image

Açıklamada, Dünya Kanser Gününün ilk kez 2005 yılında, Türkiye’nin de yakın işbirliği içerisinde olduğu Uluslararası Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından düzenlendiği bildirildi.

Küçük ya da büyük herkesin kanserden korumak ve kanserleri önleme yolunda risk faktörlerinden kaçınması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Sigara ve dumansız tütün ürünlerini de içeren tütün kullanımı, fazla kilolu veya obez olmak, düşük meyve ve sebze alımını içeren sağlıksız beslenme, fiziksel aktivite eksikliği, alkol kullanımı, cinsel yolla bulaşan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu, hepatit veya diğer kanserojen enfeksiyonlara maruziyet, iyonlaştırıcı ve ultraviyole radyasyon maruziyeti, kentsel hava kirliliği, katı yakıt kullanımından kaynaklanan iç mekan dumanı risk faktörleridir.” denildi.

Açıklamanın devamında, “Yaşam tarzı değişiklikleri (örneğin günlük 30-40 dakikalık yürüyüşler, liften zengin meyve sebze ağırlıklı beslenme gibi) ile kansere karşı anlamlı risk azalımı sağlanması mümkündür. Cilt kanserlerine yönelik alınacak önlemler (Güneşin ultraviyole ışınlarına maruziyeti azaltacak şekilde uygun şapka, gözlük, güneş kremi, koruyucu giysiler kullanılması, güneş ışınlarının zararlı etkilerinin en yoğun hissedildiği saatlerde doğrudan bunlara maruz kalınmaması gibi) ile anlamlı risk azalımı sağlanabilmektedir.” ifadelerine yer verildi.

Kanser taramalarının önem arz ettiği vurgulanan açıklamada şunlar kaydedildi: “Meme kanseri tarama programında; 40-69 yaş arası kadınlar, kalın bağırsak kanseri taramaları; 50-70 yaş arasındaki kadın ve erkeklere, rahim ağzı kanserleri taramaları; 30-65 yaş arası tüm kadınlarımıza yapılmaktadır. Tüm bu tarama programlarımızda tarama sonrası pozitif çıkan kişilerin tanı ve tedavisi için Kanser Dairesi Başkanlığınca 81 ile yönelik hastaların yönlendirileceği ve tanıdan tedaviye Avrupa Birliği kriterleri çerçevesinde hizmetler veren merkezlere gönderilmektedir.” VEYSİ GÜLTEKİN

0 yorum

FİKRİNİZİ BELİRTİN

Zorunlu alanları doldurunuz *