image


Sosyal hayatın hemen hemen her alanında etki alanını genişleten sanal alem ve bu alandaki alışveriş, işlem ve ilişkiler dikkat edilmediği takdirde kullanıcılar için olumsuz sonuçlar doğurabiliyor.

Bu alanda dolandırıcılık vakalarındaki artışa dikkat çeken uzmanlar, ‘çevrimiçi bilgilerin ele geçirilmesi, sahte banka siteleri, promosyon ve hediyeler, sahte grup ve platformlar, polis ve maliye gibi devlet kurumlarına ait bir çalışan gibi davranma’ şeklinde dolandırıcılık vakalarının yaşandığına dikkat çekti.

Kolay para kazanma düşüncesinin telafisi mümkün olmayan hatalara ve yollara tevessül ettirdiğine dikkat çeken Kılınç, İLKHA muhabirine yaptığı değerlendirmede, kişinin helal kazanç elde etmeyi kendisine düstur etmesi gerektiğini söyledi.
"Bir ürün piyasa değerinden çok düşük fiyatlara satılıyorsa dikkatli olunmalı"
‘Özellikle sosyal medyada cep telefonu, tablet veya farklı bir ürün piyasa değerinden çok düşük fiyatlara satılıyorsa, bunun mutlaka bir dolandırıcılık olabileceğini unutmamamız lazım’ diyen Kılınç, "Alışveriş yaptığımız sitelere çok dikkat etmemiz lazım. Sitelerin künyesi var mı? Telefon numaraları ulaşılabilir mi? Mail attığınızda cevap veriyorlar mı veya kurumsal anlamda bunların bir karşılığı var mı? Sosyal medyadan hemen o siteyle ya da o satışı yapan insanlarla ilgili kısa bir araştırma yaptığınızda bu insanların dolandırıcı mı yoksa gerçekten düzgün bir ticaret erbabı mı olduğunu öğrenmemiz çok kolay olacaktır." dedi.
"Sitenin gittiği uzantının ayrıntısına bakmamız gerekiyor"
Resmi site isimleri ve amblemlerini kullanarak gönderilen ileti ve uzantılara karşı dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Kılınç, "Bu tür iletileri doğru değerlendirmemiz lazım. Birincisi o sitenin gittiği uzantının ayrıntısına bakmamız gerekiyor. Mesela devlet uzantıları genelde gov.tr’dir. Eğer gov.tr değilse farklı bir uzantıya veya linke tıkladığınız anda cep telefonunuzdaki bütün özel bilgileriniz, fotoğraflarınız, mesajlarınız rehberinizdeki kayıtlı kişilerin tamamının bilgileri dolandırıcıların eline geçebiliyor. Telefonunuzda kimlik, kredi kartı, mail bilgilerinizi saklıyorsanız artık buradan itibaren korkmanız lazım çünkü bu bilgileri çok kısa sürede kopyalayıp kullanabiliyorlar. Adınıza şirket açmaya varan, sonrasında yıllarca uğraşmanızı gerektirecek sıkıntılar baş gösterebiliyor." ifadelerini kullandı.

"Sizi ‘ben falan komiser, savcı’ diyerek arayan insanlara itibar etmeyin"

Remi prosedürlerde şahsın mesajla bilgilendirilip özel bilgilerinin talep edilmesi diye bir usulün bulunmadığı ve bu tür mesajlara itibar edilmemesi uyarısında bulunan Kılınç, şunları kaydetti:

"Resmi yollardan, ‘Adınız terör örgütü listesinde yer alıyor ya da sizinle ilgili bir soruşturma var, lütfen şunları yapın’ diye bir mesaj kesinlikle gelmez. ‘Sizi bu ithamlardan kurtaralım, ben falan komiser, savcı’ diyerek size telefon eden insanlara asla itibar etmeyin. Asla ve asla ‘adını listeden sileceğiz, seni bundan kurtaracağız. Şuraya şu kadar para getir. Bu hesaba bu kadar altın yatır’ şeklindeki talepleri de hiçbir şekilde dikkate almamamız lazım. Telefonda özel bilgilerimizin istenmesi durumunda hiç kimseye gerek doğum yılı bilgilerimiz gerek doğum yerimiz gerekse de ailemizle ilgili kişisel bilgiler veya en çok kullanılan annemizin kızlık soyadı gibi bilgileri asla hiç kimseye söylememiz lazım. Banka personeli dahil, size hiç kimse hiçbir şekilde şifre sormaz. Çünkü bu sizin özel bilginizdir, sadece siz bilirsiniz ama eğer birileri sizden bu özel bilgilerinizi talep ediyorsa mutlaka orada bir sıkıntı olduğunu, bir sorun olduğunu bilmeniz lazım. Böyle bir isteğe ona göre yaklaşmanız gerekir."

"Dolandırıcılardan şikayetçi olmalı ve kendimizi daha çok güvene almalıyız"

Alınan bütün tedbirlere rağmen siber dolandırıcılığa maruz kalınması durumunda, vakit kaybetmeden kolluk kuvvetlerine başvurulması tavsiyesinde bulunan Kılınç, "Kırsal yerde yaşıyorsak jandarmaya, şehirde yaşıyorsak polise gidip konuyu anlatıp hemen dolandırıcılardan şikayetçi olmamız ve kendimizi burada daha çok güvene almamız lazım. Eğer kimlik bilgilerimizle ilgili bilgiler vermişsek kimliğimizi değiştirmemiz gerekir. Çünkü üzerinde onların belge numaraları var ve o belge numaraları değişebilir. Gazetelere ilan vererek hükümsüz olduğuna dair bir açıklama yapabiliriz. Çünkü yarın bir gün Allah muhafaza bu dolandırıcılar başımıza bir iş açtığında onun altından kalkamayabiliriz. Ama şikayetçi olmamız durumunda hemen bunu belgeleyerek o büyük sıkıntılardan kısmi de olsa kurtulmuş oluruz." şeklinde konuştu. (İLKHA)


0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *