Mesajda, "Her doğum; bir sancının, bir bekleyiş ve
sabrın nihayetidir. En şerefli varlık olan insanın doğumu ise en sancılıdır,
zira doğan, Yüce Allah (Celle Celaluhu) tarafından Ahsen-i Takvim, yani en
güzel ve değerli bir varlık olarak yaratılan insandır. Doğum, sevgi ve
muhabbetle dolu yüreğin, aylarca süren bir bekleyiş ve sabrının neticesidir.
Her doğum insan için bir sevinç ve neşe kaynağı, bir mutluluk ve göz
aydınlığıdır. Ancak gerçekleşen doğum Fahr-i Kâinat bir şahsiyetin, zulüm dolu
sancıların bitişini haber veren bir Kurtuluş elçisinin ve insanlığa rahmet
olarak gönderilen Allah'ın (Celle Celaluhu) dostu ve habibi ise, işte o doğum
kutlu, o doğum yüce ve o doğum eşsizdir." denildi.
Açıklamada,"Bu kutlu doğumu anmak ve doğan yüce
şahsiyeti, yani Allah Resulü'nü (Sallallahu Aleyhi Vesellem) hatırlamak,
sıradan bir olay ve mesele değildir. Bu kutlu doğum; sadece bir ailenin, bir
kabile veya kavmin umudu ve muştusu da değildir. Bu kutlu doğum; tüm
insanlığın, hatta tüm varlıkların umudu, bekleyişi ve kurtuluş habercisidir. Ve
sadece dün değil, bugün ve kıyamete kadar da böyle olacaktır. Böyle bir zaman
dilimine yaklaşırken şu gerçeği hatırlatmak isteriz ki, O'nu anmak ve anlamak,
bugün de ümmetin en çok ihtiyaç duyduğu bir hakikattir." ifadeleri
kullanıldı.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı: “Hatem'ül
Enbiya ve âlemlere rahmet olarak vasf edilen Hazreti Muhammed (Sallallahu
Aleyhi Vesellem), dünya ve ahiret saadetinin yolunu tüm berraklığıyla ortaya
koymuş ve insanlığa miras bırakmıştır. İnsan olma vasfını taşımak isteyen,
dünya ve ahiret saadetinin vesilesi olan iman ve hidayeti arzulayan, izzet ve
şerefin yegâne yolu olan İslam'ın değerli bir ferdi olmak isteyen kimsenin tek
çaresi, son Nebi'nin bu kutlu mirasına tabi olmak ve O'nun izinde yürümektir.
Bu anlayış ve şuurla kandili beklemek, gafletle değil, hasretle kandili
karşılamak, hele ki geceyi camilerde salavatlarla, ibadet ve dualarla geçirmek,
evlerde mevlitler vermek, sohbetler yapmak, konu komşuya ikramlarda bulunmak,
manevi feyz ve fayda sağlamak açısından önemli vesilelerdir."
Açıklamanın sonunda, "Ümmet coğrafyasında yaşanan zulüm
ve haksızlıklar bir yana, İslam âlemini derinden yaralayan deprem ve seller de
ayrı bir acının, hüznün kaynağına dönüşmüş durumdadır. Bu vesileyle ümmet için
kandili dualarla donatmak, tek amaç haline getirilmeye çalışılan dünyanın fani
oluşunu tefekkür etmek, inanç ve değerlerden bihaber, haz ve nefsin esiri
yapılmaya çalışılan neslin kurtuluşu için önce kavli, sonra da fiili dualarla
mücadele etmek, neslimiz, ailemiz ve ümmet için hayırlara vesile olacaktır
İnşallah. Bu vesileyle 26 Eylül Salı gününü çarşambaya bağlayan gece idrak
edeceğimiz Mevlid Kandilinizi ve Mevlid-i Nebi Haftanızı tebrik ediyoruz.
Mevlid Kandili'nin ümmet ve tüm insanlık için huzur, saadet ve cennet vesilesi
olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz." temennisinde bulunuldu. HABER
MERKEZİ
0 yorum