image

 

PKK tarafından bölgede tam bir savaş havası estirildiği belirtilen açıklamada, “ 1’i çocuk 2’si sivil toplam 7 kişinin katledildiği, çoğu sivil 40’tan fazla insanın da yaralandığı bu tür saldırılar ile Kürtler adına savaştığını iddia edenlerin başta Kürtler olmak üzere tüm sivilleri, karanlık bir ateş çemberinde yaşamaya mahkûm etmektedir. Coğrafyamıza kan, kaos ve katliamları bir kader olarak dayatanların aslında küresel emperyal güçler olduğu bilinmektedir. Sadece içerdeki partnerleri değişmektedir.  “ denildi. 

    BU ALÇAKÇA SALDIRILARIN SAVUNULACAK YÖNÜ YOK       

“ Son günlerde sivil yerleşim alanlarında peş peşe yapılan bu tür menfur saldırıların başta Kürtler olmak üzere tüm topluma dünya cehennemini yaşatmaktan öte hangi amaca hizmet ettiğini kimse sorgulayamıyor…” Denilen açıklamada, “ Çocuk, kadın, sivil veya yaşlı kimseyi ayırt etmeyen bomba yüklü araçlarla yapılan bu tür alçakça eylemlerin savunulabilir ve izah edilebilir bir tarafının olmadığını artık başta Kürtler olmak üzere herkes görmelidir. Son bir yılda Kürt il ve ilçelerinde hendek siyasetiyle insanları evlerini terk etmeye zorlayan eve döndüklerinde de virane evlerden başka bir şey bulamayan halka, zalim zihniyetin reva gördüğü bu yıkım sorgulanmadıkça Dürümlü katliamı, Kızıltepe, Sur/Ongözlü köprü ve üçyoldaki son saldırılar gerçekleştirilmeye devam edecektir.” İfadeleri kullanıldı.

KÜRTLER İNŞA SÜRECİNE DESTEK VERMELİ

Kürtlerin 15 Temmuz darbe girişimine onurluca karşı koydukları belirtilen açıklamada, “Kürtler PKK’nın şiddetini artırdığı terör eylemlerine karşı duruşlarını,aynı amaca hizmet eden Darbecilere karşı 15 Temmuz direniş hattına verdikleri destekle gösterdiler. Paradigmanın değişmeye başladığı bu süreçte Türkiye yeniden inşa ediliyor ve Kürtler de bu inşanın ortağı olma kararlılığını ortaya koydular. Bu süreçte şiddetle aralarına koyacakları mesafe ve inşa sürecine verecekleri destek oranında Yeni Türkiye’nin kurucu unsurlarından biri olmuş olabilecekler. “ denildi.

 BAZI STK’LAR ZÜLMÜ GÖRMÜYOR

 Temel yaşam hakkından, temel insan haklarından sürekli bahseden kuruluş veya şahıslardan ne Dürümlü katliamını, ne de sivil yerleşim alanlarında masum insanların hayatını karartan bu tür saldırıları kınayabilecek yüksek perdeden bir tepki duyulmadığı ifade edilen açıklamada,” STK'lar arasında zulüm kimden gelirse gelsin adil bir şekilde tüm haksızlıklara çifte standartsız ses çıkarabilecek bir mekanizma geliştirilmiş olsaydı, halka bu acılar bu kadar kolay yaşatılamayacaktı.” Uyarısında bulunuldu. Mehmet Emin Uraz

 

 

            

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *