image

Muharrem ayının ilk günlerinde yaşanan Kerbela faciasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Batmanlı âlim ve kanaat önderi Molla Beşir Şimşek, İmam Hüseyin ve dostlarının İslam’ın ihyası için her şeylerinden vazgeçtiğini söyledi.

 Muharem ayının ilk günlerinde yaşanan Kerbela faciasıyla, Müslümanların yüreği, hala dağlanmaya devam ediyor. 

Kerbela olayının cereyan ettiği tarih olan, idrak etmekte olduğumuz Muharrem ayının bu ilk günlerinde, konu ile ilgili olarak, Molla Beşir Şimşek Hoca önemli bilgiler verdi. 
Kerbela'nın zulme karşı bir başkaldırı olduğunu belirten Şimşek Hoca, "Yüce Allah'ın murat ettiği birçok kutsi olay, Muharrem ayı içerisinde cereyan etti. Özellikle de Muharrem'in 10'uncu günü olan Aşure günü meydana gelen olaylara baktığımızda, Muharrem ayının, dünyanın kaderinde önemli bir yer teşkil ettiğine şahit olmaktayız. Peygamberimizin (s.a.v) Hadisi Şeriflerinden anladığımız kadarıyla, semaların, dağların, denizlerin yaratılışı, Hz. Âdem (as)'ın, Hz. İbrahim (as)'ın ve Hz. İsa (as)'ın doğumu ile birçok Peygamberin tövbelerinin kabulü Muharrem ayının 10'uncu günü olan Aşure gününde vuku bulmuştur." dedi. 

HZ. HÜSEYİN'E DÖKÜLEN GÖZYAŞLARI KIYAMETE KADAR SÜRECEKTİR 

Hicri 61'inci senesinde Muharrem ayının 10'unda vuku bulan Kerbele faciasında, Hz. Hüseyin (as)'ın şehadetinden sonra, artık Muharrem ayının hüzünle anılmaya başlandığını ifade eden Şimşek Hoca, "Bu hüzünle dökülen gözyaşları kıyamete kadar da sürecektir. Çünkü bu ayda ve bu günlerde Peygamberin torunları ve evlatları, dünyada eşi ve benzeri görülmeyen bir vahşetle şehit edilmişlerdir. Bu ay içerisinde tutulacak oruçlar ve yapılacak ibadetlerin, özel faziletleri ve sevapları vardır. Ancak bu ayda yapılacak en önemli iş, ibadetlerin yanında, Peygamber evlatlarına reva görülen zulüm ve işkencenin mantığını kavramak olmalıdır." ifadelerini kullandı.


KERBELA'DAN DERSLER VE İBRETLER ÇIKARMAK GEREKİR

Her yıl Aşura geldiğinde kalbinde iman taşıyan her Müslüman'ı bir acı, bir hüzün, bir elem ve kederin kapladığına dikkat çeken Şimşek Hoca, "Zira Hicrî 61. yılın 10 Muharrem'i, Hz. İmam Hüseyin efendimizin ve pek çoğu Ehl-i Beyt'ten olan 70 güzide şahsiyetin, Kerbelâ çölünde şehadete ulaştıkları tarihtir. Ancak Kerbela ve Muharremi yad ederken, bize düşen vazife, Kerbelâ'yı doğru okumak ve doğru anlamak, ondan dersler ve ibretler çıkarmaktır. Her şeyden önce bu tarihi acı olay, bize gücü ve iktidarı elinde bulunduranların, imandan, ahlâktan, fazilet ve insanlıktan uzaklaştıkları zaman, güç ve iktidar uğruna, hiç bir değer tanımaksızın, orantısız güç kullanarak, nasıl birer zalim kesilebildiklerini göstermektedir." dedi.


KERBELA, HÜSEYİN'CE YAŞAMAKTIR

Kerbela'nın, zulme, zâlime, haksızlığa, adaletsizliğe, sömürüye, dayatmaya ve gaddarlığa karşı çıkmak olduğunu dile getiren Şimşek Hoca, "Hz. İmam Hüseyin gibi zulme, zâlime, haksızlığa, adaletsizliğe, sömürüye, dayatmaya, gaddarlığa karşı çıkmadan Kerbelâ'yı anlamak mümkün müdür? Kerbelâ'yı anlamak, Kerbelâ'yı yaşamak, hakka, hakikate, hürriyete, adalete, ahlâka, erdeme, fazilete, izzete, onura, şerefe sevdalı olmak demektir. Kerbela, Hüseyin'ce yaşamaktır. Kerbela, Hüseyin'ce ölmektir. Kerbela, Resülullah'ın bizlere emanet ettiği Kuran ve sünnete sahip çıkma uğruna her şeyden vaz geçmektir. Kerbela, yeryüzünde bir daha Kerbelalar yaşanmasın diye yezidlere baş kaldırmaktır." görüşlerine yer verdi.


MÜSLÜMANLAR ARASINDA HER GÜN KERBELA'LAR YAŞANIYOR

Müslümanların her sene Kerbela'yı acı ve kederle yad ettikleri ve o tarihteki Yezidleri nefretle andıkları halde, yanı başlarında yüzlerce Kerbela figürünün yeniden canlanıp hayata geçirildiğini vurgulayan Şimşek Hoca, "Bunlara nasıl dur denecek, kim dur diyecek? Tarihte olup bitenlere, Kerbelalara ah vah ederken şimdi etrafımız kan gölüne dönmüş durumdadır. İslam dünyasının birçok yerinde ateşler yükseliyor. Müslümanlar arasında her gün Kerbelalar yaşanıyor. Bir taraftan Kerbela ve Hüseyin'lere ağlarken, diğer taraftan her yerin Kerbela, her günümüzün birer Aşura olduğunu maalesef unutuyoruz. İşte Suriye, işte Mısır, işte Irak, işte Afganistan, Pakistan, Arakan ve Kürdistan. Her gün bu bölgelerde, onlarca Hüseyinlerin başları kesilirken, Zeyneblerin ahu figanları arşı titretirken, Yezid'ce saltanat sürenlerin ve onların safında yer alanların ise, kılı kıpırdamıyor." diyerek Müslümanların, günümüzde düştükleri duruma dikkat çekti. İlhan Yıldız

 

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *