image

Siyonist israilin Gazze'ye yönelik vahşi saldırıları sürerken Türkiye ile işgalci rejimin arasında tepki çeken ilişki iddialarına işaret eden Ramanlı, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;

"Bunlardan bir tanesi Bakü-Ceyhan hattında siyonist işgal rejiminin petrol ihtiyacının Azerbaycan üzerinden Bakü-Ceyhan Boru Hattı kanalıyla Türkiye aracılığıyla israile sevk edildiğinin ve belki de o masum yavruları katleden pilotların kullandığı uçakların yakıtının bu sevkiyat sayesinde mümkün olduğuna dair çok ciddi haberler çıkıyor. Özellikle Enerji Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda kamuoyunu aydınlatma yükümlülüğü vardır. -Şayet böyle bir şey varsa- Müslüman kardeşlerimizi katleden o siyonist barbar çetenin kullandığı savaş uçaklarının yakıtlarının bir Müslüman ülke olan Türkiye'den tedarik edilmesi ya da Türkiye'nin buna aracılık etmesi elbette ki kabul edilemez.

Hakeza yine siyonist rejimin medyasına yansıyan tarım ürünlerinin Türkiye'den tedarik edildiği hususunda özellikle Mersin Limanından siyonist rejimin yaş meyve ve sebze ve tahıl ürünlerinin tedarikinin yapıldığı, Türkiye'nin bu konuda aracılık yaptığı şeklinde haberler medyaya yansımaktadır. Bu konuda da Ticaret Bakanlığımızın kamuoyunu aydınlatma yükümlülüğü vardır. Müslüman kardeşlerimizi susuzluğa, açlığa, elektriksizliğe, yakıtsızlığa ve tıbbi müdahale için lazım olan ekipmanlara erişmesine engel olan siyonistlere böyle bir zamanda halen daha böyle bir sevkiyatın yapılmasını kamuoyunun kabul edemeyeceğini buradan ifade ediyoruz. Ticaret Bakanlığının bu konuda bir açıklama yapması gerekiyor.

3'üncü husus; Türkiye ile siyonist rejimle çifte vatandaşlığa sahip olup Türkiye vatandaşı olup Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade etmiş olduğu savaş suçlarını işleyen siyonist rejime askerlik yapmak üzere Türkiye'den ayrılan ve bunu göğsünü gere gere ifade eden vatandaşlarla ilgili ne tür bir işlem yapıldığının kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. İnsanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında gerçekleştirilen bu vahşetin bir aparatı haline gelen ve çifte vatandaşlığı sebebiyle aynı zamanda Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan bu kişilerle ilgili ne tür bir işlem yapıldı, bunların vatandaşlıktan çıkarılması ile ilgili ne tür bir adımın atıldığının kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor."

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun, işgal rejiminin Türkiye'deki diplomatik temsilciliklerinin gönderilmesi ve siyonist rejimdeki Türk diplomatların geri çağrılması talebini yineleyen Ramanlı, aynı zamanda Malatya Kürecik Radar Üssü'nün Gazze ablukasında nasıl bir rol üstlendiği, siyonistlerin güvenliğini sağlama konusunda ne tür bir imkân sağladığı hususunu da Millî Savunma Bakanlığı tarafından kamuoyuna paylaşılması gerektiğini belirtti.

Ramanlı, "Çünkü böyle bir zamanda hâlâ bizler kardeşlerimizi kıyımdan geçiren, doğmamış bebekleri bile katletme cüreti gösteren böylesi barbar bir çetenin hâlâ koruyuculuğunu, tedarikçiliğini yapıyor olmamız asla kabul edilemez." dedi.
HABER MERKEZİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *