Memur-Sen tarafından her ay düzenli olarak yapılan
“açlık-yoksulluk” araştırmasına göre, Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin açlık
sınırı 2.851,7 TL, yoksulluk sınırı ise 8.135,9 TL olarak belirlendi.
Yapılan araştırmaya göre, temmuz ayında haziran ayına göre
gıda madde fiyatlarında ortalama yüzde 2,86’lık bir artış yaşandı. Temmuz
ayında göze çarpan en büyük artışlar yüzde 19,63 artışla salatalık, yüzde 18,33
artışla kuru soğan, yüzde 16,12 artışla kayısı, yüzde 14,72 artışla limon
fiyatlarında yaşandı.
Temmuz ayında haziran ayına göre, ısınma madde fiyatlarında
ortalama yüzde 2,67’lik bir artış gözlendi. Temmuz ayında haziran ayına göre,
barınma madde fiyatlarında yüzde 1,05’lik bir artış oldu.
Aydınlanma madde fiyatında ise temmuz ayında haziran ayına
göre yüzde 15,01’lik bir artış olarak gözlemlendi.
Covid-19 salgını ile birlikte artan ekonomik kriz ve geçim
zorluğu, halkın sıkıntılı günler yaşamasına neden olurken 2021 yılının ocak ayı
ile birlikte ağır vergi yükü nedeniyle nefes alamaz duruma gelen vatandaşlar,
geçimini sağlayamamanın sıkıntısını çekiyor.
Salgın süreciyle birlikte işsizlikle ve hayat pahalılığının
giderek artmasından yakınan halk, artan vergi oranları, faturaların yüksek
gelmesi ve gıda ürünleri başta olmak üzere art arda yapılan an zamlardan
şikâyetçi oldu.
Hayatın her geçen gün daha da pahalandığını belirten
üniversite öğrencisi Berkan İyibükücü, Covid-19 salgının da etkisiyle ekonomi
sarsıldığı için alım gücünün büyük oranda düştüğünü söyledi.
“FAKİRLERİN DURUMU DAHA DA KÖTÜLEŞİYOR”
Yetkililerin özellikle her gün yapılan zamlara bir an önce
çare bulması gerektiğini belirten İyibükücü, “Kesinlikle hayat her geçen gün
pahalılaşıyor. Özellikle bu son dönemlerde aşırı fiyat artışları var. 2-3 yıl
öncesine göre ürünlerin fiyatı yüzde 100 arttı. Hayat çok zorlaşıyor.
Üniversite okuyacağım. Fakat burs almadan okuyamıyorum. Çünkü şehir dışında
okumak çok zor oluyor. Durum maalesef gittikçe kötüleşiyor. Fakirlerin durumu
daha da kötüleşiyor. Orta halli insanlar bile artık bu dönemde çok zorlanıyor.
Bu bile ülkede ne kadar zor durumda kalan insan olduğunu göstergesidir.” dedi.
“HAYAT ŞARTLARI GİTTİKÇE DAHA DA ZORLAŞIYOR”
Her geçen gün alım gücünün düştüğünü belirten emekli Tekin
Korkmaz, “Özellikle emeklilerin alım gücü daha da düştü. Yetkililere gelince
zam var ama emekliye gelince zam yok. Her yeni güne zam ile uyanıyoruz.
Sabahleyin kahvaltılık ürünler almaya çıktığımızda 50-60 TL masraf gidiyor.
Geçen yıl kolisi 10 lira olan yumurtanın bu sene kolisi 25-30 lira olmuş. Bu
zam değil mi? Aldığım emeklilik maaşı ile zor geçiniyorum. Ben kamudan
emekliyim ve zor geçiniyorum. Ben zor geçindiğime göre fabrikadan emekli olan
kişi hiç geçinemez. Çünkü hayat şartları zor ve hayat şartları gittikçe daha da
zorlaşıyor.” ifadelerini kullandı.
Hayat pahalılığından dolayı çiftçiliği ve hayvan yetiştiriciliğini
terk ederek bir fabrikada asgari ücretle çalışmaya başladığını belirten Ali
Erdal da, “Şu anda hayat şartları gerçekten çok zorlaştı. Daha önceden
çiftçilik yapıyordum. 45-55 liraya aldım gübre şu anda 160 lira olmuş. Ben
bununla nasıl üretim yapacağım? Sonra Türkiye'de üretim yok, dışarıdan ürün
alınıyor, alım gücü düştü’ deniliyor. Üretim yapsak böyle bir durum olmayacak.
Tavuk besliyoruz, tavuk yemi bugün 80 lira olmuş, hayvan yemi 140-150 lira
olmuş. Bu yüksek fiyatlarla nasıl çiftçilik, üretim yapacağım? Her şartta alım
gücü zorlaşıyor. 25-30 tane hayvan beslerken şu an hiç beslemiyorum. Çünkü
hepsini sattım. Tavuk besliyordum, tavukları bile sattım. Şu an asgari ücretle
fabrikada çalışıyorum.” şeklinde konuştu. İLKHA
0 yorum