Bingöl İlim İrfan Medresesi Baş
Müderrisi Molla Sahap Korkutata, İslam’da miras hukuku hakkında
değerlendirmelerde bulunarak, mirasta kadının hakkı konusunda detaylar
paylaştı.
Korkutata, insanların Kur'an
dışında farklı bir yere müracaatta bulunmasının İslam’a aykırı olduğunu
söyleyerek kimilerinin kadının hakkını vermeyip zulmettiğini, kimilerinin ise
hakkı olmayan şeyi farklı yollarla aldığını söyleyerek bunun en doğru şeklinin
Allah’ın adaleti olduğunun altını çizdi.
Korkutata, mirasta kadının da
erkeğin de payı olduğunu ve bu payı Allah’ın belirlediğini vurgulayıp herkesin
Allah’ın adaleti ölçüsünde bu taksimi gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi.
Korkutata, Allah’ın taksim ettiği
bir kurala uyulmadığında kardeşler arasında ciddi bir kin ve düşmanlık oluşacağı
uyarısında bulundu.
"Hakları paylaştıran Yüce Allah’tır"
Molla Sahap Korkutata
Molla Korkutata, "Miras
hukuku dediğimiz zaman haklar vardır. Hakları paylaştıran yüce Allah’tır.
İnsanlar kendilerini Allah yerine koyamazlar. Allah kadar âlim olamazlar ve
cihanşümul bir ilme sahip değiller. Ezeli ve ebedi bir ilme de sahip değiller.
Allah Kur’an’da miras konusunu gerek erkeklerde gerekse de kadınlar hakkında
çok güzel bir şekilde açıklamıştır. Bunun kaydırılması insanlar tarafından asla
caiz değildir. Bundan dolayı Resulullah a.s diyor ki; ‘Yeryüzünde İslami
ilimleri arasındaki konulardan ilk kaldırılan feraiz ilmidir.’ yani bu paylaşım
ilmidir. Artık bu konuda farklı yerlere tevessül ediliyor. Yani Şeriat-ı
Garra’yı bırakıp da başka yerlere tevessül ediyorlar. Bazıları zulme ve inkâra
tevessül ediyor, bazıları da hakka tecavüz edip sınırı aşıp hakkından fazlasını
almak istiyorlar. Yüce Allah Kur’an’da bunu tam olarak beyan etmiştir."
dedi.
"İslam’da kadınlar hiçbir zaman mirastan mahrum bırakılmamıştır"
Kadınların miras hakkı konusunda
detaylar paylaşan Korkutata, "Kadınlar hiçbir zaman mirastan mahrum
bırakılmamıştır. Kızlar, eşler, kız kardeşler gibi durumlarda hiçbir zaman
mirastan paysız bırakılmamıştır. Yüce Allah mirastan paylarını beyan etmiştir. Fakat
şu vardır ki erkeklere 2, bayanlara 1 verilmiştir. Örneğin iki oğul bir kız
olursa, erkek 2 götürür, kız 1 götürür. Onu inkâr etmek, onu vermemek Allah’ın
kanununa karşı savaş açmak demektir. Veyahut bir baba ve anneye baktığımızda
baba 2 götürecek anne 1 götürecek. Veyahut bayan ölürse eşi kalırsa veya erkek
ölür de eşi kalırsa yine yarısını götürür. Çünkü bu eşler iki yerden pay
götürüyorlar. Biri kocadan, diğeri ise baba evinden aldığı pay. Bunların
toplamı bir erkek payı kadar olur ve eşitlik olur." ifadelerini kullandı.
"Unutmamak gerekir ki Allah en güzel mukassimdir"
Korkutata, insanların Kur’an’ı
terk ettiklerini söyleyerek, "Allah Kur’an’da buyuruyor; ‘Hayır Rabbine
ant olsun ki onlar iman etmiş değildirler aralarında olan bir meselede seni hakem
kılmadıkları müddetçe.’ Yani şeriatı, dini, Kur’an’ı; gerek Kur'an'ı gerek
sünneti hakem kılmadıkları sürece ve hükmedildikten sonra da öf demeyinceye
kadar gerçek manada iman etmiş olmazlar. Bugün miras olaylarında hemen
mahkemeye koşuyorlar, ‘efendim ben kız kardeşiyim, erkek kardeş kadar pay
alırım.’ Veyahut ‘ben kızıyım, onun oğlu kadar pay alırım' demesi de şeriata
karşı bir cephe açmak demektir. Unutmamak gerekir ki Allah en güzel
mukassimdir. En güzel O taksim eder. Hatta Allah bir ayette diyor ki; ‘Onlar mı
senin Rabbinin malını mülkünü taksim ediyorlar? Biz onların dünya ve ahiret
maişetlerini de biz taksim ederiz.’ Allah pay verecektir. Onun için Allah’ın
payına rıza göstermek iman etmek demektir. Kur’an’a teslim olmak demektir.
Rabbine ve dinine güvenmek demektir. Şayet ki kişi bu yoldan çıkarsa Rabbine
güvenmez, sanki Rabb zulmetmiş, sanki Kur’an zulmetmiş, sanki İslam dini ona
zulmetmiş de bir zalimden bir adile kaçıyor. Artık böyle davranan bu kişi
kendisini bir teraziye koysun ve kendisini ölçsün. Acaba bir insan ki İslam
dinine rıza göstermeyip başka bir yere giderse, başka bir yere tevessül ederse,
yani bazıları hak vermiyorlar, zulme tevessül ediyorlar, bazıları da başka
yerlere gidip daha fazla pay almak için oraya tevessül ediyorlar. İşte bunlar
Allah’a karşı savaş cephesini açmış demektir. Bunlarda bir bereket de kalmaz ve
o rızıklardan bir hayır da görmezler. O rızıklar haramdır, o rızıklar onların
koynunda olduğu sürece Allah’ın onlara gazabı vardır." ifadelerinde
bulundu.
"Allah’ın taksim ettiği bir kurala uyulmadığında kardeşler arasında ciddi bir kin ve düşmanlık oluşur"
Korkutata, kız çocuklarının
paylarını vermeyenlere seslenerek, "Kızları Allah varis etmiştir. Zalim
olmayın, onların hakkını mutlaka verin. Siz vermezseniz Allah hakkınızdan
gelecektir. Allah bazı suçlarla ilgili şöyle buyuruyor; ‘Onların, şeriata
uymayanların o sırtındaki damarı koparacağım.’ Yani bilsinler ki bunlar o büyük
cezaya duçar olacaklar. Onlar onu rahat yemezler, ikincisi de Allah’ın taksim
ettiği bir kurala uymasalar kardeşler arasında ciddi bir kin ve düşmanlık
oluşuyor. Sonradan onların ve kız kardeşlerin çocukları 4-5 kuruş için
birbirlerine kin güderler. O mal ki Allah teraziyi koymuş ve Kur’an’ı Kerim’in
Rahman süresinde, ‘…… Mîzânı (ölçüyü, dengeyi) koydu ki siz de ders alıp ölçü
dışına taşmayasınız.’ buyurmaktadır. Malınızı teraziye koyun, nasıl ki tüccar
malı teraziye koyup müşteriye satıyor, siz de malınızı teraziye koyup
paylaştırın. Kıza ne kadar düşüyor, erkeğe ne kadar düşüyor onu uygulayın."
ifadelerini kullandı.
"Kız kardeşin paydan feragat edecek rızası varsa sakıncası yoktur"
Korkutata, "Ama şu vardır
ki, Doğu Anadolu’da uzun zamandır kızlara pay vermiyorlardı. Genelde kız
kardeşler erkek evinde barınıyorlardı ve pay istemiyorlardı. Hatta kendileri
‘ben kardeşimden pay almıyorum’ diyorlardı. Rıza varsa burada bir sakınca
yoktur. Şayet ‘pay alıyorum’ derse erkek kardeş de ‘vermiyorum’ derse burada
Allah’ın dinine cephe açmış olurlar. Adalet terazisinden zulüm terazisine
geçmişlerdir. Onlar bu saatten sonra hep zulümdedirler, o mal onlarla beraber
olduğu sürece onlar Allah’ın gazabı ile beraber yaşayacaklar ve
korksunlar." şeklinde konuştu. (İLKHA)
0 yorum