Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Tokat’ta kanaat
önderleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi.
Başkan Erbaş, burada yaptığı konuşmada, İslam medeniyetinin
sevgi, birlik, beraberlik medeniyeti olduğunu belirterek, “Kur’an-ı Kerim’in ifadesiyle;
‘Hepiniz toptan Allah’ın ipine sarılınız. Ayrılıp, bölünmeyin, tefrikaya
düşmeyiniz’ emrini yerine getirmek için kurulan bir medeniyet adeta. İslam buna
çok önem veriyor. Gerek Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerle gerekse Peygamber
Efendimizin (Sallallahu Aleyhi Vesellem) sünnetinin bir gereği olarak birlik,
beraberlik içerisinde hareket etmek, toplumun huzurunu oluşturan unsurdur.”
değerlendirmesinde bulundu.
“İLK VAKFI PEYGAMBER
EFENDİMİZ KURDU”
İlk vakıf müessesesini Peygamber Efendimizin kurduğunu
hatırlatan Erbaş, “Peygamberimiz ilk defa Medine’de kendisine ait bir araziyi,
bir hurma bahçesini verir ve kıyamete kadar fakir fukara, garip guraba istifade
etsin diye vakfetmiştir. Vakıf anlayışı böyle başlamıştır.” dedi.
Erbaş, vakıflar, sivil toplum kuruluşu ve derneklerin
İslam’ın yardımlaşma ve infak anlayışını desteklemek için var olduklarını dile
getirerek, “Osmanlı’da vakıf anlayışı adeta zirve yapmış ve sadece hayvanlara
destek ve yardımcı olmak, onlara su vermek, hatta yabani hayvanlar susuz kalmasın
da onlar da hayatlarını devam ettirsinler diye vakıflar kurulmuş.” diye
konuştu.
“İNFAK, TOPLUMSAL
DENGELERİ MUHAFAZA ETMENİN EN ÖNEMLİ VASITALARINDANDIR”
Yeryüzünde iyiliğin hâkim olması için çalışmanın Müslümanın
en önemli vazifelerinden biri olduğunu belirten Erbaş, “Kur’an-ı Kerim’de infak
konusunda 255 kadar ayet vardır. Cenab-ı Hakk bu kadar önem vermiş Kur’an-ı
Kerim’de. Çünkü infak, toplumsal dengeleri muhafaza etmenin en önemli
vasıtalarından birisidir. İslam, toplumsal dengenin ilacıdır.” ifadelerini
kullandı.
“İSLAM MUHTEŞEM BİR
SİSTEMDİR”
Başkan Erbaş, İslam’ın, fakir ve zengin arasında uçurumun
olmaması için zekâtı farz kıldığını dile getirerek, “İslam muhteşem bir sistem.
Dinler tarihinde ne bugün yaşayanlarda ne geçmişte yaşamış olanlarda dinin
emirlerinden birisi olan zekât gibi bir anlayış yok ama Cenab-ı Hakk’ın
gönderdiği Peygamberler bu mesajı toplumlarına mutlaka ilettiler ama tahrif
edildi. O inanç, o toplumlar Allah’ın gönderdiği dini tahrif ettiklerinden ve
onlardan uzaklaştıklarından dolayı İslam geldi.” açıklamalarında bulundu.
Kapitalizm konusuna da değinen Başkan Erbaş, şunları
söyledi: “Bazı ülkeler ‘biz insanı çok önemsiyoruz’ diyorlar ya onlar sadece
kendi insanlarını önemsiyorlar, kapitalizm budur zaten. Kapitalizm, kendilerini
böyle dünya cennetlerinde yaşatmak için kendilerinden olmayanları köleleştirmek
üzere kurulmuş bir anlayıştır. Kapitalizm İslam’ın tam tersidir. İslam’da ‘şu
insanın, şu kardeşimin biraz daha iyi yaşayabilmesi için benim fedakârlık etmem
lazım’ diyor. İşte vakıf bu anlayış üzerine kuruldu.”
“ONLAR KERVANLARINI
BOŞ GÖTÜRÜRLER DOLU GETİRİRLER, BİZ DOLU GÖTÜRÜRÜZ BOŞ GETİRİRİZ”
Erbaş, ecdadımızın asırlar boyunca dünyanın her köşesine
yardımlar götürdüğünü ve o yerlerdeki mağdurların ve mazlumların duasını
aldığını belirterek, “Bugün de Türkiye mağdur ve mazlum insanlara kendi gücü
nispetinde yardım eden ülkeler içerisinde birinci sırada. Hani hep başka,
farklı farklı ülkelerden bahsederler ya onlar sömürmek için giderler biz de
yardım etmek için gideriz. Onlar kervanlarını boş götürürler dolu getirirler,
biz dolu götürürüz boş getiririz, farkımız bu bizim.” diye konuştu. (İLKHA)
0 yorum