Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bir kez daha
yeni anayasanın gündeme getirilmesini olumlu karşıladıklarını belirten Baro
Başkanı Çakan, darbe ürünü bir anayasayla bugünlere kadar geldiklerini söyledi.
Halkın temsilcileri tarafından değil darbe ürünü bir
anayasayla yönetildiklerine dikkat çeken Çakan, mevcut anayasanın özgürlük
alanlarını daraltan ve insan odaklı bir anayasa olmadığını vurguladı.
Anayasaların toplumsal birer sözleşme olduğunu, dolayısıyla
toplumun dinamiklerini ve rengini de yansıtması gerektiğine işaret eden Çakan,
insan ve adalet odaklı bir anayasaya acilen ihtiyacın olduğunu ifade etti.
“Yeni Anayasa” hazırlanırken toplumun tüm dinamiklerinden
görüş alınması gerektiğinin altını çizen Çakan, bir maddenin başka bir maddeye
üstünlüğünün olmadığı bir anayasanın önemine dikkat çekti.
“TÜRKİYE’DEKİ ANAYASAL GELİŞMELERİ İRDELEMEK LAZIM”
Çakan, “Birkaç gündür gündemde olan ve Sayın
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Darbe ürünü olmayan yeni bir anayasa
hazırlanması gerekiyor’ şeklinde demeç ve beyanları oldu. Şu anda muhalefet
partileri, gündem ve sosyal medyada ‘Yeni Anayasa’ için tartışmalar yapılmaya
başlandı. ‘Yeni Anayasa’ tartışmalarına girmeden önce Türkiye’deki anayasal
gelişmeleri de irdelemek lazım. Bilindiği üzere anayasalar kurucu iktidarlar
tarafından hazırlanırlar. Bir de seçilmiş milletvekilleri, yani halkın
temsilcileri tarafından yapılan anayasa olarak ikiye ayrılıyor.” ifadelerini
kullandı.
“YENİ ANAYASA SÜRECİNİ BENİMSİYORUZ”
Yeni anayasanın gündeme gelmesiyle birlikte her defasında
akamete uğratıldığını belirten Çakan, şöyle devam etti: “1982 Anayasasıyla
birlikte biz bu zamana kadar geldik ve şu anda yıl 2021. Tabi bu süreçte Avrupa
Birliğine giriş sürecinde ciddi anayasal değişiklikler yapıldı. Ama o darbe anayasası
tümünden kaldırılmadı. Yine AK Parti iktidarı döneminde yeni ve darbe ürünü
olmayan yeni bir anayasa yapma hazırlığı süreci başlatıldı. Biz o süreci
benimsiyoruz. Çünkü önemli bir süreçti. Ancak ne yazık ki FETÖ tarafından 17-25
Aralık darbe teşebbüsleri, akabinde 15 Temmuz darbesiyle o süreç de akamete
uğradı.”
“ERDOĞAN’IN DARBE ÜRÜNÜ OLMAYAN YENİ BİR ANAYASA SÖYLEMİNİ
ÖNEMSİYORUZ”
“2021 yılına gelmemize rağmen halen 1982 darbe ürünü olan
bir anayasa ile yönetiliyoruz” diyen Çakan, “Seçilmiş milletvekilleri
tarafından ya da halkın temsilcileri tarafından hazırlanan bir anayasa değildir
82 anayasası. Özgürlükleri daraltan bir anayasaydı. Yıllardır değişmesi
üzerinde sürekli söylemler yapılıyor ve bu anlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın darbe ürünü olmayan yeni bir anayasa söylemini önemsiyoruz. Halkın
temsilcileri tarafından hazırlanacak bir anayasa hem önemli hem de değerlidir.”
şeklinde konuştu.
“TOPLUMUN TÜM DİNAMİKLERİNDEN GÖRÜŞ ALINMALI”
Anayasaların toplumsal birer sözleşme olduğunu dile getiren
Çakan, “Dolayısıyla toplumun dinamiklerini, dayanışmasını ve rengini de
yansıtmalıdır. Anayasa hazırlanırken toplumun tüm dinamiklerinden görüş
alınması gerektiğini düşünüyoruz. Sadece siyasi partilerin temsilcileri değil
de toplumda belli bir niteliğe sahip ve yer edinmiş STK’lar, akademisyenler,
üniversiteler ve barolar görüşlerini bildirmeliler. O görüşlerden oluşan bir
anayasanın önemli olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“HALKI, HALKIN REFAH VE HUZURU, ADALETİ ÖNCELEYEN BİR
ANAYASA OLMASI ÖNEMLİDİR”
1982 anayasasının özgürlük alanlarını daraltan, vatandaş ve
insan odaklı bir anayasa olmadığını vurgulayan Çakan şunları söyledi: “Bizim
düşüncemiz şu: Devletlerin temel doğuş sebebi vatandaşın refah, huzur ve
mutluluğudur. Dolaysıyla vatandaş odaklı, insan odaklı bir anayasaya
ihtiyacımız var. Devlet halkı ve vatandaşı içindir. Bu anlayışı bire bir
yansıtacak bir anayasaya ihtiyacımız var. ‘Vatandaşı yaşat ki devlet yaşasın’
amaç bu olmalı diye düşünüyorum. 1982 anayasasında biz bunu göremedik. Hak ve
özgürlüklerin daraltıldığı, çeşitli şartlara bağlandığı, devlet organının daha
çok öncelediği ve rengini verdiği bir anayasaydı 1982 anayasası. Ancak
Türkiye’deki vatandaşlar, halk odaklı bir anayasa istiyorlar. Halkı önceleyen,
halkın refah ve huzuru, özgürlüğü, adaleti önceleyen bir anayasa olması
önemlidir ve faydalıdır diye düşünüyorum.”
“ANAYASADAKİ HİÇBİR MADDENİN BİR BAŞKA MADDEYE ÜSTÜNLÜĞÜ
OLMAMALI”
Konuşmasının sonunda anayasadaki her maddenin eşit olması
gerektiğine işaret eden Çakan, “Şunun altını çizmek istiyorum. Bizce
anayasadaki hiçbir maddenin bir başka maddeye üstünlüğü olmamalıdır. Her bir
madde başka bir madde ile eşittir. Dolayısıyla ‘Değiştirilemez veya
değiştirilmesi teklif bile edilemez’ maddelerin varlığına, bizce anayasada
ihtiyaç yoktur. İnsan odaklı, her insan özgür, hür ve eşit doğar, adalet
odaklı, hukukun üstünlüğü odaklı, hukuk güvenliği odaklı bir anayasa ve bir
maddenin başka bir maddeye üstün olmadığı bir anayasa olmalı. Bizce temel
düstur bu olmalı.” dedi. ŞEVKi ASLAN
0 yorum