HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu sempozyuma
katılarak bir konuşma yaptı. Yapıcıoğlu,
"İslam ümmeti bir bedenin azaları gibi hareket etmeyi başardığı zaman
fetihlere imza atmış" dedi.
Kudüs'ün Selahaddin tarafından fethinin, alelade bir sürecin
neticesi olmadığını vurgulayan Yapıcıoğlu, "Olayın ayrıntılarına girmeden
zafere giden süreçte Selahaddîn-i Eyyûbî’nin izlediği strateji ile ilgili
birkaç hususun altını çizmek isterim." dedi ve şunları ekledi: “Evvela,
Büyük Komutan Selahaddîn-i Eyyûbî fetih öncesi ciddi hazırlıklar yapmıştır.
Önce kendisi buna inanmış, kavli ve fiili olarak kendisini büyük fethe
hazırlamıştır. Selahaddîn-i Eyyûbî, Kudüs’ün Müslümanların dağınıklığından
dolayı esaret altında olduğunun bilincindeydi. Bu yüzden işe buradan başlanması
gerektiğine inanıyordu. Belki de asıl fetih; dağılmış, parçalanmış İslam
toplumunu yeniden bir araya getirip aynı hedefe doğru yürütmekti. Bu
gerçekleşirse Kudüs ve Mescid-i Aksa çok daha kolay kurtarılacaktı.”
Yapıcıoğlu şu ifadeleri kullandı: “Selahaddîn-i Eyyûbî
'Kılıçlarımız, Müslümanların değil, küffarın boyunlarında körelsin!' diyerek iç
ihtilafların verdiği zarara dikkat çekmiş; etnik, mezhebi ve coğrafi
farklılıklar gibi tüm aidiyetlerin bir kenara bırakılarak 'Ümmet üst kimliği'
altında birleşmenin zaruretine vurgu yapmış, hatta uzun süre bütün enerjisini
buna sarf etmiştir. Büyük Komutan Selahaddîn-i Eyyûbî, bütüncül bir mücadele
stratejisi ortaya koymuş, maddi ve manevi açıdan Müslümanları buna hazırlamıştır.”
Yapıcıoğlu, Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın, İslam düşmanlarının
güçlü oluşundan dolayı işgale uğramadığı, bilakis Müslümanların; kavmi, mezhebi
ve bölgesel aidiyetlerini öncelemeleri ve asabiyetleri uğruna birbirlerine
düşman kesildikleri için haçlılar tarafından işgal edildiğini söyledi.
Yapıcıoğlu, "Selahaddîn-i Eyyûbî’nin mücadele tarzından
alınacak en güzel ders; büyük fetih öncesi yaptıklarında saklıdır. İslam ümmeti
yekvücut, tek yumruk ve bir bedenin azaları gibi ahenk içinde hareket etmeyi başardığı
zaman büyük fetihlere imza atmış, Allah’ın yardımlarına nail olmuştur."
şeklinde konuştu.
Zamanla özünden uzaklaşan İslam ümmetinin, yozlaşan
düşünceler, menfi hareketler, İslam’dan uzaklaşma, dost ve düşman tanımının
karışması sebebiyle gerilemeye başladığını belirten Yapıcıoğlu, bunun sonucunda
İslam topraklarının yeni işgallerle karşı karşıya kaldığını kaydetti.
Yapıcıoğlu, "İslam ümmetini çökerten en büyük işgal, yine Kudüs ve Mescid–i Aksa’nın elden çıkmasıyla sonuçlanan Filistin işgali oldu. Tefrika illeti Müslümanlar arasındaki bağları koparınca olanlar oldu ve neticede Kudüs ve Mescid-i Aksa 70 yıldan fazladır esaretten kurtarılmayı, daha doğrusu ümmetin içinden bir Selahaddîn’in çıkmasını beklemektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Yapıcıoğlu, "Derdimiz belli. Ama çaremiz de belli.
Unutmayalım ki biz çaresiz değiliz, elimiz kolumuz bağlı kalacak da değiliz.
Hele hele önümüzde Selahaddîn gibi bir tecrübe varken asla ümitsiz
olamayız." dedi. HABER MERKEZİ
0 yorum