image

Ramanlı, ana muhalefet partisinin başörtüsüne "yasal güvence" getirilmesi önerisine karşılık hükümetin, başörtüsüne "anayasal güvence" verilmesi ile birlikte "aile kurumunun güçlendirilmesi"ni de içerecek şekilde bir anayasa değişikliğini gündeme getirdiğini hatırlattı.

BAŞÖRTÜSÜNÜN ANAYASAL GÜVENCE ALTINA ALINMASI

Bir seçim süreci vesilesi ile de olsa Türkiye’de ilk defa tesettürün güvence altına alınması konusunda bir fikir birliği oluşmasının önemli olduğunu söyleyen Ramanlı, "Türkiye’de yıllarca devam eden ve milyonlarca insanı mağdur eden, okulundan, işinden, akademik kariyerinden olmasına neden olan başörtüsü yasağı yönetmelik değişikliği ile geçici bir çözüme kavuşturulmuştu. Türkiye’nin bir daha o karanlık yıllara dönmemesi için HÜDA PAR olarak bunun kesin çözümünün anayasal güvence olduğunu daha parti programımızda ifade etmiştik. Bu fırsat siyasi ve politik menfaatlere alet edilmeden en kısa zamanda neticelendirilmedir." dedi.

Ramanlı, "Dünyada ve Türkiye’de sapıklığın vardığı nokta itibariyle aile kurumu da büyük bir tehdit altındadır. Bu nedenle mevzuatta aile kurumu tanımı, bu tehditleri bertaraf edecek şekilde yeniden yapılmalıdır. Mevcut Anayasa'nın 41. maddesi aileyi, "Toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır." şeklinde tanımlamaktadır. Yani kadın ve erkeğin birlikteliğinden ve ebeveynlik mefhumundan söz edilmemektedir. Dolayısıyla aile tanımının anayasada ebeveynlik, kadın erkek evliliği üzerinden yeniden tanımlanması, en az başörtüsüne anayasal güvence kazandırmak kadar önemlidir." diye konuştu. HABER MERKEZİ

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *