2012 yılında yazılan parti programlarında başörtüsü
serbestliğinin anayasal güvence altına alınması maddesinin yer aldığını
hatırlatan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, yeni gündeme getirilen
başörtüsü konusunu yıllardır dillendirdiklerini söyledi.
Yapıcıoğlu, henüz parti kurulmadan önce
de talep ettikleri "başörtüsünün anayasal güvence altına alınması"
konusunu yineleyerek iktidara çağrıda bulundu.
"Başörtüsü ilahi bir emirdir,
birinin o emri yerine getirmesi birinin de yerine getirmemesi gerçeği
değiştirmez"
Son günlerde iktidar ve ana muhalefet
cephesinde yaşanan başörtüsü polemikleri hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan
Yapıcıoğlu, başörtüsüne anayasal güvence istediklerini bir kez daha
tekrarlayarak şunları söyledi: "Biz partimizi kurmadan önce STK
faaliyetleri yaparken de hep başörtüsünün anayasal bir güvence altına
alınmasını söyledik. Başörtüsü ilahi bir emirdir. Birinin o emri yerine
getirmesi, birinin de yerine getirmemesi bu gerçeği değiştirmez. Çünkü biri
inancı gereği başörtüsü takma zorunluluğunu biliyor ve başörtüsü takıyorsa, o
konuda yasal düzenleme yapılması doğru değildir, böyle bir hakkınız yok. Mesela
Müslümanın namaz kılması farzdır, e hadi o zaman referandum yapalım Müslümanlar
namaz kılsın mı kılmasın mı? Böyle bir şey olabilir mi? Ben dünyada tek de kalsam
ya da halkın yüzde 99,99'u 'namaz kılmak yasaktır' derse de ben yine kılarım.
Bütün insanlar bir araya gelse de Allah'ın emrinin önüne geçemezler. Bu gözle
bakıldığı zaman Allah'ın emri olan bir şeyi sizin oylamanız doğru değildir. Ama
Türkiye'de daha önce başörtüsüyle ilgili bazı sıkıntılar çıktı. Başörtüsü, dini
bir sembol olduğu için kamusal alanlarda yasaklandı. Bunların bir daha
yaşanmaması için biz başörtüsüne anayasal güvence istiyoruz. Şimdi kanuni
düzenleme yapılırsa parlamentoda 600 üye tarafından yapılan oylamada karar
kolaylıkla değiştirilebilir. Ama anayasanın değiştirilebilmesi için üye tam
sayısının en az 5'te 3'ünün 'evet' demesi lazım. Bu nedenle eğer anayasal
değişiklik olursa bu daha sağlam olur."
"BİZ YERİNE GETİREMEYECEK SÖZÜ BUGÜNE
KADAR VERMEDİK, VERMEYECEĞİZ DE İNŞALLAH"
Siyasi parti yetkililerinin ve bu
partilere yakın TV kanallarının üsluplarını eleştiren Yapıcıoğlu,
"Eleştiri yapmak serbest ama o eleştirinin doğru olması lazım. Bir insanın
yalan söylemesi kanunen yasak değil. Siyasi rakibine iftira etmek de kanunen
suç değil. Hatta siz bazen doğru olan bir şeyi olduğu gibi ortaya koyarsanız
size farklı bir gözle bakarlar. Herkes daha fazla destek toplamak için bazen
iftira ya da karalamalar yapıyor, siz neden yapmıyorsunuz?' diyorlar. Biz
diyoruz ki, biz Allah'tan korkarız. Biz hesabını veremeyeceğimiz bir söz
söylemekten, bir davranış ortaya koymaktan çekiniriz. Çünkü biliriz ki
yaptığımız her şey Allah-u Teâlâ tarafından kayıt altına alınmaktadır. O yüzden
diyoruz ki siyaset yaparken Allah'ın bize çizdiği meşru daire içinde kalmak
zorundayız. Biz insanların teveccühünü kazanmak için rakiplerimize asla iftira
etmedik, etmeyeceğiz. Biz yerine getiremeyeceğimiz sözü bugüne kadar vermedik,
vermeyeceğiz de inşallah. Biz insanların oyunu kazanmak için onlara yalan
söylemedik, söylemeyeceğiz de inşallah. Biz kimseyi aldatmadık, aldatmaya da
niyetimiz yok ve Rabbim aldatmayı ve aldatılmanın fırsatını vermesin inşallah.
İşte bizim diğer siyasi partilerden en temel farklarımızdan biri budur. HÜDA
PAR kısa sürede büyüsün, iktidara gelsin diye biz iki dünyalı olduğumuzu
unutmayacağız." dedi.
"İNSANLARIN ÖNEMLİ BİR KISMI TAKİP
ETTİĞİ SİYASİ PARTİYLE İLGİLİ BİR HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR"
Memleket gezileri kapsamında yaptığı
temaslara değinen Yapıcıoğlu, "Memleketi dolaştığımızda, yapmış olduğumuz
gezi ve temaslarda şunu gördük; insanların önemli bir kısmı takip ettiği siyasi
çizgiyle ilgili veya siyasi partiyle ilgili bir hayal kırıklığı yaşıyor.
Özellikle bizim mahallenin insanına çalışmalarımızı, hedeflerimizi izah
ettiğimizde gözlerde yeniden bir parıltı oluştuğunu gördük. Unutmayalım ki
bazen bazı değişiklikler küçük bir hareketle başlar ve belli bir eşik
aşıldıktan sonra çığ gibi alır başını gider. İnanıyorum ki az önce saydığım
ilkelere sahip bir siyasi partinin büyümesi, daha fazla insana ulaşması
memlekette çok şey değiştirecektir. Ve ben inanıyorum ki, bundan hem iktidar
hem muhalefet hem millet hem de memleket kazanır." ifadelerini kullandı.
HABER MERKEZİ
0 yorum