Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi
ilkeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında savunma ve avukatın önemli
bir yer tuttuğu belirtilen açıklamada, hâkim, savcı ve avukat eşitliğinin
sağlanamadığı, yargılama ve yargı sistemi kurulamadığından, avukatların yargıda
yeterince etkili olamadığı kaydedildi.
Bağımsız yargı ve bağımsız
savunma ile hukuk devletine ulaşmaya yönelik söylemlerinin devam edeceği ifade
edilen açıklamada, "Avukat, hâkim ve savcı arasındaki dış görüntü
itibariyle eşitsizlik, hâkim ve savcıların kamu gücüne dayanarak avukatlardan
ve halktan kendilerini soyutlamaları, kendilerini kapılar arkasına kapatarak
görüşme kabul etmemeleri adalete olan inancı zedelemektedir. Kolluk güçlerinin
adaletin ve yargının asli unsuru olan avukatları dışlayıcı tavır ve
davranışları devam etmekte, avukatın dolayısı ile bağımsız savunmanın yargının
bir kurucu unsuru olduğu gerçeği halen içselleştirilememektedir. Üzülerek
müşahede etmekteyiz ki; son dönemlerde bağımsız savunmayı temsil eden
avukatların adliye dışına itilme çabası da bu içselleştirilememenin bir
sonucudur. Özellikle adliyelerde uygulanmaya başlanan 'sınırlı alan' uygulaması
ile hâkim, savcı odalarının kapıları avukatlara kapatılmaktadır." denildi.
"CEZA İNDİRİMLERİ EŞİT
UYGULANMALI"
Açıklamanın devamında şu
ifadelere yer verildi: "Güncel konulardan biri de İnfaz Yönetmeliği’nde
yapılan değişikliktir. Bu değişiklik ile belli suçlar yönünden avukatın
cezaevine girişi esnasında evraklarının aranabilmesine olanak tanıyan
düzenlemeler yapılmıştır. Bu düzenlemeler de başta yargının kurucu unsuru olan
bağımsız savunmayı temsil eden avukat ile müvekkil arasındaki sır saklama
yükümlülüğünün ihlali anlamına geldiği gibi aynı zamanda adil yargılanma
ilkesini de zedeler niteliktedir. Bu konuda hukuki süreci işleterek bu
düzenlemenin iptali için dava açacağımızın da bilinmesini isteriz. Ayrıca İnfaz
Kanunu’nda yapılacak değişiklik ile belli suçlar yönünden kısmi ceza indirimi
yapılması düşünülmektedir. İnfazda eşitlik ilkesi gereği yapılacak ceza
indirimlerinin siyasi-adli suç türü ayırımı yapılmaksızın tüm mahkûmlara eşit
uygulanması gerektiğini hatırlatırız."
HABER MERKEZİ
0 yorum