image

10 Aralık İnsan Hakları Günü münasebetiyle basın açıklaması yapan HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU, Batıdaki insan hakları anlayışının tek taraflı olduğunu, gerçek anlamda insan haklarını ancak İslam şeriatının sağlayabileceğini belirtti.                                                                                                              

Hak Ve Özgürlükler Platformu dönem sözcüsü Davut Şahin yaptığı açıklamada, “İnsan Hakları denildiğinde, hem dünyevi hem de Uhrevi haklarının kast edilmesi lazım. Sadece dünyevi haklar ele alınırsa bu düşüncenin kendisi bile temel insan hakkı ihlalidir. Çünkü İnsan sadece dünyevi boyutu olan bir varlık değildir. Bilakis uhrevi boyutunun da en az dünyevi boyutu kadar güvenceye alınması gerekir. İnsan haklarına bu perspektiften bakılmadığından bu bakış açısının kendisi insana haksızlıktır.” İfadelerini kullandı.

BATI MANEVİ VE AHLAKİ HAKLARI ÖNEMSEMİYOR

İnsan Hakları Evrensel Bidirgesinin eksik olduğunu belirten Şahin, “ İnsan Hakları Evrensel Bidirgesinin maddeleri incelendiğinde, insanın uhrevi boyutunu ilgilendiren inançtan bahsedildiği halde, bu inancı zedeleyen toplumsal ifsat ve anarşi sebebi olan fuhuş, faiz, kumar gibi temel faktörleri yasaklayan tedbirler konuşulmamış. Bu durum başlı başına insana zulümdür. Zaten bu maddelerde geçen insan hakları da günümüz dünyasında pratikte görülmeyen, bilakis bu maddeleri kaleme alan ülkelerden muktedir olanların elleriyle çiğnenmektedir. Bize göre İnsan Haklarını en güzel ve eksiksiz bir şekilde belirten ve yaşanılmasını emr eden, insanı yaratan Allah u Tealanın insanın dünyevi ve uhrevi huzuru için belirlemiş olduğu İslam Şeriatıdır. İslam şeriatını içermeyen bütün hayat sistemleri içinde İnsana haksızlık ve zulüm söz konusudur.” Dedi.

HEM PKK HEM DE DEVLET KÜRT HALKINA ZULMEDİYOR

 Kürt halkının iki yönlü bir insan hakları ihlaliyle karşı karşıya olduğunu belirten Şahin,“ Bölgemizde ise yukarıda bir kısmını saydığımız hak ihlallerine ilaveten sistemin bölge insanının  bir halk olarak haklarını tanımama ve bölgeye has bir mahrumiyeti bir eşitsizliği reva görmesi, bunları bir sebep olarak görebileceğimiz fakat işin aslında dış mihraklar tarafından Kürtler arasında İslam’ı kaldırmakla görevlendirilen bir PKK zihniyeti söz konusu olup, bölge insanının ezilmişliğini katmerleştirmiş durumdadır. Devletin de bu yapı konusundaki bölge siyaseti, genelde Kürtlerin ve özelde dini hassasiyeti yüksek olan kesimleri daha çok mağdur etmektedir. “ açıklamasında bulundu.

PKK’Yİ GÖRÜP HİZBULLAH’I GÖRMEMEK HUKUKSUZLUKTUR

 

İşkenceler altında alınan ifadelerle kendilerine ağır hapis cezaları verilen 300’den fazla Hizbullah mensubunun 20 yıla yakındır cezaevlerinde tutulmasının büyük bir insan hakları ihlali olduğunu belirten Şahin, “Oysa bu şahısların kahır ekseriyeti kesinlikle bu işlerle alakalı değildir, alakalı olan birkaç kişi de canlarını ve inançlarını korumak için bütün din ve sistemlerde insanın tartışılmaz hakkı olan savunma refleksini gerçekleştirmişlerdir. Devletin, 40 binlerin katili olarak gördüğü ve hala hemen her gün insan ölümüne sebep olan pkk ile pazarlıklara oturması fakat, 20 yıl önce varlığını korumak için bir müddet silah almak zorunda kalan bu islami yapıyı görmemesi ve mağduriyetlerini gidermemesi ayrı bir haksızlık ve zulümdür.” Dedi. Vedat Aydın

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *