image



Diyanet İşleri Başkanlığı, İslam'ın darüsselam beldesi Kudüs ve müminlerin kalbi Mescid-i Aksa'yı anlayabilmek ve farkındalık oluşturmak için "Uluslararası Kudüs ve Mescid-i Aksâ Sempozyumu" düzenledi.

Türkiye Diyanet Vakfı Kocatepe Camii Konferans Salonu'nda düzenlenen sempozyuma Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ta katıldı.

İki gün sürecek olan sempozyum, Mushafları İnceleme ve Kıraat Kurulu Üyesi Salih Akyüz hocanın Kur'an-ı Kerimin tilavetiyle başladı.

Sempozyumla İslam'ın üç hareminden birisi olan Kudüs ve içinde barındırdığı Mescid-i Aksâ başta olmak üzere, diğer dini, kültürel ve tarihi mirasımız hakkında farkındalık oluşturulmaya çalışılacağı belirtildi.

Hac ve Umre Hizmetleri Genel Müdürü Remzi Bircan'ın selamlama konuşmasından sonra Filistin Devlet Başkanı Dini Baş Danışmanı (Bakan) Mahmoud Al-Habbash ile Filistin Kudüs İşleri Bakanı Fadı Arafat Saleem Hıdmı birer konuşma yaptı.

"KUDÜS'Ü KONUŞMAK, İNSANLIĞIN GELECEĞİNİ KONUŞMAKTIR"

Sempozyumun açılış konuşması Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş tarafından yapıldı.

Allah'a hamd ile konuşmasına başlayan Erbaş, "Kudüs'ü konuşmak, sadece bir şehri konuşmak değildir. Kudüs'ü konuşmak, insanlığın geleceğini konuşmaktır. Dünya barışını konuşmaktır. İslam ümmetinin izzetini konuşmaktır. Mescid-i Aksa ve çevresi Allah tarafından, ayetiyle mübarek kılınmıştır. Kudüs vahiy coğrafyasıdır. Müslümanların, aralarında fark gözetmeksizin iman ettikleri

"KUDÜS, MÜSLÜMANLARIN HÂKİMİYETİNDE ASIRLARCA ÖZGÜRLÜĞÜN VE ADALETİN EN GÜZEL ÖRNEĞİ OLMUŞTUR"

Kudüs'ün Müslümanların hâkimiyetinde asırlarca özgürlüğün ve adaletin en güzel örneği olduğuna dikkat çeken Erbaş, şehrin Müslümanlar tarafından imar edildiğini belirterek "Müslümanların idaresi altında tam bir altın çağ yaşayan barış ve huzur şehri Kudüs, I. Dünya Savaşı'ndan sonra İslam coğrafyasının işgaliyle bu özelliğini kaybetmiştir. Bugün Kudüs maalesef yine işgal ve zulümle anılır olmuştur. Kudüs'ün kutsiyetine ihanet edilmiştir. Yine acının, sıkıntının, gözyaşının merkezi haline gelmiştir." ifadelerine yer verdi.

"BUGÜN MESCİD-İ AKSA, SİSTEMATİK SALDIRILAR KARŞISINDA YOK OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYADIR"

Konuşmasının devamında Erbaş, "Sömürgeleştirilen Filistin topraklarında, Kudüs'ün kadim değerlerle bağları kopartılmaya çalışılmaktadır. Tarihî mekânları tarumar edilmektedir. Yerli halkın tüm imkânlarına el konulmaktadır. Çeşitli baskı ve uygulamalarla Müslümanlar şehri terk etmeye zorlanmaktadır. Her türlü hak ve özgürlükten mahrum bırakılmaktadır. Filistinli Müslümanların evleri yıkılıp, işyerleri kapatılmakta, tarım arazileri işgalciler tarafından yakılmaktadır. Bugün Mescid-i Aksa, sistematik saldırılar karşısında yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır.  Filistin'i ve Kudüs'ü işgal etmek, aslında sadece bu bölgede değil, bütün yeryüzünde kaos çıkarmaktır. Kargaşayı körüklemek, savaştan beslenmektir. Kudüs gibi tarih boyunca insanlığı kucaklayan bir şehirden Müslümanları çıkarmaya çalışmak, aslında tüm insanlığın hukukunu tanımamaktır. Barışı, huzuru ve insanlığı katletmektir. Bunun için, Kudüs'ün esaretini meşrulaştıracak her söylem, vicdana, varoluşa, tarih ve kültüre karşı işlenmiş bir insanlık suçudur." şeklinde belirtti. İLKHA

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *