image

HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı tarafından güncel meselelerle ilgili yapılan açıklamada işsizliğe vurgu yapıldı. Açıklamada, “ Ağustos ayında tek hane olarak açıklanan işsizlik oranı, eylül ayında tekrar iki haneye çıkarak %10,1 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik oranı ise %20,3 oldu. İşgücündeki artışa rağmen istihdamda azalma meydana gelirken özellikle de 15-24 yaş grubunu kapsayan genç işsizliği, kaygı verici boyutlardadır. Genç nüfustaki işsizlik oranı, bir önceki aya göre 1,2 puanlık artışla yüzde 19,6 oldu. Yeni Ekonomi Modeli ile yapısal sorunların bugüne kadar çözülemediği, kaydedilen büyümenin ise henüz istenen ölçüde istihdam oluşturmadığı görülmektedir. Hükümetin belirlediği üretim, yatırım, istihdam ve ihracat gibi ana hedefler birbiriyle bağlantılıdır. Herhangi birisindeki zafiyet diğerlerini de olumsuz etkileyecektir.” Denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı: “Ticaret yapılan ülkelerdeki muhtemel bir durgunluğun da etkisiyle oluşacak bir işsizlik artışının önüne geçmek için şimdiden harekete geçilmelidir. Zira üretici enflasyonunun dizginlenememesi, maliyetlerin kontrolden çıkması ile üreticinin ve sanayicinin zorlanması, istihdamı ciddi şekilde olumsuz etkileyecektir. İstihdam oluşturmayan ekonomi politikaları krizin çözümüne bir katkı sunmayacaktır. İşsizlikle mücadele edilmeli, beyin göçünün ve nitelikli iş gücünün dışarıya gitmesinin önüne geçilmeli, coğrafyamızın avantajlarının bilincinde olarak yeni açılımlar gerçekleştirilmelidir. Hayat pahalılığının arttığı bir dönemde insanların sahip oldukları işi kaybetmemeleri ve işsizlerin de iş bulabilmesi için istihdamı artırmaya gayret edilmeli, bunun için var olan bütün imkânlar seferber edilmelidir.”

Maden kazlarıyla ilgili de yapılan açıklamada, “14 Ekim’de Bartın Amasra’daki maden ocağı faciası hakkındaki bilirkişi ön raporu, dikkatleri bir kez daha maden kazalarına çevirmiştir. Rapora göre olayın meydana gelmesindeki en önemli sebep, maden ocağındaki havalandırma sisteminin yetersiz ve etkisiz olmasıdır. Ayrıca denetim mekanizmasının gereği gibi işletilmemesi, işçi sayısının, iş güvenliği eğitimi ve tatbikatların yetersizliği de kazanın ağır bilançosunu etkileyen diğer unsurlar olarak sayılmıştır. Soruşturma dosyasına giren emniyet fezlekesinde de mevzuatın esnetildiği hatta yok sayıldığı tespitine yer verilerek yönetimsel zafiyet ve ihmaller zincirine işaret edilmektedir. “ denildi.

Açıklamada, “Türkiye’de özellikle maden ocaklarında iş güvenliği konusunda ciddi sorunlar vardır. Maden facialarının önüne geçilmesi için tüm maden işletmelerinde risk değerlendirilmesi yapılmalı tespit edilen eksikliklerin giderilmesi sağlanmalıdır. Göstermelik denetimlerden vazgeçilmelidir. Fiziki ve teknik açıdan yetersiz olan işletmelerin faaliyetleri derhal durdurulmalı, iş sağlığı ve güvenliği açısından gerekli şartları yerine getirmeyen işletmecilerin ruhsatları iptal edilmelidir. Sektör paydaşlarının da katılımıyla maden kazalarının önüne geçmek için acil bir eylem planı hazırlanmalıdır. Maden ocaklarındaki olası tehlikelere karşı; çalışanların tahliyesi ve ilk yardım gibi konularda eğitimler verilmeli, belirlenen eksiklikler süratle tamamlanmalıdır. Çalışanların sosyal ve ekonomik şartları da iyileştirilmeli, Ucuz iş gücüne dayalı çalışma anlayışı terk edilmelidir. Teknolojik gelişmeler ışığında mekanizasyona gidilmeli, özellikle kazaların yoğunlaştığı işlerde makine kullanımı artırılmalıdır.” denildi.

Gazze ablukasıyla ilgili de yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı: “İşgal rejiminin 2007 yılından bu yana havadan, karadan ve denizden ablukaya aldığı Gazze’de hayat şartları giderek kötüleşiyor. İşgalciler, gıda ve ilaç sıkıntısı yaşanan bölgeye yönelik hava saldırılarıyla tüm nüfusu yok etmeye çalışırken dünyanın bu soykırıma karşı sessizliği de ibretliktir. Gazze’de dünyanın gözü önünde kadınları, çocukları bilinçli olarak hedef alan işgalciler, ne yazık ki bölge ülkelerinin de verdiği destek nedeniyle en güçlü dönemlerini yaşamaktadır. İşgalcilerle iş birliği arttıkça zulmün boyutu da artmaktadır. Müslüman kamuoyu, açık hava hapishanesine dönüştürülen Gazze’nin esaretini kanıksamamalı, Yurt Dışındaki Filistinliler Halk Kongresi’nin, Gazze ablukasını kırmak için başlattığı kampanyaya tüm gücüyle destek olmalıdır. Gazze abluka ve ambargodan, Filistin toprakları işgalcilerden kurtarılmadıkça bölgenin huzur bulması mümkün değildir.” HABER MERKEZİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *