Mustazaflar Cemiyeti Batman
İl Temsilciliği Şeyh Said’in şehadet yıl dönümü münasebetiyle açıklama yaptı.
Şeyh Said davasının unutulmadığı, gönüllerde yaşatıldığı belirtilen açıklamada
ders kitaplarında kıyama yönelik ithamların değiştirilmesi çağrısında bulunuldu.
Tarihte yaşanmış acı olayları
unutmanın, zihinlerden ve yüreklerden silmenin imkânsız hale geldiğini belirten
Mustazaflar
Cemiyeti Batman İl Temsilcisi Feyzi Aydın, bu acı hadiselerin başında, Şeyh Said
Hazretleri ve dava arkadaşlarının yaşadıklarının geldiğini söyledi.
Aydın, "Ümmetin dirliği,
bir milletin istikbali için dünya hayatına dair birçok şeyden vazgeçen Şeyh
Said Efendi, tarihler 28 Haziran 1925'i gösterdiğinde, çıkarıldığı idam
sehpasında hakka yürüdü. O gün, bir değil, tam 47 darağacı kurulmuştu. Şeyh
Said'in yarenleri, onun davasına baş koymuş 47 aziz, şehadete kanat çırpmıştı.
Evet, 1925'in Haziran sıcaklığı Müslümanlar için, çok daha kavurucu olmuştu.
Hele de bağrından çıktığı Müslüman Kürd milletinin yaşadığı hüzün tarifsizdi.
Çünkü İslam ümmetinin büyük bir değeri katledilmişti. Ümmetin yetiştirdiği
mümtaz şahsiyetlerden olan Şeyh Said, Allah'a ve dinine adanmışlığın önemli bir
simgesiydi." dedi.
Şeyh Said'in, ilmi ile amil
bir âlim, aynı zamanda bir muhaddis olduğunu ifade eden Aydın "Döneminin
Kerbela'sını yaşayan Şeyh Said, şu kısacık zaman diliminde anlatılmaktan çok
daha büyük bir hakikatti. "diye belirtti.
Şeyh Said'in idam edilmeden
önce, "Bu değersiz dallarda asılmama pervam yoktur. Muhakkak ki mücadelem,
Allah ve dini içindir." sözünü hatırlatan Aydın, "Şark İstiklal
Mahkemesi tarafından Diyarbakır Dağkapı Meydanında idam edilen Şeyh Said
Efendi'nin, ümmete verdiği son mesaj bu olmuştu. Boynuna urgan geçirilmeden
önce ise mahkeme üyelerinden Saib ve Diyarbakır Valisi Mürsel’e dönerek
'Mahşerde hesaplaşacağız.' demiş ve bâki hayata göçmüştü." diye konuştu.
"ŞEYH SAİD VE
BERABERİNDEKİ AZİZLER, BİRER YILDIZ GİBİ MÜSLÜMAN MİLLETLERE YOL GÖSTERMEYE
DEVAM EDECEKLER"
Aradan gecen 97 yıla rağmen
ne Şeyh Said'in ne yarenlerinin ve ne de davalarının unutulduğunu vurgulayan Aydın,
"1925'in mazlumları, aradan asırlar geçse de unutulmayacak, sonraki
nesillere anlatılmaya, aktarılmaya devam edecektir. O gün, bu zulmü mazlumlara
reva görenler, tarihin en karanlık sayfalarına mahkûm olurken, Şeyh Said ve
beraberindeki azizler, birer yıldız gibi Müslüman milletlere yol göstermeye,
ışık saçmaya devam edeceklerdir." şeklinde konuştu.
"ŞEYH SAİD'İN DAVASINA
KARŞI SÜRDÜRÜLEN SAVAŞ HÂLÂ DEVAM ETMEKTEDİR"
Aydın, "O, dönüştürülmek
istenen bir toplumu kurtarmak için kendini feda etmiştir. Verdiği mücadele,
İslam'ın toplumdan soyutlanmasını engellemek içindir. Bugün yaşanan toplumsal
sorunlar, ahlaki erozyon, batılı kültürün hegemonyası onun verdiği mücadelede
ne kadar haklı olduğunu göstermektedir. İslami toplumu ve hilafetin mirasını
korumayı amaçlayan Şeyh Said, hem emperyalistleri hem de onların yereldeki
işbirlikçileri rahatsız etmişti. Aradan 97 yıl geçmesine rağmen ona ve davasına
karşı sürdürülen savaş hâlâ devam etmektedir." Dedi.
Tüm haksız isnatlara,
iftiralara, algı operasyonlarına rağmen Şehid Şeyh Said'in, halkın gözünde ve
gönlünde müstesna bir yere sahip olduğunu söyleyen Aydın, bu gerçek ortadayken
yıllardır üzeri örtülen, görülmek istenmeyen bu zulümle artık yüzleşme vaktinin
geldiğini vurguladı.
"HALKIMIZIN HAKLI
TALEPLERİ DAHA FAZLA GÖRMEZDEN GELİNMEMELİ"
Aydın, açıklamanın devamında
şu çağrılarda bulundu: "Devlet, geçmişte neden olduğu acı olaylar
nedeniyle bu yüzleşmeyi yapmak zorundadır. Körpe çocuklara, genç dimağlara ders
kitaplarında hâlâ bir asi olarak tanıtılan Şeyh Said'e yönelik haksız ithamlar
son bulmalıdır. Yine Müslüman halkımız, yıllardır Şeyh Said Efendi'nin kabir
yerinin ortaya çıkarılmasını istemektedir. Şeyh Said'e karşı sürdürülen savaş
bir an önce sonlandırılmalı, kabir yeri ortaya çıkarılmalıdır. Sadece Şeyh Said
değil, Bediüzzaman Said-i Nursi Hazretleri'nin de kabir yeri açığa
çıkarılmalıdır. Halkımızın bu haklı talepleri daha fazla görmezden
gelinmemelidir." VEYSİ GÜLTEKİN
0 yorum