image

Adana F Tipi Kapalı Cezaevinde hükümlü bulunan oğlu Veysi Ülsen'i ziyarete giden kalp hastası anne Sultan Ülsen, kalbinde bulunan pilin x-ray cihazında uyarı vermesi gerekçe gösterilerek görevliler tarafından görüşe alınmadı.

90’larda İslami kişi ve kurumlara karşı başlatılan sürek avında tutuklanarak müebbet hapse mahkûm edilen Veysi Ülsen’in kalp hastası annesi Sultan Ülsen, kalbinde bulunan pilin x-ray cihazında uyarı vermesi gerekçe gösterilerek gardiyan tarafından görüşe alınmadı.

Diyarbakır’dan hasta haliyle yılda sadece bir defa oğlunun görüşüne gidebilen anne Ülsen, oğlu ile beraber kendisinin de cezalandırıldığını söyledi.

Yaşlı ve kalp hastası mahkûm annesi güneşin altında bekletildi

Görüş için geldikleri cezaevinde yapılan işlemlerde gardiyanların kendilerine tutumunun kaba olduğunu dile getiren Sultan Ülsen, “Görüşten önce dışarıda güneş altında saatlerce bekletildim. Saat 13.00’da içeri geçtim. Gardiyanlar bana görüşün saat 15.00’de olduğunu söylediler. Ben de hasta olduğumu, dışarda güneş altında zorlandığımı söyleyerek içerideki bekleme salonunda durmayı istedim. Gardiyanlar bana içeride bekleyemeyeceğimi söylediler ve ardından dışarı çıktım, güneş altında görüş saatini bekledim.” dedi.

Ziyaret saati geldiğinde tekrar içeri girdiğini söyleyen Ülsen, bu sefer x-ray engeli ile karşılaştığını belirtti.

“Oğlumun kokusunu alayım bari dedim bana olumsuz cevap verdiler”

Kendisine yaşatılan mağduriyeti anlatmaya devam eden Sultan Teyze, şunları ifade etti: “Yaptığımız görüş işlemlerinin ardından içeri geçtik. X-ray cihazından geçtiğimde uyarı sesi verdi. Gardiyanlar cihazın neden öttüğünü sordular ben kalbimde pil olduğunu söyledim. Ardından bana ‘O zaman hiç olmaz, seni içeriye almayız’ dediler. Raporumun olduğunu söyledim, benden raporumu istediler. Raporum yanımda değildi. Bilseydim böyle olacağını raporumu yanımda getireceğimi onlara söyledim. Ben çırpındım ne yaptımsa beni görüşe almadılar. Bekledim, orada yalvardım, ağladım, ‘Allah rızası için tamam içeri girmeyeceğim, oğluma haber verin annen gelmiş içeri bırakamıyoruz deyin’ dedim. Bana ‘Yok, biz bir şey yapamıyoruz’ dediler. Görüş işlem kuyruğu azaldı ve arkamda olan kızım ve oğlum geldiler. Oğlum bana ne olduğunu sordu durumu anlattım ardından oğlum gardiyanlara ‘İki bayanı getirin arama yapın’ dedi ama gardiyanlar ona da yok dediler. Onlara ‘Oğlumun bir kokusunu alayım, kapı içinde bir göreyim, öpeyim, bari kokusu bana gelsin’ dedim bana olumsuz cevap verdiler.”

“Ben orada bir balık gibi çırpındım”

Yanında bulunan oğlunun cezaevi idaresini istemesi üzerine gardiyanların kendilerini tutanak ile tehdit ettiğini ileri süren anne Ülsen, “Bu olumsuz tablo karşısında ben halime acıdım.  Ne yaptıksa fayda etmedi. Oğluma ağlayarak ‘Git abini gör, görüşünü yap, ben görmesem de bir şey olmaz’ diyerek zorla görüşe gönderdim.  Ardından ben orada bir balık gibi çırpındım, ağzım kurudu. Ardından cezaevinden çıktım.” şeklinde konuştu.

“Ben bir anneyim Diyarbakır’dan Adana’ya kadar geldim ama Allah için kalplerinde merhamet yok”

“Cezaevi idaresinden şikâyetçiyim.” diyen Sultan Teyze, “Cumhurbaşkanına sesleniyorum! Bunca senedir bizim ne zararımız olmuş ki bana ve çocuklarıma bunu reva görüyorlar. Bizim ne kötülüğümüz var ne kötülük yaptık size? Ben bir anneyim Diyarbakır’dan Adana’ya kadar geldim Allah rızası için kalplerinde hiç mi merhamet yok. Ben çok şey mi istedim gardiyanlardan, sadece oğlumun kokusunu almak istedim. Başka zaman hesaplarına gelse istediklerini yapıyorlar. Bizim de hakkımız yok mu? Bu kadar yıldır çürük kapılarda öldüm, bu hale geldim. Bıraksınlar bari çocuğumu doğru düzgün göreyim. Yılda sadece bir defa oğlumun görüşüne gidiyorum onu da burnumdan getirdiler. Yıl bitiyor ben oğlumun kokusuyla idare ediyorum. Yetkilere sesleniyorum bu zulüm bitsin artık.” ifadelerini kullandı.

Baba Ahmet Ülsen ise oğlunun haksız gerekçeler ile cezaevinde tutulduğunu söyleyerek, yaşadıklarının İslami kimliklerinden dolayı başlarına geldiğini belirtti.

“Bu yaşlı kadın görüşe gitseydi sana ne zararı olacaktı”

Baba Ülsen, “Cumhurbaşkanına sesleniyorum! Sen televizyonda konuşurken ‘Selahattin Eyyubi’nin torunları nerededir’ diyordun. İşte adres veriyorum; demir parmakların arkasındadırlar. Görüyorsunuz benim 65 yaşında yaşlı bir hanımım kalbine pil takılmış raporları var. Buradan 55 derece sıcaklıkta olan Adana’ya cezaevi görüşüne gidiyor. Kalbinde pil var diye görüşe alınmıyor. Gardiyanlar ‘Rapor nerede?’ diye soruyorlar. Sen idarecisin ne olacaktı bu yaşlı kadın görüşe gitseydi. Sana ne zararı olacaktı. Sen bunu idare etsen kapının önüne getirseydin çocuğunu koklasaydı ne olacaktı. Bak annesi o günden beri ağlıyor, olur mu böyle.” diye serzenişte bulundu.

“Oğlumu bu hale koyduğunuz halde bizi rahat bırakmıyorsunuz”

İslami hassasiyetlerinden dolayı zulümlere maruz kaldığını dile getiren baba Ahmet Ülsen, “Oğlum ne yaptı askere mi karşı çıktı, hayır. Polise karşı çıktı, hayır. Devlete mi karşı çıktı, hayır. Neymiş efendim Kur’an-ı Kerim dersi vermiş. Bu ülkenin yüzde 95 Müslüman. Biz Hz. Muhammed’in neslinde gelmiş insanlarız, biz bu Müslümanlığı yürütmeye mecburuz, yapmayın böyle, dinimizi kaybetmeyin. Müslümanlara hakaret etmeyin.

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet bakanına sesleniyorum! Ben bir babayım ve 77 yaşındayım yeter artık yapmayın bu zulmü. Bu halka sahip çıkın. Oğlum ne yaptı. Oğluma aylarca işkence yapıldı. Müebbet hapis verdiler. Oğlumu bu hale koyduğunuz halde bizi de rahat bırakmıyorsunuz. Bırakın biz de insanız, yaşamak istiyoruz. Allah’ımız, Peygamberimiz, kıblemiz bir, biz din kardeşiyiz. İmanı olan insanlara sesleniyorum biz buyuz.”

Bu arada Ülsen ailesinin Adana F Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşadıkları sadece bunlardan ibaret değil. Veysi Ülsen’in kızı Rümeysa Ülsen de 2011 yılında çarşaflı olduğu gerekçesi ile cezaevi görüşüne alınmamıştı.

Son yaşanan olayla ilgili bilgi almak istediğimiz cezaevi yetkileri ise konuşmamayı tercih etti. (İLKHA)

 



0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *