TEKSİAD Yönetim Kurulu 2021 yılı tekstil sektörünün mevcut durumu ve
sektörünün geleceğinin ele alındığı değerlendirme toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda
konuşan TEKSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Öztürk, “Tüm dünyayı etkisi
altına alan pandeminin sektöre olumsuz yansımasını sektörümüz alternatif
üretimlerle (maske, önlük, tulum vb ) üzerinden atarken özellikle son dönemler
yaşanan orantısız döviz artışı ve döviz fiyatlarındaki istikrarsızlık
sektörümüze ağır bir darbe vurmuştur. Makine alımlarından kaynaklanan döviz
borçları, artan hammadde ve yedek parça fiyat maliyetlerinin yanı sıra
dövizdeki artış, işletmelerin enerji (elektrik, doğalgaz vb) maliyetlerinin
önemli ölçüde artmasına sebep olmuştur. Yemeğinden, servisine, hammaddesinden enerjisine
tüm maliyetler büyük bir ölçüde artmış bu durum diğer sektörleri etkilediği
gibi Türk Lirası (TL) ile işçilik yapan sektörümüzü de önemli ölçüde
etkilemiştir“ dedi.
SEKTÖR BÜYÜMEKTE, SORUNLAR
ARTMAKTA
Öztürk, “Tekstil sektörü şehrimizde kabuğuna sığmayıp her geçen gün
büyümektedir. Kapasite ve işçilik kalitesi olarak şehrimiz tekstil sektöründe
Türkiye’de ilk 5 il arasında yer bulma başarısını sağlamış, Batman ekonomisinin
şah damarı olduğunu göstermiştir. Bu büyüme gelişi güzel gerçekleşmekte ve bu
durum riskler taşımaktadır. Sektörün büyümesini, ortak projeler ve eğitimler
ile desteklemek gerekmektedir. Öncelikle
kamu özel sektör işbirliği desteğine ciddi bir ihtiyaç vardır. Ortak projeler
üretip gerekli destekler sağlanmalı. Sektörün acilen eğitimle desteklenip hem
kalifiye personel ihtiyacının giderilmesi, hem de işverenlerin kurumsallaşma,
profesyonel çalışma ve kapasite arttırmaları gibi konularda bilgilendirilmesi
gerekmektedir.” İfadelerini kullandı.
Öztürk şunları söyledi: “Kente merkezinde bulunan küçük ve orta ölçekli
atölye tarzı işletmelerin şehir dışında yer tahsisi ve tekstil kent vasıtasıyla
bu işletmelerin büyümesi ve kurumsallaşmasının önü açılmalıdır. Ayrıca sektörün
en çok muzdarip olduğu ve emeğinin karşılığını almamasının en büyük sebebi
olarak gördüğümüz; şehrimizde gerekli
alt yapı ve arıtma tesislerinin olmaması ve her türlü yatırıma cevap verecek
donanıma sahip olmamasıdır. Mevcut durumda işletmeler fason çalışmak zorunda
kalmakta yerli markalar ve şehrimizin kendine ait üretimi olmamaktadır.
Şehrimizde entegre tesislerin kurulmasıyla hem üretim kapasitemiz hem de
istihdam rakamlarımızda ciddi bir artış olacaktır. Bu entegre tesislerin
sayesinde üreticilerimiz emeğinin karşılığını da alacaktır.”
VERİMİ ARTTIRALIM,
İSTİHDAMIMIZI KORUYALIM
Öztürk, “Tüm işverenlerimizin artan maliyetlerden dolayı zor durumda
olduğunu biliyoruz. Bu maliyetlerle ayakta kalabilmenin en önemli yolu
verimimizi arttırmaktır. Bu yüzden meslektaşlarımızın istihdamlarını korumasını
ve verimlerini arttırmasını öneriyoruz. Ayrıca büyük oranda fason olarak
çalışan meslektaşlarımızın yaptıkları işin karşılığı olan fason işçilik
ücretlerinde hakları olan fiyatları çalıştıkları firmalardan artan maliyetlere
göre talepte bulunmaları konusunda ısrarcı olmalarını önemle vurgularız. Teşvik
bölgesinde olup devletin sağladığı bu desteği üreticilere iş yaptıran
firmaların kendi çıkarları için kullanmalarına müsaade etmeyelim” dedi. M. EMİN URAZ
0 yorum