Batman Baro Başkanı Abdülhamit
Çakan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan Yargı Reformu
Strateji Belgesi’ne ilişkin açıklamalarda bulundu. Çakan, reform paketinde
fikir ve düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması yönünde olumlu
hükümlerin bulunduğunu, yine hâkim, savcı yardımcılığı müessesesinin kurulması
gibi yargıyı rahatlatacak projelerin olduğunu belirtti.
Çakan, kendilerini
heyecanlandıran, yargı paketinde kendilerini en çok ilgilendiren maddelerin
avukatlık mesleğiyle ilgili hükümler olduğunu söyledi. Son yıllarda hukuk
fakültelerinin aşırı derecede artığını, avukat sayısının ihtiyacın çok üstünde
olduğunu, bu durumun avukatlık mesleğinin saygınlığına gölge düşürdüğünü
vurgulayan Çakan, yeni yargı reformundaki avukatlık mesleğiyle ilgili
hükümlerin hayata geçirilmesi durumunda avukatlık mesleğinin saygınlığının
artacağını kaydetti.
“BİZİ HEYECANLANDIRAN KONU
AVUKATLIK İLE İLGİLİ HÜKÜMLER”
Çakan, “Bizzat Sayın
Cumhurbaşkanımız tarafından yeni yargı reformu stratejisi ortaya konuldu.
Bizlerde yargı reformunun açıklandığı toplantı salonunda hazır bulunduk.
Açıkçası heyecanlandık. Çünkü ilk defa bir yargı reformu paketinde bire bir
avukatlık mesleğine ilişkin düzenlemeler de vardı. Elbette yargı reformunun
avukatlık dışındaki hükümleri de önemlidir, önemsenmelidir. Özellikle fikir ve
düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, yine yargıçlara
getirilen yer güvencesi, getirilmesi düşünülen hâkim, savcı yardımcılığı
müessesesi önemlidir. Asıl bizi orada ilgilendiren ve heyecanlandıran konu
avukatlık ile ilgili hükümlerdi.” diye konuştu.
“BAĞIMSIZ SAVUNMA GÜÇLÜYSE YARGI
DA GÜÇLÜDÜR”
Bağımsız savunmanın güçlü olduğu
ülkelerde hukuk, hukukun üstünlüğünün çok daha güçlü olduğuna işaret eden
Çakan, “Çünkü avukatların, bağımsız savunmaların yargıyı düzenleme gibi bir
işlevi de var. Bağımsız savunma güçlüyse yargı da güçlüdür, yargı daha tarafsız
ve bağımsızdır. Bu anlamda bizim en büyük sıkıntılarımızdan biri hızla artan
avukat sayısıydı. Şu anda Türkiye’de görev yapan avukat sayısı 110 bindir.
Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşundan bu yana geldiğimiz sayı 110 bin, ancak
hızla son dönem artan hukuk fakülteleri sebebiyle şu an hukuk fakültelerinde
okuyan öğrenci sayısı 85 bin ve bunlar 4-5 yıl sonra mezun olacaklar. Bir 4-5
yıl sonra mevcut sayımız kadar avukat sayısı artacak.” dedi.
“ESKİDEN HUKUK FAKÜLTESİ İÇİN
TÜRKİYE’DE İLK 10 BİNE GİRMENİZ GEREKİYORDU”
Avukat sayısının hızla artmasının
mesleğin itibarını ve niteliğini azalttığını aktaran Çakan, şunları söyledi: “Şu
an avukatlıkla ilgili hukuk fakültesine gitme barajı 190 bin, yani Türkiye’de
190 bininci olursanız bir hukuk fakültesi tercih edebiliyorsunuz. Ben hukuk
fakültesine 1998 yılında girdim, o zamanlar Türkiye’de 10 adet hukuk fakültesi
vardı ve hukuk fakültesini tercih edebilmeniz için Türkiye’de ilk 10 bine
girmeniz gerekiyordu. Bugün geldiğimiz noktada 190 bin… İlk 10 bine giren
öğrencinin niteliği ile 190 bininci öğrencinin niteliği aynı olmaz. Kapasitesi
de analiz yeteneği de aynı olmaz. Ama bu her iki kişi de üniversiteden mezun
olacak ve hiçbir sınava tabi olmadan avukatlık stajına başlayıp avukat olacak.
İşte ne yazık ki bu bizim avukatlık mesleğinin niteliğini ve itibarını
azaltıyor.”
“HUKUK FAKÜLTESİNİ BİTİREN
KİŞİLERE MUTLAKA SINAV GETİRİLMELİ”
En büyük taleplerinden birinin
hukuk fakültesi sınavındaki barajın indirilmesi olduğunu belirten Çakan, “Yargı
Reformu Strateji Belgesi’nde bu hüküm var. 190 binlik barajın 100 bine
indirilmesi… Bunu çok önemsiyoruz. Bir diğeri de avukatlık sınavıdır. Avukatlık
sınavı olarak ismi bildirilmedi, hukuk fakültesi bitirme sınavı olarak Yargı
Reformu Strateji Belgesi’nde adlandırıldı. Önemsiyoruz, önemlidir. Artık hukuk
fakültesini bitiren kişilere de mutlaka sınav getirilmelidir. Bu getirilecek
sınavla eğer bir kişi avukat olmak istiyorsa o sınavdan başarılı olmak zorunda.
Bir kişi hâkim, savcı yardımcısı olmak istiyorsa o sınavdan başarılı olmak
zorunda. Bu önemli.” ifadelerini kullandı.
“20 KİŞİYE VERİLECEK STAJ EĞİTİM
İLE 75 KİŞİYE VERİLECEK EĞİTİM AYNI OLMAZ”
Bu yıl hâkimlik sınavına yaklaşık
20 bin insanın girdiğini ve bunlardan 3 bin insanın sadece 70 barajını açtığını
kaydeden Çakan, “Bu 3 binden bin kişi mülakatı geçecek, 2 bin kişi geçemeyecek.
19 bin kişi avukat adayı olarak gelip aramıza katılacak. Bugün baromuzda bizim
stajyer sayımız 75’tir. Hâlbuki olması gereken sayı, eğer sınav olsaydı ya da
hukuk fakültesi bu kadar artmasaydı 15-20’yi geçmemeliydi. Biz Batman Barosu
olarak 20 kişiye vereceğimiz staj eğitim ile 75 kişiye vereceğimiz staj eğitimi
aynı olmaz.” şeklinde konuştu.
“AVUKATLARI GÜÇLENDİRECEK HER
SİSTEM YARGIYI DA GÜÇLENDİRECEKTİR”
Bağımsız savunmanın önemli
olduğunu vurgulayan Çakan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Adil yargılanmanın
olmazsa olmaz koşulu bağımsız savunmadır. Bağımsız savunmanın temsilcileri biz
avukatlarız. Avukatları güçlendirecek her sistem yargıyı da güçlendirecektir,
adil yargılamaya katkı sunacaktır, adil yargılamayı sağlayacaktır. Bu yüzden
biz Yargı Reformu Strateji Belgesi’ndeki özellikle avukatlara ilişkin hükümleri
çok önemsiyoruz. Bir an önce yasallaşması anlamında hem kendimiz çaba sarf
edeceğiz, hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve iktidarın somut adım atmasını
istiyor ve önemsiyoruz.” MEHMET EMİN URAZ
0 yorum