image

HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü, Batmanlı siyasetçi Avukat Serkan Ramanlı, öğretmen atamalarında on binlerce atama arasında Kurmanciye 2, Zazakiye 1 kontenjan ayrılmasına tepki göstererek, “Bir yandan mevzuat açısından öğrencilerin seçmeli ders kapsamında Kürdçeyi seçebilmelerinin önü açılıyor. Öte taraftan, seçilme zamanı geldiğinde, seçmemeleri yönünde bir telkin yapılıyor, üzerine o ders seçildiği halde bu sefer o dersi verecek öğretmenlerin atanmaması yönünde bir engelleme söz konusu oluyor. Bunların derhal düzeltilmesi lazım. Bu devlet aklının terkedilmesi lazım. Kürdçeye 'bölücü dil' muamelesi yapılmasından vazgeçilmesi lazım.” ifadelerini kullandı.

Kürdçeye yönelik bir takım olumlu adımların atıldığını ancak anadilde eğitim hakkının henüz verilmediğini hatırlatan Ramanlı, Kürdoloji bölümünden mezun olan öğretmenlerin atanmasının fiili olarak engellenmeye çalışıldığına işaret etti. Kürd diline yönelik atılan olumlu adımlardan birinin Kürdçe televizyon olduğunu belirten Ramanlı, "Anadilde eğitim hakkı henüz verilmiş değil, bunun dillendirilmesi dahi istenmiyor. Kurmanci ve Zazaki lehçelerinde eğitim görülebilmesi için orta öğretimde seçmeli dersler ihdas edildi. Buna yönelik adımlar atıldı. Kürdoloji bölümünden mezun olan öğretmenlerimiz bu çocuklarımıza bu dillerimizi öğretebilecek kapasiteye getirildi. Ama yine bir sorunla karşılaşıldı. Bu öğretmenlerin atanması da fiili olarak engellenmeye çalışıldı. Maalesef bizim de aldığımız duyumlar o yönde." ifadelerini kullandı.

"ÖĞRENCİLERİN TALEPLERİNE RAĞMEN, BAKANLIK TARAFINDAN KÜRDCE EĞİTMEN ATAMASININ YAPILMAMASI CİDDİ BİR SORUN"

Ramanlı, seçmeli derslerin tercih sürecinde yaşanan sorunlara da değinerek şöyle konuştu: “Bakanlığın ve bağlı okulların idarecileri tarafından, Kurmanci ve Zazaki dillerinde eğitim görmek için seçmeli ders seçilmemesi yönünde doğrudan veya dolaylı bir baskı var. Bu baskı sebebiyle öğrencilerimiz ve veliler seçmeli dersler arasında Kurmanci veya Zazaki dillerini ve lehçelerini seçme konusunda bir irade göstermediler. Ne zaman ki geçtiğimiz yakın bir zamanda, sivil toplum örgütlerinin de öncülüğünde de bir kampanya başlatıldı ve her kesimden insanın destek verdiği kampanya neticesinde ifade ettiğiniz gibi sayısı 20 bini bulan bir tercih söz konusu oldu. Bu tercihler doğrultusunda eğitimin verilebilmesi için doğal olarak öğretmenlerin görevlendirilmesi gerekiyor. Ama elde avuçta o eğitimi verebilecek öğretmen yok. Bu sebeple bir atamanın gerçekleştirilmesi gerekiyordu. Ama öğrencilerin bu taleplerine rağmen, Bakanlık tarafından Kürdçe eğitim verecek, öğretecek eğitmen ataması yapılmadı. Bu da ciddi bir sorun.”

"KÜRDCE’YE 'BÖLÜCÜ DİL'MUAMELESİ YAPILMASINDAN VAZGEÇİLSİN"


HÜDA PAR Sözcüsü Serkan Ramanlı, Kürdçeye "bölücü dil" muamelesi yapılmasından vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Ramanlı, "Bir yandan mevzuat açısından öğrencilerin seçmeli ders kapsamında Kürdçeyi seçebilmelerinin önü açılıyor. Öte taraftan, seçilme zamanı geldiğinde, seçmemeleri yönünde bir telkin yapılıyor, üzerine o ders seçildiği halde bu sefer o dersi verecek öğretmenlerin atanmaması yönünde bir engelleme söz konusu oluyor. Bunların derhal düzeltilmesi lazım. Bu devlet aklının terkedilmesi lazım. Kürdçeye 'bölücü dil' muamelesi yapılmasından vazgeçilmesi lazım. Kürdçe de Türkçe gibi bu memleketin, bu milletin kadim dillerinden, bu coğrafyanın asli unsuru olan bir kavmin dilidir. Bunu bu şekilde kabul etmek lazım." şeklinde konuştu. Son olarak, anadil öğreniminin hak olduğunu belirten Ramanlı, popülist politikalardan bir an önce vazgeçilerek talep edilen hakların verilmesi gerektiğine vurgu yaptı. VEYSİ GÜLTEKİN

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *