Emekli maaş zamanlarına tepki gösteren Ekmen,
kısa adı TÜED olan, uygulanmakta olan TÜFE’ye endeksli maaş artış sisteminin,
ihtiyaçları ve beklentileri karşılamaktan uzak kaldığını ifade etti. Emekli
zamlarının, Tüfe sisteminden çıkarılıp, seyyanen artış yöntemine dönülerek
hesaplanması gerektiğine dikkat çeken EKMEN Temmuz 2019 zamları hakkında
şunları söyledi:“Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından belirlenmiş 418
madde ve 895 çeşidi kapsayan enflasyon sepeti hesaplamaları emeklinin yaşamakta
olduğu ekonomik gerçekliklerin çok uzağındadır. TÜİK tarafından hesaplanan ve
geçtiğimiz 6 ayın enflasyonu olarak belirlenen % 5,01 rakamı her gün
mutfağındaki yangını söndürmekle uğraşan emekliye inandırıcı gelmemektedir.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bu yıl sepete eklenen; konserve balık, konserve
et, hazır sütlü tatlılar, çocuk elbisesi, evcil hayvan mamaları, otoban geçiş
ücretleri bir emekli ailesinin harcama kalıplarına uymamaktadır. Diğer
taraftan, benzin ve elektrik gibi birçok sektörü ve ürünü etkileyen ana
belirleyicilerde ciddi fiyat artışları yaşanırken, enflasyonun binde 3 oranında
kaldığını söylemek, en yalın anlamıyla hesap bilmemektir.”
Maaş zamlarını tespit edenleri vicdanlarıyla
baş başa bıraktıklarını belirten Ekmen, “ 4 bin 274 ailenin, 28 bin 711 iş
yerinden yaptığı harcamalarının dikkate alınarak hesaplandığı açıklanan
enflasyona ve sözü edilen bu 4 bin ailenin Türkiye’de yaşadığına inanmakta
güçlük çekiyoruz. Ya da bu hesaplamaları yapanlar çarşı-pazar görmemişler.
Onları vicdanları ile baş başa bırakıyoruz. Gelen bu artışla 2000 öncesi emekli
olanların taban aylıkları 1.982,78 TL; 2000-2008 yılları arası emekliye
ayrılanların taban aylıkları 1302,30 TL’ye, yükselmiştir. Aylıklara gelen zam
2000 öncesi emeklilerde sadece 94 TL’dir. 2000-2008 arası emeklilerde ise
sadece 62 TL’dir. Ne yazık ki bu rakam da 1 kg et parasıdır.” Dedi.
2008 sonrası emekliye
ayrılanların Taban aylıklarını ifade etmekte bile güçlük çektiklerini
vurgulayan Ekmen, “ 1000 TL ortalamasındaki bu aylıklarla insanlarımızın bütün
ihtiyaçlarını görmesini ve yaşamlarını idame ettirmelerini beklemek vicdanlara
uymamaktadır. Açlık sınırının 2 bin 67 TL olarak açıklandığı bir ortamda; 2000
öncesi ve sonrası emeklilerin taban aylıklarının, bu temel insan ihtiyaçlarını
kapsayan rakamı bile karşılayamıyor olması yürekleri sızlatmaktadır. Açıkça
görülmektedir ki; emekli zamlarının, temel ihtiyaçlarımızdan çok uzak kalan
maddelerle belirlenmiş bir enflasyon sepetiyle hesaplanması, gerçekçi olmaktan
uzaktır. TÜFE sistemi, emeklinin sırtına yüklenmiş bir KÜFE sistemine
dönüşmüştür. Emekli; yaşı gereği değişen ihtiyaçlarını esas alan harcama
kalıplarıyla oluşturulmuş, yeni bir sisteme ihtiyaç duymaktadır.” İfadelerini
kullandı.
Ekmen son olarak şunları söyledi: “Ayrıca, TÜFE sistemi ile hesaplanan
zamlar, taban ve tavan aylıklar arasındaki makasın her geçen gün daha da
açılmasına sebep olmakta ve gelir adaletsizliğinin giderek yaygınlaşmasını
sağlamaktadır. Yani zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yapmaktadır. İşte
tam da bu yüzden, emekli aylıklarındaki 6’şar aylık artışların gelir adaletini
gözetecek şekilde ve insanca yaşamaya yetecek düzeyde olmak kaydıyla; SEYYANEN
yapılmasını istiyoruz.” ŞEVKİ
ASLAN




