Uzay Kirliliği Nedir?
İnsan kaynaklı kirlilik sadece dünyayı değil, uzayı da
tehdit ediyor. Uzay kirliği; eskiyen uydular, uzay araçlarını taşıyan roket
kalıntıları, fırlatmadan sonra uzay aracından ayrılan bileşenler sonucu
oluşuyor.
Dünyanın etrafında ve farklı yörüngelerde başıboş bir
şekilde dönen ve işlevlerini tamamlamış cisimlerin oluşturduğu kirliliğe uzay
kirliliği adı verilmektedir. Uzaya gönderilen cisimlerin belirli bir ömürleri
bulunur. Bu ömür sonunda cisimler işlevini bitirip uzaya terk edilmektedir. Bu
da uzay kirliliğine sebep olmaktadır.
1957 yılından bugüne, Dünya dışına gönderilen sayısız roket, uzay aracı ve uydunun artık kullanılmaması ya da parçalanması sonrası yörüngede öylece kalmaları nedeniyle oluşan dağınıklık, uzay kirliliğinin büyüklüğünü anlatmaya yardımcı olabilir. Uzay kirliliğini oluşturan enkaz parçalarının bazıları milimetrekare boyutunda, oldukça küçükken bazıları bir araba kadar büyük olabiliyor.
Kuzey Amerika Havacılık ve Uzay Savunma Komutanlığı NORAD,
1957 yılında ilk uzay çalışmaları başladıktan sonra uzaya gönderilen ve artık
kullanılmadığı için atık ya da enkaz olarak kabul edilen bu parçaların kaydını
tutuyor. Oluşturulan veri tabanına eklenen ilk enkaz, Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği tarafından 1967 yılında uzaya gönderilen Sputnik uydusu
olarak kabul ediliyor.
Aradan geçen uzun yıllarda uzay iyice kirlendi. Avrupa Uzay
Ajansı (ESA) tarafından paylaşılan uzay kirliliği verilerine göre boyutları 1 -
10 cm arasında değişen 900 bin ve boyutları 10 cm’den büyük olan 34 bin nesne,
şu anda Dünya yörüngesinde dolaşıyor. Fakat aheste aheste dolaşmıyorlar. Uzay
kirliliğini oluşturan bu nesneler, saatte 28 bin km hıza sahip. Bu nesnelerin herhangi
bir şeye çarpmalarının ne kadar korkunç bir etkisi olacağını tahmin etmek güç
değil. Dolayısıyla aktif olan uzay araçları da ciddi bir tehdit altında.
NASA'ya göre, yörüngedeki kalıntıların yoğunluğu, uzay
araçlarının zincirleme çarpışmalarını tetikleyecek seviyeye ulaştı. Bu nedenle
kaydedilen bir çarpışma 2009'da meydana geldi. Bu çarpışma, ABD’ye ait bir iletişim uydusu
olan Iridium 33 ile Rusya’ya ait eski bir iletişim uydusu olan Cosmos 2251
arasında gerçekleşti. İki uydu 10 Şubat 2009 tarihinde yaklaşık 790 km irtifada
çarpıştı.
Uzayda yaklaşık olarak 50.000’den fazla uzay çöpü olduğu tahmin ediliyor. Alçak yörüngede kullanılmayan yaklaşık 2 bin 600 tane uydu, 10 bin nesne, yaklaşık bir portakal büyüklüğünde 20 bin nesne, daha küçük 500 bin nesne ve 100 milyondan daha fazla takip edilemeyecek kadar küçük parçacık bulunduğu tahmin edilmektedir. Uzay çöplerinin %70'inin Dünya’dan yaklaşık 2 bin km yukarıda olduğu belirtilmektedir.
Avustralya galaksiler arası temizlik firması Sabre
Aeronautics’in şefi Jason Held uzay kirliliğiyle ilgili;
“Havacılığın ilk günlerini düşünürseniz, hava trafik kontrolüne ihtiyacınız yoktu. Çünkü yeterince uçak yoktu. Uçak sayısı artınca birkaç kaza yaşandı ve havadaki trafiğin kontrol edilmesi gerekliliği ortaya çıktı. Aynı durum uzaydaki atıklar için de geçerli. İnsanlar şimdi uzaydaki tıkanıklığı görmeye başlıyorlar. Eğer yörüngede bir uydu varsa ve bir nedenden dolayı devre dışı kalıyorsa muhtemelen saniyede 8 kilometre hızla uçan dev bir uzay çöpü çarpmıştır varsayımını yapabiliyorlar.” ifadelerini kullandı.
Uzay Kirliliği Neden Oluşur?
Uzay kirliliğinin nedenlerinden bazıları şunlardır:
- İşlevini tamamlamış olan uyduların uzayda bırakılmaları
- Uzay araçlarının uzayda atıklar bırakması
- Uzay istasyonlarına bırakılan çöpler
- Uzaydaki araçların meteorlar veya diğer uydular ile
çarpışması sonucunda bölünmeleri
Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) uzay kirliliğiyle ilgili uyarılarda bulundu
-İklim araştırmaları duraksayabilir
-Hava tahmini ve internet gibi uzay uygulamaları
kaybolabilir
-Astronotların yaşamı tehlike altına girebilir.
UZAY ÇÖPLERİ NASIL TEMİZLENİR?
Uzay çöplerinden kurtulma yöntemlerinden bir tanesinin yörüngelerinin
değiştirilerek Dünya'nın atmosferine kontrol altında girmelerinin ve böylece
üst katmanlarda yanmalarının sağlanması olduğu belirtiliyor.
Diğer bir çalışma ise devasa bir elektromıknatısın kullanılması üzerinedir. Bu mıknatıs kendine yaklaşan uzay çöplerini Dünya’nın atmosferine doğru itebilir. Ayrıca lazer uydularla uzay çöplerinin parçalanarak yok edilebileceği belirtilmektedir.
UZAY KİRLİLİĞİNİN OLMAMASI İÇİN ÖNERİLER
-Görevi biten uydular, uydu mezarlığına gönderilmelidir
-Patlamaların önlenmesi için önlem alınmalıdır
-Görevi biten uzay araçları dünyaya inecek şekilde
tasarlanmalıdır
-Dünya'nın alçak yörüngesindeki görevler için 25 yıllık bir
yörünge oluşturulmalıdır
0 yorum