacı, Kürt meselesini var
eden, Kürtlere karşı ret, inkâr ve asimilasyon politikalarının mimarı ve de
savunucusu olan CHP zihniyetinin kurumsal kimliğinin temsilcisi bir
cumhurbaşkanı adayına karşı, yeni sistemde başta yeni anayasa olmak üzere
toplumun tüm kesimlerinin sorun ve sıkıntılarının çözüme kavuşturulması için
yegâne umut olmasından, milletin iradesini temsilen vesayet odaklarının
geriletilmesinden, temel hak ve özgürlüklerin alanının genişletilmesinden,
özel-kamu ayırımı yapılmaksızın inanç ve ibadet özgürlüğünün tanınmasından ve
kullanılmasından, alt yapı ve üst yapı, eğitim, sağlık, güvenlik, ulaşım ve
teknoloji gibi pek çok hizmet alanının çeşitlendirilip çoğaltılmasından, Kürt
meselesinin temel haklar bağlamında çözümü için ilk kez inisiyatif
kullanılmasından, iade edilen haklardan ve tanınan özgürlüklerden örgütün
tekrar silah kullanmasına rağmen geri adım atılmamasından, Kürt meselesini
çözümsüzlüğe mahkûm etmek için örgütçe tırmandırılan şiddetin birkaç sene
içinde etkisizleştirilmesinden, gelecekte güven ikliminin inşası ile birlikte
kardeşlik hukukunun tesisi için alternatif tek lider olmasından hareketle,
Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı olan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ı
ikinci kez destekleme kararı aldık. İlk turda kazanması için seçim kampanyası
boyunca gayret göstereceğiz.
"2023
parlamento seçimleri, ülkenin yeni yüzyıl tasavvuru için büyük bir imkân ve
umuda dönüşmüştür"
2023 parlamento seçimleri, ülkenin yeni yüzyıl
tasavvuru için büyük bir imkân ve umuda dönüşmüştür. İkinci yüzyılın ilk
meclisi, birinci yüzyılın ilk meclisinin taşıdığı ruh ve heyecanla ülkeyi
yeniden inşa ve ihya etmek için tarihi bir görev üstlenmeye adaydır.
İnşallah Cumhuriyet, üzerinde kurulup geliştiği
topraklara ruh veren aziz İslam'ın medeniyet değerleriyle bihakkın yeniden
buluşacak, bu değerleri özümsemiş temsilciler eliyle de geleceğini
şekillendirecektir.
Bize göre siyaset kurumu; sorunlarla yüzleşip çözüm
üretmek yerine, çözümü sürekli ertelemekten, temel hak ve hürriyetlerin tanınıp
kullanılmasını bazı şartlara bağlamaktan, sorunları kalıcı bir şekilde çözmek
yerine, geçici tedbirleri yeterli görmekten, inancın yaşanmasının önündeki
engellerin kaldırılmasını ve Kürt meselesinin çözümünü siyasi rant elde etme
aracı ve argümanı olarak kullanmaktan, her birisi toplumun farklı kesimlerinin
ancak bir kısmının temsilcileri olmalarına rağmen, kendilerini toplumun veya
belli kesimlerinin tamamının temsiliyet makamındaymış̧ gibi hareket etmekten ve
ideolojilerini halka dayatmaktan, temsilde adaleti sağlama konusunda ortaya
konulan isteksizlikten artık vazgeçmelidir.
Yeni
anayasa vurgusu
Sosyal adaletin sağlanamamış̧ olması, adalet
dağıtmakla görevli mahkemelerin karar ve uygulamalarının toplum vicdanını
rahatsız edici boyutlara ulaşması, siyasi çıkar uğruna toplumun etnik ve sosyal
çatışmalara sürüklenmesi, dünya istikbarı ile iyi geçinme uğruna zulme taraf
olunması veya seyirci kalınması, sistemin, halkın değerleriyle barışmamakta
direnmesi, sistemden müşteki olanların, iktidara geldikten sonra sisteme uyum sağlaması
ve onun sahibine dönüşmesi, siyasi yozlaşmanın büyük boyutlara ulaşması ve en
önemlisi halkın değer yargılarının aşındırılması ve toplumun
kişiliksizleştirilmesi çabalarının giderek yoğunlaşması ve bu çabaların
maalesef netice vermeye başlamış̧ olması, gelinen aşamada fert, toplum ve
devlet açısından bir yenilenmeyi kaçınılmaz kılmaktadır.
Bu yenilenme de ancak yeni bir anayasa ile mümkün
olabilecektir. Temel ilkesi adalet olan, temel hak ve hürriyetleri güvence
altına alan, ideoloji dayatmayan, gelecek nesillerin iradesine ipotek koymayan,
ideolojik, askeri ve bürokratik vesayetten arındırılmış, kuvvetler ayrılığını
güçlendiren, temsilde adaleti sağlayan, haklardan eşit şekilde
yararlandırılmayı devletin varlık ve meşruiyet nedeni kabul eden bir vatandaşlık
anlayışını benimseyen, ana kucağı gibi toplumun bütün kesimlerini kucaklayan,
ana dilde eğitim hakkını bütün vatandaşlar için teminat altına alan, hiç
kimsenin inancının emir ve yasaklarına aykırı davranmaya zorlanamayacağı,
kadınları, çocukları şiddete ve her türlü istismara karşı koruyan, aile
kurumunu koruyup güçlendiren, gençleri kötü alışkanlıklardan ve ahlaksızlıktan
muhafaza eden, asgari ücreti ve temel ihtiyaç maddelerini vergiden muaf tutan
ve nihayet hükümetler için denk bütçeyi zorunlu kılan yeni bir anayasanın,
toplumun bütün temsilcilerinin bir araya gelmesi ile yapılabileceğine
inanıyoruz.
"Toplumu
sistemle değil, sistemi toplumun inanç değerleriyle uyumlu hale getirmeli"
Biz HÜDA PAR olarak; adaletin hiçbir şeye feda
edilemeyeceğine, hiç kimsenin, toplumun beden, ruh ve akıl sağlığını bozacak
fiillerde bulunmasının ve söz söylemesinin hürriyet olarak tanınamayacağına,
vatandaşların; hürriyet, eğitim, sağlık, güvenlik ve insanca yaşama hakkını
sağlamak için her türlü tedbirin devlet tarafından alınması gerektiğine olan
inancımızla, devleti ve siyaseti yeniden tanımlama, toplumun temel değerlerini
siyasete taşıma ve hâkim kılma, toplumu sistemle değil, sistemi toplumun inanç
değerleriyle uyumlu hale getirme, bilinçli veya bilinçsiz bir şekilde içi
boşaltılmış olan ve aslında bizi biz yapan insani ve İslami değerleri yeniden
ihya etmek ve yaşanılır kılma, can, mal, din, akıl ve nesil emniyetini sağlama,
insani temel hak ve hürriyetlerin gerçek anlamda tanınmasını temin etme, inanç
ve ibadet hürriyetinin önündeki engelleri tamamen kaldırma, Kürd meselesini
adalet temelinde çözme, maneviyatsızlık ve ahlaki yozlaşmaya dur deme, hakça
bölüşümü ve sosyal adaleti sağlama, gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan
kaldırma ve refahı tabana yayma, toplumsal huzur ve barışa katkı sunma,
yargının adil, bağımsız ve tarafsız olmasını temin etme, dış ilişkilerin
mihverine adaleti yerleştirme ve komşu ülkelerle iyi geçinme gibi hedeflere
varmak için ilk günkü azim ve heyecanla mücadele etmeye devam edeceğiz.
Bizim anlayışımıza göre devlet, bir arada yaşamak
amacında olan insanların hür ve güven içinde yaşayabilmek, maddi ve manevi
yönden kendilerini ve toplumu geliştirebilmek için "insanlar"
tarafından oluşturulmuş hukuki ve siyasi bir teşekküldür.
"Türkiye'nin
idare şekli cumhuriyettir"
Türkiye'nin idare şekli cumhuriyettir. Cumhur ise
farklı dilleri, renkleri ve inançlarıyla halkın bütünüdür. İlk yıllarındaki
gibi 'cumhur'suz bir Cumhuriyet, pederşahi bir anlayışla halka rağmen halkın
yönetilmesi artık mümkün değildir. Cumhuriyet, cumhurun yani halkın seçtiği
vekilleri vasıtasıyla kendi kendini yönetmesidir.
Gerçek bir cumhuriyet rejiminde, idare edenler hâkim-i
mutlak ve muhtar-ı mutlak değillerdir. Sınırları ve çerçevesi belirli yetkiler
kullanırlar. Mesela; idare edenler, halkın yüzde doksan dokuzunun desteği ve
onayıyla olsa dahi, geri kalan yüzde birin hayat hakkına veya vücut bütünlüğüne
dokunamazlar, dinlerinden vazgeçmeye veya dinlerini değiştirmeye zorlayamazlar,
ibadetlerinden alıkoyamazlar.
"Temsil
yetkisini halktan alan bir meclisin de sınırları olmalı"
Temsil yetkisini halktan alan bir meclisin de şüphesiz
sınırları vardır. Böyle bir meclis, dilediği konuda herhangi bir sınırlama
olmaksızın dilediği şekilde kanun yapamaz. Toplumun temel dokusu ile
bağdaşmayan ve milleti millet yapan temel değerlerine saygı çerçevesinin dışına
taşan düzenlemeleri yapamaması; yaptığı kanunların insan haklarına, hukukun
temel ilkelerine, genel ahlaka ve adaba, toplumun inanç ve değerlerine uygun
olması bunlarla çelişmemesi gerekir.
Yargı
erkini kullananların da sınırları vardır. Bu erki kullananların yorum yoluyla
da olsa bu sınırları çiğnememesi gerekir.
Kamu görevlileri; vatandaşların gelirlerinden bir
kısmı ile finanse ettikleri kamu hizmetlerinin yürütülmesi için görevlendirilen
ve vatandaşlar tarafından maaşları ödenen hizmetkârlardır. Bir başka anlatımla
vatandaşa hükmeden hâkimler değil, onun hizmetinde bulunan hizmetçileridir.
Buna karşılık vatandaşlar topluluğu ise kamu görevlileri tarafından güdülen ve
hükmedilen sürüler değil, hizmet edilmesi gereken efendilerdir.
"Siyaset
anlayışımızda, sadece ve sadece yanlışa muhalefet
vardır"
Siyaset anlayışımızda, sadece ve sadece yanlışa
muhalefet vardır. Doğru kimden gelirse gelsin destek olur, yanlışı kim yaparsa
yapsın karşı çıkarız. Yanlışı sadece eleştirmekle kalmaz, doğrunun ne olduğunu,
nasıl olması gerektiğini de açıklar, yol gösteririz. Siyaset kaos çıkarmak,
kargaşa üretmek, çatışma ve anlaşmazlıkları körüklemek ve sorunları içinden
çıkılmaz hale getirmek için yapılmaz. Tam tersine siyaset, adalet temelinde bir
düzen inşa etmek, toplumsal barışı tesis etmek, kardeşlik ve dayanışma duygularını
pekiştirmek, var olan sorunlara kalıcı çözümler üretmek, yeni sorun alanlarının
oluşmasını engellemek ve nihayetinde toplumun huzurunu ve refahını temin etmek
için yapılır.
HÜDA
PAR neden Meclis'te olmalı?
İnşallah, bu anlayış, ilke ve prensiplerimiz ışığında,
sarsılmaz inancımız ve kırılmaz irademizle 14 Mayıs 2023 Milletvekili Genel
Seçimlerinden sonra Meclis'te yerimizi alacağız.
Vesayetten ve ideolojiden arınmış, ötekileştirmeyen,
inanç ve hayat tarzı dayatmayan, temel hak ve hürriyetleri güvence altına alan,
toplumun inanç değerleriyle örtüşen siviller tarafından yapılmış, yerli ve adil
bir anayasa için, kanun önünde eşitliğin sağlanması, yargının bağımsızlığının
ve tarafsızlığının teminat altına alınması için, temsilde adaletin sağlanması için
seçim barajının kaldırılması ve seçimlere katılma yeterliğine sahip tüm
partilere hazine yardımı yapılması için, herkesin can, mal, din, akıl ve nesil
emniyetini güvence altına almak için, başörtüsünün ve tesettürün anayasal
güvenceye kavuşması için, ailenin sapkın anlayışlara karşı korunup
güçlendirilmesi için, HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Hukuku olmayan ve bu sebeple sözde kalan Türk-Kürd
kardeşliğinin adalet temelinde dil, kimlik ve bölgesel kalkınmışlık farkının
ortadan kaldırılması suretiyle gerçek anlamda tesis edilmesi için, HÜDA PAR
Meclis'te olmalıdır.
"Faize
dayalı kapitalist ekonomi modelinin terk edilmeli"
Faize dayalı kapitalist ekonomi modelinin terk
edilmesi için, vergi adaletinin sağlanması, az kazanandan az, çok kazanandan
çok vergi alınması için, denk bütçe kuralı ile kaynak israfının ve gereksiz
harcamaların önüne geçilmesi için, israf, rüşvet ve yolsuzlukla mücadele
edilmesi için, tüketimle değil, üretimle büyüyen bir ekonomi için, gelir
dağılımında adaletin sağlanması, yoksulluğun bitirilmesi ve refahın tabana
yayılması için, sosyal adaletin gerçekleşmesi için, asgari ücretin insani ücret
olması için, hiçbir maaşın veya aylığın açlık sınırının altında kalmaması için,
eşit işe eşit ücret prensibi ile kamuda kadrolu ve sözleşmeli personel
ayırımına son vermek için, olası depremlere yönelik ciddi ve kapsamlı bir
hazırlık yapılması ve depremzede halkımızın yaralarının bir an önce sarılması
için, dar gelirli vatandaşa yönelik uygun ödeme şartlarında, güvenli sosyal
konutların yapılması için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Yerli
SİHA kadar önemli olan yerli tohum ve yerli gübre üretilmeli"
Tarım ve hayvancılığın desteklenmesi için, tarıma
dayalı sanayinin teşvik edilmesi için, çiftçinin ürününe "değerinde
alım" garantisi verilmesi için, yerli SİHA kadar önemli olan yerli tohum
ve yerli gübre üretmek için, ihtiyacı olan her köye bir ziraat mühendisi ve bir
veteriner hekim atanması için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Personel
alımlarında ehliyet ve liyakat gözetilmeli"
Gençlerimizin inançlı, ahlaklı eğitimli ve iş sahibi
olması için, beyin göçünü tersine döndürmek için, yuva kurmada ve iş bulmada
gençlere destek verilmesi ve devlet eliyle evlilik fonu kurulması için, devlet
kurumlarına personel alımlarında ehliyet ve liyakat gözetilerek adaletin sağlanması
için, başarılı ve liyakatli kişilerin haksız yere elenmesine, adam kayırmaya ve
torpile son vermek için, gençleri ifsat eden projelerin değil, ıslah
projelerinin desteklenmesi için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Yeni nesillere bilgi ve becerinin yanında ahlak
eğitiminin de verilmesi için, dinamik ve üretken bir mesleki eğitim sistemine
geçilmesi için, karma eğitimin zorunlu olmaktan çıkarılması için,
öğrencilerimize servis ve yemek desteği verilmesi için HÜDA PAR Meclis'te
olmalıdır.
"Kadına
yönelik her türlü şiddet ve istismar önlenmeli"
Kadına yönelik her türlü şiddetin ve istismarın
önlenmesi için, şiddet ve istismar vakalarının sadece sonuçları ile değil,
sebepleri ile de mücadele etmek için, kadının çalışma şartlarının fıtratına ve
insan haysiyetine uygun hale getirilmesi için, aile kurumunun nesli ifsat eden
zararlı akımlara karşı korunması ve güçlendirilmesi için, yuvaları dağıtan
evlilik dışı ilişkilerin, nikâhsız birlikteliklerin ve zinanın yeniden suç
sayılması için, sapıklığın propagandasının suç kapsamına alınarak yeni
nesillerin zararlı akımlardan korunması için, 6284 Sayılı Kanun'un
değiştirilmesi ve süresiz nafaka uygulamasına son verilmesi için, evlilikte 25
yılını tamamlayan kadınlara emekli maaşı bağlanması için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
"Genel
ahlaka ve aile yapımıza aykırı yayınlara karşı toplum korunmalı"
Cezaevlerinde insan haysiyetine aykırı uygulamalara
engel olmak için, ülkeyi hasta mahkûmlar ayıbından bir an önce kurtarmak için,
inanç değerlerimize ve kutsallarımıza yönelik hakaretlerin önlenmesi için,
genel ahlaka ve aile yapımıza aykırı yayınlara karşı toplumu korumak için,
gençliği tehdit eden uyuşturucu, kumar ve alkol bağımlılığı ile etkin bir
mücadele için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Ülkenin dış politikasının, adalet ve hakkaniyet ile
kardeşlik ve dayanışma temelinde şekillenmesi için, daima zulme karşı ve
mazlumdan yana bir duruş sergilenmesi için, Mescid-i Aksa'nın ve Filistinli
kardeşlerimizin siyonistlerin olmayan insafına terk edilmemesi için, İslam
ülkeleriyle ve Müslüman halklarla kardeşlik hukukuna göre yardımlaşmak ve
dayanışmak için HÜDA PAR Meclis'te olmalıdır.
Yüreğinde insan sevgisi ve memleket sevdası olan
herkesle bizim; emeğimiz ortak, kazancımız büyük. Vicdanımız ortak,
insanlığımız büyük. Düşmanımız ortak, irademiz büyük. Saygımız ortak, inancımız
büyük. Yaramız ortak, çaremiz büyük. Endişemiz ortak, umudumuz büyük. Acımız
ortak, kardeşliğimiz büyük. Muradımız ortak, sevincimiz büyük. Tarihimiz ortak,
geleceğimiz büyüktür. İnşallah birlikte başaracağız. Gayret bizden, başarı
Allah'tandır.


