İşgal rejiminin Filistin'e yönelik yaptığı barbar saldırıları telin,
bir buçuk ayı aşkın süredir davalarından vazgeçmeyen Gazzeli Mücahidlere her
platformda desteklerini ifade eden Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şubesi, daha önce
Memur-Sen Diyarbakır Kadınlar Komisyonu iş birliği ile düzenlediğ
"Filistin'de Çocuk Katliamına Karşı Analar Kıyamda" etkinliğinin
ardından bugün de Gazzeli eğitimcilere destek yürüyüşü gerçekleştirdi.
Diyarbakır merkez Yenişehir İlçesi Selahaddin Eyyubi Cami önünde bir
araya gelen öğretmen ve öğrenciler, Gazzeli meslektaşları için Şeyh Said Meydanına
yürüdü.
Yapılan yürüyüş ve basın açıklaması programına HÜDA PAR Diyarbakır İl
Başkanı Vedat Turgut, Memur-Sen İl Başkanı Ramazan Tekdemir, STK
Temsilcileri, öğretmenler ve Dicle Üniversitesi akademisyenleri katıldı.
Diyarbakır halkının da katıldığı yürüyüş etkinliği merkez Sur ilçesi
Şeyh Said Meydanında sonlandırıldı.
Şeyh Said Meydanında basın açıklaması düzenleyen eğitimciler, Kudüs
Fatihi Selahaddin-i Eyyubi'nin diyarından Gazzeli meslektaşlarına desteklerini
ifade etti.
Düzenlenen basın açıklamasını Memur-Sen İl Başkanı ve Eğitim Bir-Sen
Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.
"Gazze dünyanın sessiz onayı eşliğinde devasa bir toplu mezara dönüşmüş durumdadır"
Gazze'deki okullarda ve üniversitelerde eğitim hayatı durduğunu ve
üniversite kampüslerinin harabeye döndüğünü belirten Tekdemir; öğretmen,
akademisyen, eğitim personeli ve öğrencilerin hunharca katledildiğini söyledi.
Gazze'deki katliamın müşterek faili durumundaki Dünya devletlerinin
katliamı onaylayan sessizliği karşısında tüm yasaklamalara ve engellemelere
rağmen meydanları dolduran halkların 'Özgür Filistin ve Özgür Gazze'
haykırışlarına 'Soykırım ve Katliama Dur De, Gazze'ye Ses ver' çağrısı ile
katıldıklarını sözlerine ekleyen Tekdemir, şöyle konuştu:
"Esaretiyle gözleri yaşartan büyük ve derin acıların tanığı
Mescidi Aksa bir gün elbet özürlüğüne kavuşacaktır. Ancak tarih, sorumluluğunu
yerine getirenler ile vicdanı ölenleri kaydedecektir. Gazze'de, 6 bin 150'den
fazlası çocuk ve 4 bini kadın olmak üzere 14 bin 854 masumun canına kıyıldı.
Gazze'deki üniversitelerde eğitim durdu, kampüsü harabeye döndü; yüzlerce
öğretmen, akademisyen ve üniversite öğrencisi öldürüldü. Gazze dünyanın sessiz
onayı eşliğinde devasa bir toplu mezara dönüşmüş durumdadır."
"İşgal rejimi ve destekçisi ülkelerin hukuk kurallarına uymasını beklemek saffdillik olur"
Hukuki açıdan soykırım statüsündeki bu işgalin tüm süreçleri bütün
ayrıntılarıyla dünyanın gözleri önünde gerçekleştiğine dikkat çeken Tekdemir,
"İnsanlık, üzerlerine tonlarca bombalar yağdırılan mazlum çocukların
hikâyesini gözyaşlarıyla haykıracaktır. Tarih bir kez daha sözde insan hakları
martavalları, uluslararası hukuk hezeyanları ile kandırılmıştır. Soykırımcı,
Apartheid işgal rejimi israil ve destekçisi ülkelerin katliamlarının durdurulması
adına israilin hukuk kurallarına uymasını beklemek saffdillik olur. İsrail'in
güçten anladığı tarihsel ve güncel bir hakikattir. Sistematik katliamlarını
soykırıma tahvil eden bir çete düzenine savunma hakkı safsatası içinde sınırsız
ve süresiz yok etme gücü tanıyan mevcut küresel düzenin hiçbir ahlaki ve hukuki
varlık gerekçesi kalmamıştır." dedi.
İşgal rejiminin Gazze halkına ve insanlık vicdanına yönelik işlediği
tüm suçlar nedeniyle cezalandırılması gerektiğine vurgu yapan Tekdemir,
"Filistin toprakları sadece Filistin halkınındır. Bu topraklarda işgalci
rejimi devlet statüsüne taşıyan ve halkın meşru temsilcisi Hamas'ı örgüt
yaftası ile değerlendiren yaklaşım, günü geldiğinde Selahaddinler tarafından
tarihin çöpü haline getirilecektir. Başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti
her Müslümanın değişmez gayesi olmalıdır. İsrail ise birey ve devlet bilincimizde
Filistin halkının topraklarını işgal eden siyonist bir varlıktan öteye
gitmemelidir." ifadelerini kullandı.
"Gazze'nin son dersi şerefli bir şehadet dersidir"
Müslümanların tüm farklılıklarına rağmen bir olmaya her zamankinden
daha çok muhtaç olduğunu kaydeden Tekdemir, "Halkı Müslüman ülkelerin
sessizliği, İslam işbirliği teşkilatının kofluğu, Müslüman dünyasına liderlik
yapacak iradenin boşluğu yüreklerimizi başka bir açıdan yaralamıştır. İşgalci
israil ile siyasi ilişkilere ayar veremeyen, ticari ilişkileri kökünden
kesemeyen, sadece hamasetle yetinen İslam dünyasının umarsız hali yaramıza tuz
biber ekmiştir. İslam dünyası evlerinin en mahrem köşelerine kadar siyonizmin
esiri olan kukla yönetimlerden bir an önce kurtulmalıdır." şeklinde konuştu.
Tekdemir, "Bir ülkede öğrenci olmadığı için okulların tatil
edilmesini ve eğitime ara verilmesini bir Çanakkale Savaşı'nda tümüyle şehit
olan öğrencilerinden dolayı Tıbbiye Mektebinde gördük bir de 7 Ekim'den bu yana
başlayan Aksa Tufanı ile Filistin'de gördük. Yaklaşık 600 bin öğrencisi olan bu
şehir, öğretmen ve öğrencilerinin çoğu şehid olduğu, yaralandığı veya daha
güvenli bir alana çekildiği, okulları yıkılıp ders yapılamaz hale geldiği için
eğitime ara verdi." diye belirtti.
Gazze'nin okul ve kampüslerinin toprak altında yatan şehit
öğretmenleri ve öğrencileri ile artık bir enkaz yığını olduğunu sözlerine
ekleyen Tekdemir, Gazze'nin sınıflarında, öğrencilerin tatlı cıvıltıları yerini
ölüm sessizliğine bıraktığını ifade ederek, "Gazze'de öğretmenler artık
son derslerini işlemişlerdir. Gazze'nin son dersi şerefli bir şehadet dersidir.
Gazze okullarının son zili, insanlığın vicdanının ölümü için çalmıştır. Bu
nedenle bu yılki Öğretmenler Günü'ne buruk bir şekilde girmiş bulunmaktayız.
Diyarbakırlı eğitimciler olarak Gazzeli meslektaşlarımızın acısını
paylaşmaktayız." dedi. (İLKHA)
0 yorum