image

Geçtiğimiz günlerde KDV'ye artış yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre; mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 8'lik KDV dilimi yüzde 10'a, yüzde 18'lik KDV dilimi ise yüzde 20'ye çıkarıldı.

Dün itibarıyla kurşunsuz benzinin litre fiyatı üzerinden alınan ÖTV tutarı ise 2,52 liradan 7,52 liraya, motorinden alınan ÖTV tutarı da 2,05 liradan 7,05 liraya yükseldi. Otogazda ise 5,77 lira ÖTV alınacak. Yaşanan ÖTV zammı sonrasında bir gecede akaryakıta 6 lira zam geldi. Akaryakıtta yaşanan vergi artışı sonrasında yapılan zammın taşımacılık sektörü başta olmak üzere dolaylı olarak tüm kalemlere yansıyacak, maliyetler artacak.

Akaryakıtta uygulanan ÖTV zammının 5 lira artırılması ile mal ve hizmetlerde yaşanan vergi artışlarını değerlendiren Ekonomist Sinan Bayraktar, bu durumun geçen ay düşen enflasyonu olumsuz etkileyerek yeniden artmasına sebep olacağını, bu artışların ticari ahlaksızlığa, hırsızlığa neden olacağını ifade etti.

"Vergi artışları domino etkisi yapacak, taşınma ve turizm giderlerinde ciddi yükselmeler yaşanacak"

Bayraktar, "Vergi artışları vatandaşı üzen durumlardır. Her dönemde bunları yaşadık. Devletlerin genel bütçe tamamlama taktiği, tamamlanamayan bütçe açığını vergileri salarak tamamlamaktır. Ancak bunların oransal olarak değeri vardır. Bunun vatandaşı ne kadar üzeceği, ne kadar yük getireceğine bakmak lazım. Türkiye maalesef ki, son dönemde hem ekonomide hem de doğal afetlerle ilgili kötü şeyler yaşadı. Ekonomi, seller ve depremler bu ülkede ciddi tahribatlar oluşturdu. Geçen gün maliye bakanının tasarruf tedbirleriyle, ÖTV ve KDV ile ilgili açıklamasında yaşanan artışların iki sebepten dolayı arttırdığını söyledi. Bu sebeplerden birisi yaşanan depremin ciddi şekilde bütçe açığı oluşturmasıdır. İkincisi de 2016 yılından bu yana ÖTV ile ilgili artışa gidilmediği için böylesi bir düzenleme yapıldığı belirtildi. Böylece ülke olarak benzini 35 liraya alır duruma geldik. Rakamsal olarak baktığınızda dünyada belki euro ve dolar bazında fiyatı dünya ülkelerinin aşağısında görülse de gelir açısından böyle değildir. Vergiler insanları, halkı yorar ve ciddi tepki verir. Çünkü vergi kaçınılmaz, ödenmesi gereken, ötelenemeyen, iptal edilemeyen bir değerdir ve cezası da ağırdır. Onun için halk gerçekten zorlanmaya başladı. Şimdi bu vergi artışları domino etkisi yapacak. Özellikle yakıt, taşınma ve turizm giderlerinde ciddi şekilde yükselmeler yaşanacak. Bunun enflasyona etkisi de 3-4 puan artış olarak yansıyacak. Hem dolar hem de benzin fiyatlarında yüzde 30 gibi bir artış var. Bunun enflasyona yansıması net 2-3 puan olacak. Geçen ay düşen enflasyon şimdi yüksek gelecek." dedi.

"Sıkıntı giderek halkın üzerine yığılıyor, halk geçinemez duruma geliyor"

Seçim vaadi olan memur ve emekli maaş artışlarının uygulamaya konulmasının ardından yaşanan vergi artışları sonrasında seçmenin 'keşke oy vermeseydim' diye sitem edeceğini söyleyen Bayraktar, "Seçmen 'keşke oy vermeseydim' diyecek devlet de 'ben sana verdim şimdi de geri alıyorum' diyecek. Ben de buna bir sistem önerdim. Tamam, bir takım şeyler yapacaksınız, depremle ilgili 750 milyarlık bir bütçe açığı sorunu var. Daha geçen gün depremzedelere 500 bin lira hibe verileceği söylendi. Devletseniz halka bu tip yardımları yapacaksınız. Ancak dönüp bunu bir yere yansıtmanız gerekecek. Ya bütçeden para basıp emisyonu arttıracaksınız ki para bastıkça da enflasyonu artar. Vererek bir şeyi düşüremezsiniz. Cebine ne kadar fazla para girerse o ölçüde ihtiyaçlarını giderirsin. Satın alamadıklarınızı satın almaya başlayacaksınız. Bu kez satıcı da nasılsa elimdekiler satılıyor diye ürünün fiyatını arttıracak. Seçimde bir sürü vaat verildi. Yaşanan artışlarla ilgili iktidar taraftarı olmayanlar çok mu sevinecek? Hayır, aynı iğne ona da batacak. Dolayısıyla sıkıntı giderek halkın üzerine yığılıyor. Halk geçinemez duruma geliyor. Bence burada yapılmak istenen şey halkın ödemesi gereken vergileri arttırarak satın alma etkisini düşürmek istiyorlar."

"Seçim var diye harcamaya devam ederseniz halk geçinemez hale gelir"

Bayraktar, "2001'de IMF Türkiye'ye sıkı para politikası önerdiğinde vergileri arttırdı. 13-15 bankayı sistemden ayıkladı, BDDK'yı güçlendirdi ve dedi ki, 'bakın tasarruflarınızı ona göre yapın, faizleri arttırın, mevduatlarınızı harcamayın fiyatlar geri gelecek' dedi. Etkisi de oldu, enflasyon 4,5-5'lere kadar inmişti. Bu açıdan bakıldığında yapılan iş doğru ama domatesi 40 liraya yiyemez, eti 400 liraya alamazsınız. Bir yere gidemez, konforunuz bozulur ve kabuğunuza çekilmek zorunda kalırsınız. Bunu yaparken de yapılması gereken devlet tasarrufunun da peşinden gelmesidir. Eğer seçim var diye harcamalara devam ederseniz, seçim vaatlerine para vermek ve teşvik vermek suretiyle devam ederseniz fiyatları engelleme imkânınız olmaz ve halk berbat vaziyette geçinemez durumuna gelir, açlık sayısını arttırırsınız. Bu çok tehlikeli bir durumdur." şeklinde konuştu.

"EYT yanlış bir zamanda çıkarılmış bir sistemdir, bütçeye yıllık 400-500 milyar lira eksi etkisi var"

Enflasyonun düşeceğine ilişkin bir öngörüsünün olmadığını hatta yılsonuna kadar yüksek enflasyonun devam edeceğini vurgulayan Bayraktar, "Petrol fiyatları düşmüyor, artarak devam edecektir. Dünyada savaş etkisi var. Çin'in büyümesi durdu. Bunun gibi birçok yan etkiler olacak. Onun için enflasyonun düşme ihtimali zayıf. Kış ayları gelecek, eğitim ücretleri artacak. Doğalgaza, elektriğe zam gelecek. Zam yapmazsanız bu maliyetlerle satamazsınız. Zam yapmayacağınızı söylediniz ama bu vaatlerinizi tutamayacaksınız. Halkın karşısında 'nasılsa 5 yıllık iktidarı aldım, bir takım şeyleri yapmak için acı reçeteyi sunarım' denilecek. Bunun örnekleri dünyada çok var. Hep eleştirdim, EYT'yi de eleştirdim. EYT yanlış bir zamanda çıkarılmış bir sistemdir. Bütçeye yıllık 400-500 milyar lira eksi etkisi vardır. Bunu yaparken çok dikkat etmek gerekir. Tamam, memur maaşını arttırın ama bunu yaparken de yüzdelik oranıyla övünmeyin. Çünkü 85 milyon kişi memur maaşını ödemek için çalışacak ve aynı oranda vergi verecek." dedi.

"Siyasilerin konforlarından ciddi ödün vererek halka örnek olmaları gerekir"

Bayraktar, "Şöyle düşünüyorlar! Aracı olan ödesin, 35-40 liradan benzin alsın. Arabaya az binsin, eti az yesin diye düşünüyorlar. Bunu yaparken de kendi konforunuzdan ciddi ödün vermeniz gerekecek. Siyasiler olarak halka bunu göstermeniz gerekiyor. Gerektiği zaman ülkeye katkı sunmak için birer maaşınızı almayacaksınız. En tepeden başlayarak tedbir alınmalı, kamudaki israf önlenmeli." diye konuştu.

"Enflasyon ahlaksızlık, hırsızlık getirir"

Yaşanan zamlara ceza uygulanmadığı müddetçe aynı sorunların devam edeceğini vurgulayan Bayraktar, "Cezayı acımasız bir şekilde uygulamalısınız. Bunun çok basit bir örneği var. Fransa'yı da yönetimini de beğenmem ama Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron emekliliği 62 yaştan 64 yaşa çıkarmak için yasa çıkarttı. Kıyametler koptu, Paris'i yakıp yıktılar ama bir adım geri adım atılmadı. Bazı şeyler acımasızca uygulanmalı ki ileride gelecek nesillere katkı sağlasın. Yoksa bugünden dağıtmanız, 'yarın ben yokum, benden sonra tufan' dediğinizde onun acı reçetesini içeriz. Biz bunları bu yaşımıza gelene kadar yaşadık. Her siyasi seçimlerde 'o 3 veriyorsa ben 5 veririm' demiştir. Bu çok tehlikeli bir durumdu. İşte o zaman dolar kurunuz 26-30 lira, benzin 35 lira, domates 40 lira, peynir 300 lira olur. O olduğunda da geçinemezsiniz, konforunuz bozulur, yaşam kaliteniz bozulur. Bugün et yiyemeyen, süt içemeyen bir kesim haline geliriz. Çiftçi de halk da şikâyet eder. Yarın öbür gün bu enflasyon ahlaksızlık, hırsızlık getirir. En büyük tehlike odur." şeklinde konuştu. (İLKHA)

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *