Kur'an Nesli Platformu Genel Koordinatörlerinden Sütçü,
yaptığı açıklamada, hayatın ve zamanın her zamankinden daha hızlı akıp gittiği,
ömür sermayesinin çabucak tükendiği bir dönemde olduklarını söyledi.
Baş döndürücü bir telaş ve koşturmacanın içinde kaybolup
giden insanlığın yardımlaşmaya, dayanışmaya, merhamete, barışa ve huzura hasret
bir vaziyette iken bir Ramazan ayının daha imdatlarına yetiştiğini belirten
Sütçü, bu ayın, sahuruyla iftarıyla, orucuyla teravihiyle, zikriyle tilavetiyle
Rabbimizin kendilerine ömre bedel bir hediyesi olduğunu vurguladı.
“Ramazan Kur’an, af ve mağfiret ayıdır”
Ramazan ayının fırsat ayı olduğuna işaret eden Sütçü
“Rabbimizin ihsan ve ikramının bol, af ve mağfiretinin sınırsız olduğu bu ay,
bir aya bir ömrü sığdırmanın, hayat koşturmacası içinde yorulan ve bunalan
ruhlarımızı Kur’an ile yeniden ihya edip kalplerimizi o nur ile arındırmanın
fırsatıdır. Ramazan Kur’an, af ve mağfiret ayıdır. Bu ay cennet kapılarının
açılıp cehennem kapılarının kapandığı, şeytanların zincire vurulup rahmet
kapılarının ardına kadar açıldığı bereket ayıdır.” dedi.
“Ramazanın manevi ikliminden azami derecede istifade etme
gayreti içinde olmalıyız”
Evlerin Kur’an tilavetiyle şenlendirilmesi gerektiğini
söyleyen Sütçü konuşmasına şöyle devam etti:
“Bu ayda, bin bir yerimizden yaralı ve şifaya muhtaç halde,
acziyetimizin ve nakıslığımızın farkında olarak Allah’a yönelmeli, Kur’an-ı,
yeniden iniyormuş gibi okumalı, evlerimizi, mescitlerimizi, gönül ve zihin
dünyamızı Kur’an tilavetleriyle şenlendirmeliyiz. Mübarek üç aylardan Recep ve
Şaban’ı geride bırakarak rahmet ve mağfiret ayı olan Ramazan ayına erişmenin
heyecanını hissettiğimiz şu günlerde Kur’an Nesli Platformu olarak Ramazan
ayının manevi ikliminden istifadeyi arttırmak için mutad olduğu üzere bir takım
tavsiyelerimiz vardır. Tüm kardeşlerimizle salgın sürecindeki gelişmeler
doğrultusunda gerekli tedbirlere riayet etmek suretiyle Ramazanın manevi
ikliminden azami derecede istifade etme gayreti içinde olmalıyız.”
Sütçü, Ramazan ayı münasebetiyle yapılmasını istedikleri 10
önemli tavsiyeyi şu şekilde sıraladı:
1-Kur’an-ı Kerim:
-Mümkün mertebe aile bireyleriyle mukabele şeklinde, değilse de bireysel olarak en az bir cüz kadar Kur'an'ı Kerim okunmalı. Okunacak Kur’an’ın mealini de birlikte okumaya gayret edilmeli.
-Başta çocuklar olmak üzere, aile bireylerinden Kur’an okumasını bilmeyenlerin veya okumasını bildiği halde tecvidi bilmeyenler bu eksikliklerini tamamlamaya çalışmalıdır. Ayrıca ayet, kısa sure vb. ezberler yapılmalıdır.
2-Namaz:
-Vakit ve teravih namazları mümkün mertebe ailece vaktinde cemaatle kılınmalı.
-Duha, evvabin, vitr, teravih, teheccüd ve abdest namazı gibi nafile ibadetler ihmal edilmemelidir. Ramazan sonrasında da nafilelere devam etmeye gayret edilmeli, namaz tesbihatlarına da özen gösterilmelidir.
3-Dua:
-Ramazan ayı boyunca dua ve niyaza ağırlık verilmeli, bolca cevşen okuyarak tesbihat yapılmalıdır.
4-Vird ve zikir:
-Aile bireyleriyle günlük vird-zikir programı yapılmalıdır.
5-Kültürel okuma:
-Aile bireylerinin ihtiyaçları dikkate alınarak, günlük bir saat kadar kültürel ders yapılmalı ve bu kapsamda, aile bireylerinin ihtiyaç duyduğu İslami ilimler (ilmihal, siyer, tefsir, akaid, hadis vb), gündemdeki konular ve kültürel olarak ihtiyaç duyulan ortak konular üzerinde durulmalıdır.
-Ayrıca seviyeye uygun hadisler ezberletilmelidir.
6-Mali ibadetler (Zekât, fitre, sadaka):
-Bu ay içerisinde, varsa zekât hesaplanmalı, fitreler verilmeli, sadaka ve bağışlar artırılmalıdır. Mümkün mertebe fitre ve zekâtlar Ramazan ayının başlarında verilmeye çalışılmalıdır.
7-Sıla-i rahim:
-Ramazan ayı münasebetiyle aile bireyleri, akrabalar, komşular, tanıdıklar ve iş arkadaşlarını sormalı, imkânlar dâhilinde yardımda bulunma ve ihtiyaçları karşılamaya çalışılmalıdır. Mevcut salgından dolayı evlerde ziyaret mümkün olmasa da telefonla görüşülmelidir.
8-Kadir Gecesi:
-Ramazan ayının son on gününün tekli geceleri mümkün olduğu kadar ibadetle geçirilmeye çalışılmalıdır. Bu arada ailece cevşen ve benzeri dualar okunabilir, Kur’an ve Sünnet ile ilgili sohbetler de yapılabilir.
9-Bayramlaşma:
-Bayram sabahı ev halkından başlayarak bütün komşular, akrabalar, dostlar ve tanıdıklar telefonla aranarak bayramları tebrik edilmelidir.
10-Ramazan sonras:
-Ramazan ayındaki ibadi, kültürel ve insani güzel hasletleri
devam ettirme gayret ve çabası içinde olunmalıdır.(İLKHA)
0 yorum