Barolardan yapılan açıklamada, “1949 Yılından beri Çin Halk Cumhuriyeti
yönetimi altında bulunan Doğu Türkistan’da, insan hakları ihlalleri hayatın tüm
alanlarında varlığını artırarak devam ettirmektedir. Çalışma veya eğitim
amacıyla özellikle Müslüman nüfusun ağırlıklı olduğu ülkelere gitmek ya da Çin
dışında yaşayan insanlarla iletişim kurmak da insanları şüpheli konumuna
düşüren temel sebepler arasında bulunmaktadır. Erkek-kadın, genç-yaşlı,
kentli-taşralı fark etmeksizin herkes, gözaltına alınma tehlikesi altındadır.”
Denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler kullanıldı: “Bir millet tamamen inkâr
edilmekte, ibadet özgürlüğü yok sayılmakta, Türkçe isimler ve yazılar
yasaklanmakta, Doğu Türkistan bölgesine kasten Sincan adı verilmektedir. Bu
uygulamalar ile millet bilinci yok edilmeye çalışılmaktadır. Bahse konu
bölgenin kadim bir Çin toprağı olduğu iddia edilerek bölgenin tarihi ve
değerleri yok sayılmaktadır.
Bütün ilgilileri bu noktada sorumluluk almaya, kıymetli
vatandaşlarımızı ve sivil toplum kuruluşlarımızı ise konuyu gündemde tutmaya;
BM Genel Kurulu olmak üzere uluslararası tüm kurumları, engelleyici
yaptırımları derhal gündeme almaya çağırıyor, uluslararası kamuoyunu Doğu
Türkistan Uygur halkı için harekete geçmeye davet ediyoruz.” HABER MERKEZİ
0 yorum