image

 

 

 

HÜDAR PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, Bombaların halkın yaşadığı sivil yerleşim alanlarında patlatılmasının kabul edilebilecek hiçbir gerekçesinin olamayacağını belirtti.

“DÜZENLENEN BU BOMBALI SALDIRILAR DİREKT OLARAK HALKA ZARAR VERİYOR”

Tanrıkulu, “Hepinizin hatırlayacağı gibi Diyarbakır-Batman yol ayrımında polis noktası bahane edilerek yapılan bombalı saldırı, araçlarıyla yoldan geçen masum, sivil insanların da hayatlarını kaybetmesine yol açmıştı. Ayrıca birçok insan da ağır yaralandı ve halen tedavi görenler var.  Bir diğer husus; patlamanın yaşandığı yerin yakınında bulunan benzinlikte çalışan insanlar hayatlarını kaybetti. Şehir merkezlerinde, halkın yaşadığı yerleşim yerlerinde düzenlenen bu bombalı saldırılar aslında halkı hedef almaktır. Halkın hayatını, can güvenliğini hedefe koymaktır. Bu tür saldırıları kim yaparsa yapsın, kimden gelirse gelsin kınıyor ve lanetliyoruz.” dedi.

“Örgüt son zamanlarda artırdığı şiddet eylemleriyle, kaybettiği prestijini yeniden kazanmak ve topluma korku salarak ‘güçlüyüm’ imajını vermeye çalışıyor” diyen Tanrıkulu sözlerine şöyle devam etti:“Diğer taraftan bu eylemler ile hükümet nezdinde yeniden muhatap alınmak ve hükümetle tekrar masaya oturmak için bir nevi hükümeti zorlamak istiyorlar. Ayrıca şu da gözden kaçmamalıdır. Evet, örgüt 15 Temmuz gecesi bir darbe bekliyor ve açıkça ifade etmeseler de bu darbenin başarılı olmasını arzuluyorlardı. Örgütün darbe mekaniğinin bir parçası olan çukur siyasetine destek vermeyen halkımız, darbenin kendisine de 15 Temmuz gecesi karşı çıkmış ve bunu engellemiştir. Yani örgütün bütün planları bir kez daha boşa çıkarılmıştır. Hâl böyle iken bu halkın da cezalandırılması gerekir diyen örgüt, halktan intikam alıyor.”

Tanrıkulu, öncelikli olarak insan hak ve hürriyetlerini sağlama adına adımların bir an önce atılması gerektiğine, özgürlükler konusunda gerekli adımların atılması durumunda şer odakları tarafından bu hassasiyetlerin suiistimal edilebileceğine vurgu yaptı.  

Tanrıkulu son olarak, “Gerek emperyalist güçlerin, gerekse de yerli işbirlikçilerinin ekmeğine yağ olan ve suiistimal edilen Kürt Meselesi’nin çözümü için artık bir takvim belirlemeli ve asırlık, acılar doğuran, sürekli kanayan bu yaranın tedavi edilmesi ve bu sorunun hal edilmesi gerekir.  Şiddeti ve silahı hak arama yöntemi olarak kabul etmeyen toplumun bütün katmanlarından temsilcilerin bu meselenin çözümünde muhatap olarak dikkate alınması gerekir. Bu mesele ancak böyle çözülür.” diye ifade etti. İlkha

 

 

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *