Beşiri ilçesine bağlı Yalınkavak
(Baxımze) köyünde bulunan yaklaşık 150 yıllık tarihi konak (Qesra Baxımze)
yetkililer tarafından onarılmayı bekliyor.
Konakla ilgili önemli bilgiler
veren köy muhtarı Mehmet Şakar, konağın Raman ve Garzan Dağları arasında
bulunan çok sayıda köyden oluşan Alıkan Aşiretinin efsanevi lideri Hasanê
Osman'a ait olduğunu belirtti.
Konağın bölgede, hatta
uluslararası çapta meşhur olduğunu, tarihsel bir şöhrete sahip olduğunu
vurgulayan Şakar, konağın zamanında aşiretler arasındaki birçok büyük
çatışmanın, sorunun çözüm merkezi görevini gördüğünü söyledi.
Yetkililere çağrıda bulunan
Şakar, şu an bazı bölümlerinin yakılmış bulunduğu tarihi konağın tekrar
onarılarak bölgenin kültür mirasına ve turizme kazandırılması gerektiğini ifade
etti.
"KONAK BARIŞ GÖREVİ
GÖRÜYORDU"
Konağın, Alıkan Aşiretinin
tarihini yansıtan bir konak olduğunu aktaran Şakar, "Bu konak, 150-160
yıllık bir konaktır. Bu konağın 3 bölümü vardı, 2 bölümü oturma salonu olarak
kullanılıyordu. Diğer bölümü ise konferans salonu görevi görüyordu. O bölgede
halk, aşiret ve aileler arasında yaşanan herhangi bir sıkıntıda, çatışma ve
kavgalarda 2 taraf arasında barış ve sulhu sağlama görevi görüyordu bu konak.
Konağın sahibi Alıkan Aşiretinin meşhur lideri Osman oğlu Hasan (Hasanê Osman)
idi. Hasanê Osman tüm vaktini bu konakta oturarak insanlar arasında barışı
sağlamakla geçiriyordu. Adeta bu konak barışın merkeziydi. Hasanê Osman vefat
ettiği zaman onun taziyesine gelen çevredeki aşiret reisleri, halkın ileri
gelenleri, 'Bu konak barışın sağlandığı bir merkezdi. Hasanê Osman vefat
ettikten sonra artık barış dolu günler geride kalacak gibi görünüyor. Bundan
böyle kim insanlar arasında sulh ve barışı sağlayacak bilemiyoruz. Artık hiçbir
şeyimiz, huzurumuz kalmayacak.' demişlerdi." diye konuştu.
"ULUSLARARASI BÜYÜK ŞÖHRETE
SAHİPTİ BU KONAK"
Hasanê Osman'ın sahibi olduğu bu
tarihi mekânın tekrar onarılmasını ve turizme kazandırılmasını isteyen Şakar,
"Hasanê Osman'ın ve sulhun merkezi olan bu konağın sahip olduğu şöhret
herkes tarafından bilinen bir şeydir. Rusya'dan tutun İran, Irak, Suriye ve
daha birçok ülkede halklar, insanlar bu konaktan ve sahip olduğu işlevden
haberdardırlar. Uluslararası büyük şöhrete sahipti bu konak. Ta Avrupa'dan,
İsviçre'den uzmanlar, medya mensupları gelip bu konağın görüntülerini
çekmişler, bu konakla ilgili belgeseller yapmışlardır. Alıkan Aşireti çok geniş
bir alana yayılmıştır. Raman ve Garzan Dağları arasındaki tüm köyleri içinde
barındıran bir aşirettir. Böyle bir aşiretin barış merkezi olmuş bir konağın
mutlaka turizme kazandırılması lazım. Yetkililerden bunu talep ediyoruz."
ifadelerini kullandı.
"EĞER ONARILIRSA TURİZME
BÜYÜK KATKI SAĞLAR"
Hasanê Osman'ın vefatından sonra
da söz konusu konağın bir müddet barış merkezi olmaya devam ettiğini vurgulayan
Şakar şunları söyledi: "Hasanê Osman'dan sonra onun yerine geçen aşiret
büyükleri de bir müddet onun üstlendiği misyonu sürdürmeye çalıştılar. Konak
bir müddet daha kavgaların, sorunların çözüme kavuşturulduğu bir yer olma
görevini sürdürdü. Ancak hiç kimse Hasanê Osman'ın yerini tutamadı ve ne yazık
ki bir müddet sonra söz konusu konak, sulh yeri olma işlevini yitirdi. Geçen
150 yıllık zaman içerisinde konak yıprandı, bazı yerleri yıkıldı. Sayın
Valimizden talebimiz; bu tarihi konağın onarılması için bize yardımcı olması,
turizme kazandırılması yönünde çabalarımıza katkı sunmasıdır. Belirttiğim gibi
birçok Avrupa ülkesinden turistlerin ilgi odağı olmuş bir yer. Eğer onarılırsa
turizme büyük katkı sağlar."
"ESERE SAHİP ÇIKILMALI"
Konağın kendilerine atalarından
yadigâr kaldığını belirten Fuat Normal, bir bölümü ayakta kalan konağın
zamanında bölgenin barış ve sulh merkezi konumunda olduğuna dikkat çekti.
Normal, "Şu anda
bulunduğumuz konak Hasanê Osman'a aittir. Hasanê Osman, Alıkan Aşiretinin
lideriydi. Burası ondan bize kaldı, bizler onun varisleriyiz. Bu konağın sadece
bir bölümü ayakta kalmış, diğer kısımları yıkıldı, bizler imkânlarımızla tamir
ettik. Bölgenin barış merkezi burasıydı. Bu eser önemlidir. Bunun yakılmaması
için sahip çıkılması gerekir. 150 yıl ömrü var konağın, halen bir kısmı
ayaktadır." ifadelerini kullandı.
ALIKAN AŞİRETİNİN BİLİNEN TARİHİ
Alıkan Aşireti, Basra tarafından
bölgeye gelen ve soyları Hasanê Basri denilen âlim zata dayandığı belirtilen
büyük bir aşiret olarak bilinmektedir. Geçimlerini hayvancılıkla sağlayan
aşiret, geçmişte kışın Muş-Ağrı tarafına göç edip yazın bu yörelere gelerek
hayatlarını sürdürmekteydiler. İlkbahar ve yaz mevsiminde kaldıkları bölge ise
Garzan ve Hasankeyf nehri arasındaki bölgedir. 1850'lerden sonra da yazın gelip
kaldıkları bu bölgede yavaş yavaş yerleşmeye başlayan aşiret, 7 büyük aileden
oluşmaktadır. Mala Remo, Mala Sino, Mala Dibo, Katıxoka, Cındıka ve Axıka
ailelerin isimleridir.
Bir ailenin de Muş, Ağrı
tarafında kaldığı bilinen aşiretin, şu an hâlâ Alıkan Aşiretinin büyük bir
ailesinin Muş, Malazgirt, Tatvan yörelerinde yaşamını sürdürdüğü ifade
ediliyor. O yıllarda aşiretin lideri olan Hasanê Osman'ın ilk yerleştiği yer
Kurtalan ilçesine bağlı Avcılar (Kınaske) köyü olmuş ve aşiret bu yöreye yavaş
yavaş yerleşmiştir. O zamandan sonra da Hasenê Osman gelip Beşiri ilçesine
bağlı Yalınkavak (Baxımze) köyüne yerleşmiş ve orada kendisine Qesra Baxımze
denilen bir konak inşa etmiş.
Zamanla aşiretin merkezi konumuna
gelen konak, bütün bölge tarafından; İran, Irak ve Suriye'den dahi bilinen bir
merkez haline gelmiştir. Bu konakta Alıkan ve başka aşiretlerin sorunları,
sıkıntıları; barış ve istişareler yoluyla çözüme kavuşmuştur. Konağın
üstlendiği misyon sayesinde zamanla Alıkan Aşireti bölgenin saygın bir aşireti
haline gelmiştir. Aşiretten önemli şahsiyetlerin de çıktığı belirtilmektedir.
Batman ve yöresinde yaklaşık 25-30 bin civarında nüfusu bulunduğu belirtilen
Alıkan Aşiretinin büyük çoğunluğunun Batman'a bağlı toplam 33, 34 köyde
yerleştiği kaydedilmektedir. İLKHA
0 yorum