Hazır giyim sektöründe kıyafetlerin gün geçtikçe İslami
tesettürden uzak şekilde üretilmesi, hassasiyet sahibi ailelerin elbise temini
konusunda hem maddi hem de manevi yönden sıkıntı yaşamasına neden oluyor.
Özellikle İslami tesettür kıyafetlerinin tasarım ve
dikiminde Allah'ın emrettiği şekilden ziyade modanın taklit edildiği günümüzde
bayanların ciddi sorunlar yaşadığını dile getiren HÜDA PAR Diyarbakır İl Kadın
Kolları Başkanı Habibe Günel, bu taleplerin karşılanması hususunda giyim
sektörü temsilcilerine çağrıda bulundu.
"Tesettür adı altında İslam'a ve takvaya uygun olmayan kıyafetler üretiliyor"
Türkiye'de ve dünyada global bir krizin yaşandığını ve
bundan dolayı insanların daha çok hazır giyime başvurmak zorunda kaldığını
belirten Günel, "Haliyle takvaya uygun kıyafetlere ulaşmamız da zor
oluyor. Bayanların ve gençlerin bu yönde talepleri oluyor. Mağazalara
gittiğimizde tesettüre uygun kıyafetler istediğimizde ya 'yoktur' ya da kişiye
özel tasarım yapılması gerektiği belirtiliyor. Kişiye özel tasarım olduğunda da
fiyat fazlasıyla katlanıyor. İnsanlar bu durumlardan dolayı tesettür
kıyafetleri temin edemiyor, zorluk yaşıyor." ifadelerini kullandı.
Tesettür kıyafetleri temininde zorluk yaşandığını sözlerine
ekleyen Günel, "Bu sıkıntıyı bizlerde yaşıyoruz. Hatta çevremizde genelde
'kıyafetleri nerede diktiriyorsunuz?' soruluyor. Çünkü firmalar bu konuda
fazlasıyla yetersiz, az üretim yapılıyor. Yapılan üretimlerde genelde
dergilerdeki modaya uygun yapılıyor. Yani tesettür adı altında İslam'a ve
takvaya uygun olmayan kıyafetler üretiliyor." dedi.
"İnsanlarımız asıl tesettürü, 'settar' olanı istiyor"
Günümüzde "tesettür" ifadesine yapılan
yakıştırmaların toplum üzerindeki etkisine de değinen Günel, "Bazı
kelimelerle tesettürün içi boşaltıldı. Kur'an'a uygun giyildiğinde
'muhafazakâr' veya 'aşırıya kaçan' diye nitelendirildiğinde insanlar bundan
ürktü. Dergilerden yola çıkılarak moda anlayışı topluma dayatıldı, insanlarda
onlara uymaya başladı. Haliyle tesettür değişti, modaya uygun hale getirildi ve
bu empoze edildi. Asıl tesettür Allah'ın emrettiği ve sünnetin tavsiye ettiği
şekilde olmalı. Fakat ne yazık ki çeşitler azaldıkça ve 'aşırılık' adı altına
konuldukça insanlar çekinir oldu. İnsanlar çekinmeye başlayınca kıyafetler
değişti. Tabi ki tesettürle beraber tesettüre uygun şekilde yaşamayı da
bıraktık." şeklinde konuştu.
Günel, "Tavsiyemiz, muhafazakarlık veya aşırılık adı
altında değil de Allah'ın emrettiği takva boyutundaki tesettüre
meyledilmesidir. Bunu talep edenler azımsanacak kadar az bir kitle değildir.
Çoğunluk kitle asıl tesettürü istiyor. Kur'an'ın emrettiği, başörtünün
omuzların üzerinden sarkan, geniş ve bol olan tesettürü istiyor. Yani gerçek
anlamda 'settar' olanı istiyor. Talepler çok fazla. Nereye gitsek, insanlara
dokunduğumuzda bizlere söyledikleri ilk şey 'Allah'ın emrettiği kıyafetlere
ulaşamıyoruz' ifadesi oluyor. Bunlara erkek ve kız çocuklarımız için de
ulaşamıyoruz. Neden vitrindeki bazı kıyafetlere mecbur bırakılıyoruz?"
diye belirtti.
Son olarak tekstil firmalarına seslenen Günel, yeterince üretimin
yapılması, özellikle hazır sektörde insanların tesettüre uygun kıyafetlere daha
çok ve rahat bir şekilde ulaşabilmeleri için daha fazla üretim yapmaları
gerektiğini söyledi. (İLKHA)
0 yorum