Diyanet
İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünce hazırlanan bu haftaki Cuma
hutbesinde, toplumun en önemli kurumlarının başında gelen aile konusu işlendi.
“Aile olmak,
aile kalmak” başlıklı hutbede, aile kurmak kadar aile kalmanın da önemli
olduğuna işaret edildi.
“Aile kurmak her şeyden önce yaratılışımıza
uygundur”
Okunan Cuma
hutbesinde, “Birbirlerine eş olmaları, huzurlu bir yuva kurmaları için
aralarında kuvvetli bir muhabbet ve merhamet bağı var etmiştir. İyilikte
yardımlaşacakları ve kendilerini güvende hissedecekleri bir aile ortamı
lütfetmiştir. Evlenerek bir aile kurmak, her şeyden önce yaratılışımıza
uygundur. Cenâb-ı Hak, ‘Aranızdan bekâr olanları evlendirin.’ buyruğuyla
kadın ve erkek için nikâhı teşvik ederken, başta yakınları olmak üzere bütün
bir topluma da evlenme çağına gelenlere destek olmalarını tavsiye etmiştir.” denildi.
“Aile kurmak
Peygamberimizin sünnetidir”
Aile
kurmanın aynı zamanda Peygamberimizin sünneti olduğuna dikkat çekilen hutbede,
“Allah Resulü (Sallahu Alyehi Vesellem) bir hadislerinde şöyle buyurur: ‘Nikâh
benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse benden değildir.’
Fıtratına uygun bir şekilde sahih bir nikâhla nezih bir evlilik yapmak, her
insan için onur ve şükür vesilesidir. Zira ‘Ey genç topluluğu, aranızdan
evlenmeye gücü yetenler evlensin.’ buyuran Peygamberimizin ifade ettiği
üzere, ‘evlenmek, gözü haramdan çevirmek ve iffeti korumak için en iyi
yoldur.’ Aile içinde yaşamak, her yaştan insana güven ve mutluluk
aşılayan bir nimettir. Sıcak bir yuvanın tadını, dertlere derman olan müşfik
elini, hayata anlam katan desteğini başka hangi nimet karşılayabilir? Aile
hayatını sağlam temeller üzerine bina eden eşler, sadece bu dünyada değil,
ahirette de saadete kavuşacak, birbirini cennete taşıyacaktır.” Denildi.
“Aile olmak
sadece aynı çatı altında yaşamak değildir”
“Aile olmak,
sadece aynı çatı altında yaşamak değildir.” Denilen hutbede, “Aile aynı
zamanda bir duygu, ideal, umut ve fikir birlikteliğidir. Eşlerin birbirine dost
olması, iyilik ve takvada yarışmasıdır. Aile olmak, Rabbimizin rızasına uygun
bir hayatı birlikte yaşamaktır. Sevinci ve kederi, varlığı ve yokluğu
paylaşmaktır. Her türlü meşakkati beraberce göğüslemek, vefakâr bir eş, sadık
bir yâr, merhametli bir ebeveyn, salih bir evlat olmaktır.” dendi.
“Aile kurmak
kadar aile kalmak da önemlidir”
Aile kurmak
kadar, aile kalmak da önemli olduğu kaydedilen hutbede, “Ailesinin
değerini bilmek ve kurduğu yuvayı korumak, kadın-erkek her Müslümanın
vazifesidir. Aile kalmak, eşlerin birbirini örtü misali setretmesi, her türlü
kötülükten muhafaza etmesi, ilgi ve sevgiyle bütünleştirmesi demektir. Bu sebeple
Yüce Rabbimiz, ‘Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer
elbisesiniz.’ buyurmuştur. Aile kalmak, yuvayı tehdit eden hata ve kusurları
terk etmeyi gerektirir. Mümin, ailesi içinde hoşgörülü ve affedici olmaya,
sabırlı ve sebatkâr davranmaya gayret eder.” dendi.
“Gençlerimizi
ailenin güçlü ve samimi ruhuyla tanıştıralım”
Verilen Cuma
hutbesinde son olarak şunlar söylendi: “Aile kalmak, kadınıyla erkeğiyle,
yaşlısıyla genciyle her bir aile ferdinin sorumluluklarını yerine getirmesiyle
ve en az kendi hakları kadar diğerlerinin haklarını da gözetmesiyle mümkündür.
Aile kalmak, her hal ve şartta kendi menfaatini değil ailenin faydasını
düşünmeyi gerektirir. Peygamber Efendimizin bir hadisine göre, ‘Bakmakla
yükümlü olduğu kimseleri ihmal etmesi kişiye günah olarak yeter.’ Muhterem
Müminler! Sevginin ve sevincin bereketlendiği, hüznün ve kederin dağıldığı bir
aileye sahip olmak için gayret edelim. Gençlerimizi ailenin güçlü ve samimi
ruhuyla tanıştıralım. Çocuklarımıza ve eşlerimize sükûnet veren bir aile ortamı
sunalım. Ailemizin kıymetini bilelim. Unutmayalım ki ailemiz bize Rabbimizin
emanetidir ve insan ahirette ilk önce anne babasına, eşine ve çocuklarına karşı
davranışlarından hesaba çekilecektir.” (AHMET KÖLGE)
0 yorum