Eczacılar Odası tarafından
yapılan basın açıklamasında ekonomik krizin kendilerini tükettiği belirtilerek “Eczacılık daha önce hiç yaşanmamış bir
ekonomik tehdit altındadır” denildi.
Eczacılar, ortak
bildirilerinde şunlara yer verdiler:
1-Türk Eczacıları Birliği,
tüm Bölge Eczacı Odaları ve ülkemizin dört bir yanında hizmet sunan
meslektaşlarımız, üstlendikleri sorumluluğunun bilincinde, toplum sağlığını
koruma ve geliştirme ana hedefiyle eczacılık mesleğini onurlu bir şekilde
sürdürebilmek için var gücüyle çalışmaktadır. Ancak mesleğin karşı karşıya
kaldığı sorunlar, artık katlanılamaz bir boyuta ulaşmış
durumdadır. Eczacılık mesleği, benzeri daha önce hiç yaşanmamış bir
ekonomik tehdit altındadır. Bu tehdidin ana sebebi, 2009 yılından bu yana
eczacılarla ilgili olan bölümü bir türlü değiştirilmeyen ilaç fiyat
kararnamesidir. 13 yıldır değiştirilmeyen ilaç fiyat kararnamesinin yarattığı
koşullara bir de ekonomik krizin eklenmesi eczacıları tamamen tüketmiştir.
“İKİ ECZANEDEN BİRİ KAPANMA
TEHLİKESİ YAŞIYOR”
Eczacılar; kira, elektrik,
doğalgaz, personel gideri gibi rutin ödemeleri dahi yapamayacak noktaya gelmiş,
ecza depolarına ödemeleri birikmiş ve bir kredi borcunu başka bir kredi
borcuyla ödedikleri bir borç sarmalına girmişlerdir. En temel işletme
giderlerini dahi karşılayamaz duruma gelen eczacıların bu borç sarmalından
çıkması mümkün görünmemektedir. İki eczaneden birinin kapanma tehlikesi
yaşadığı bu ortamda, eczane iflaslarının başlaması an meselesidir.
Türk Eczacıları Birliği bu
konuda diyalog kanallarını sonuna kadar kullanmıştır. Türk Eczacıları
Birliğinin, sorunun çözümü için yaptığı sayısız girişim ve uyarı göz ardı
edilmiş, her türlü yapıcı öneri görmezden gelinmiştir. Mesleğin sorunlarını
çözme gayretinin gösterilmesi bir yana, içinde bulunduğumuz krizin
derinleşmesine her geçen gün seyirci kalınmıştır. Ne yazık ki 44 bini aşkın
eczacının ve eczacılık mesleğinin sorunları görmezden gelinmiş, adeta yok
sayılmıştır. Mevcut koşulların, sadece bugünümüzü değil, geleceğimizi de
kararttığı aşikardır.
2- Sağlık çalışanlarının
özlük haklarıyla ilgili geçtiğimiz haftalarda TBMM’den geçen son yasal
düzenlemede kamu eczacılarının hak ettikleri şekilde yer almaması mesleğimize
bakış açısının bir başka tezahürüdür. Kamuda görev yapan eczacılarımız ile
kamudan emekli eczacılarımızın uğradığı hak kaybı kabul edilemez.
“KRONİK HASTALIKLARA AİT
İLAÇLARA ERİŞİMDE GÜÇLÜK YAŞANMAKTADIR”
3- Hastaların ilaca erişim
sorununun çözülmesi bir yana, ilaç yoklukları artık daha sık periyotlarla
yaşanır hale gelmiştir. Son dönemde özellikle diyabet, tansiyon, kalp
hastalıkları gibi kronik hastalıklara ait ilaçlara erişimde güçlük
yaşanmaktadır. Hastalarımızın yaşadıkları bu mağduriyetin sorumlusu eczacılar
değildir. Yaşanan bu soruna kalıcı ve gerçekçi bir çözüm bulunmazsa,
vatandaşlarımızın ilaca erişimi her geçen gün daha da zorlaşacaktır. Bu durum
ciddi sağlık sorunları yaratacaktır.
Bununla birlikte, başta
onkoloji ilaçları olmak üzere çok sayıda yeni nesil ilaç, Türkiye’ye
gelmemektedir. Hastalarımız daha etkin ve yenilikçi tedavi yöntemlerinden
mahrum kalmaktadır.
4- Hastalarımıza fiyat farkı
çıkarmayan ilaç neredeyse kalmamıştır. Bazı ilaçlarda, Sosyal Güvenlik
Kurumunun karşıladığı tutarın daha fazlasını hastalarımız cebinden ödemek
zorunda kalmaktadır. Mevcut ekonomik koşullar düşünüldüğünde, hastalar
açısından sürdürülemez olan bu durum, eczacılar açısından da mağduriyet
yaratmaktadır.
“HAREKETE GEÇMEKTEN BAŞKA
ÇAREMİZ KALMAMIŞTIR”
Buradan ilan ediyoruz ki;
Eczacılık mesleğinin varlık
yokluk mücadelesi verdiği bir dönemde, Türk Eczacıları Birliği ve 54 Bölge
Eczacı Odamızın öncelikli gündem maddesi, mesleki sürdürülebilirliği
sağlamaktır.
Burada ifade ettiklerimizin
dışında, mesleğimizin çok sayıda çözüm bekleyen sorunu bulunmaktadır. Tüm bu
sıkıntıların ve eczacılık mesleğinin sorunlarının görmezden gelinmesi,
mesleğimizin sorunlarını çözme istek ve iradesinin bulunmadığını
göstermektedir. Eczacılar, kendilerini yok sayan bu iradeye boyun eğmemeye
kararlıdır.
Eczacılar olarak birlikte
eylemsel tavır gösterme kararımız; mesleğe başlarken ettiğimiz yeminin
gereğidir. Bu yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz
kalmamıştır.
Meslek onurumuzu korumak için
gerekirse eczane kapatma da dâhil olmak üzere kademeli eylem planımız acilen
hayata geçirilecektir.
Bu çerçevede, Anayasal demokratik haklarımızı kullanacağımız yönündeki güçlü irademizi kamuoyunun bilgisine sunarız. (HABER MERKEZİ)
0 yorum