Hey gidi koca yürekli gençlik, sizler ne bileceksiniz o paranın hikayesini? Cebinde kocaman banknotlarla dolaşmanın, paranın ağırlığından pantolonun bir yana çekmesinin ne demek olduğunu? Bir zamanlar bakkala bir ekmek almaya gittiğinde yanında koca bir desteyle giderdin, esnaf amca sana şüpheyle bakardı "Oğlum para var, huzur var, ama bu ne?" diye. İşte o günlerin ardından gelen YTL, adeta bir devrimdi!Gençler Bilmez… Bir Zamanlar Ytl Vardı Yeğenim!-1

Tarih 1 Ocak 2005’i gösterdiğinde, hepimizin kafasında aynı soru vardı: "Peki şimdi ne olacak?" Artık bir pide 5 milyon değil, 5 YTL'ydi. Kafalar karışık, hesaplar şaşırdı. O zamanlar market kasalarında yaşanan komik anları unutmak mümkün değil. Bir teyze geldi kasaya, elinde 100 milyonluk banknot. Kasiyer genç, "Teyze 100 YTL'niz var, 99 YTL üstü var" dediğinde, teyzenin suratındaki şaşkın ifadeyi görmek gerekirdi. "Oğlum, 100 milyon verdik, 1 milyon mu kalmış yani?" dediği an, hem komik hem de bu duruma alışmaya çalışan bir toplumun ironik halini özetliyordu.Gençler Bilmez… Bir Zamanlar Ytl Vardı Yeğenim! (2)

En popüler YTL banknotları, renkleriyle adeta bir sanat eseriydi. Kıp kırmızı 10 YTL'lik, yeşil 20 YTL'lik, turuncu 50 YTL'lik ve mavi 100 YTL'lik... O zamanlar en çok sevdiğimiz banknotlar, paranın rengine göreydi. "Param kırmızı" demek, adeta bir statü sembolüydü. Bir de o meşhur 5 YTL'miz vardı ki, rengiyle, dokusuyla bir başkaydı.

YTL'nin en güzel tarafı, bozuk paranın değer kazanmasıydı. Artık cebimizde 1 YTL, 50 YKr, 25 YKr ve hatta 1 YKr ile gezebiliyorduk. 1 YKr'nin bir anlamı vardı, bir değeri vardı. Sakız almaya yeterdi, hatta 5 tane alırdın! O günleri bilmeyen genç nesil, 1 kuruşun bir para olduğunu bile bilmez.

Tabii ki YTL'nin ömrü çok uzun sürmedi. 31 Aralık 2008'e geldiğimizde, o da yerini bugünkü Türk Lirası'na (TL) bıraktı. O gün de yeni bir karmaşa yaşandı: YTL'yi mi kullanacağız, TL'yi mi? Çoğu esnaf ve vatandaş hala "YTL" demeye devam ediyordu. Hatta aradan yıllar geçmesine rağmen, bu alışkanlık hala devam ediyor.

YTL, sadece bir para birimi değişikliği değildi. O, bir dönemin ekonomik çalkantılarının ve ardından gelen istikrarın simgesiydi. Enflasyonun ve sürekli artan fiyatların getirdiği sıfırları atarak, psikolojik olarak da bir rahatlama sağlamıştı. Belki de bu yüzden, o kısa süren döneme dair hatıralarımız, hem ironik hem de bir o kadar nostaljik.

Gübre Zammı Çiftçinin Belini Büktü
Gübre Zammı Çiftçinin Belini Büktü
İçeriği Görüntüle

O yüzden gençler, cebinizdeki o küçücük kağıt parçalarını küçümsemeyin. Arkasında koca bir milyonlar devri ve "YTL" fırtınası var.

Kaynak: HABER MERKEZİ