Art arda gelen bu olaylar, "Hava sahasında neler oluyor?" sorusunu kamuoyunun ve güvenlik birimlerinin gündemine en üst sıradan taşıdı.
Olay, Manyas’a bağlı Salur Mahallesi’nde sabah saatlerinde tarım arazilerinde çalışma yapan çiftçilerin dikkati sayesinde ortaya çıktı. Boş arazide alışılagelmişin dışında bir hava aracının enkazını gören vatandaşlar, durumu vakit kaybetmeden jandarma ekiplerine bildirdi. Bölgeye hızla intikal eden güvenlik güçleri, çevrede geniş güvenlik önlemleri alarak cihaz üzerinde ilk incelemelerini gerçekleştirdi.
Ele geçirilen İHA'nın teknik yapısı ve üzerindeki teçhizatlar, uzman ekipler tarafından mercek altına alındı. Henüz resmi bir aidiyet açıklaması yapılmasa da aracın keşif ve gözetleme amaçlı kullanıldığı tahmin ediliyor. Jandarma ekipleri tarafından muhafaza altına alınan ve üzerinde herhangi bir ülke ibaresi netleşmeyen cihaz, çok daha detaylı bir teknik analiz ve menşei tespiti için başkent Ankara’daki uzman birimlere gönderildi.
Bu vaka, Türkiye’nin farklı noktalarında son bir haftadır yaşanan benzer olaylar zincirinin son ve en gizemli halkası oldu. Henüz dün Kocaeli’nin İzmit ilçesinde, İçişleri Bakanlığı tarafından "Orlan-10" tipi Rus keşif uçağı olduğu değerlendirilen bir İHA bulunmuştu. Balıkesir’deki enkazın, Kocaeli’de bulunan ve keşif amaçlı kullanılan Rus menşeli araçlarla benzerlik gösterip göstermediği, Ankara’dan gelecek kapsamlı raporla netlik kazanacak.
Sürecin en sert askeri müdahalesi ise geçtiğimiz 15 Aralık Pazartesi günü Çankırı semalarında yaşanmıştı. Karadeniz üzerinden Türk hava sahasına yaklaşan ve angajman kuralları çerçevesinde takibe alınan bir hava izi, F-16 savaş uçakları tarafından başarılı bir operasyonla düşürülmüştü. Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklama, Türkiye’nin sınır güvenliği konusundaki tavizsiz duruşunu bir kez daha tescillemişti.
Uzmanlar, Karadeniz havzasındaki bölgesel çatışmalar ve askeri hareketliliğin, insansız sistemlerin rotasından sapmasına veya teknik arızalarla komşu hava sahalarına girmesine neden olabileceğine dikkat çekiyor. Balıkesir, Kocaeli ve Çankırı üçgeninde yoğunlaşan bu "hava trafiği", Türkiye’nin savunma radarlarının ve erken uyarı sistemlerinin ne kadar kritik bir görev yürüttüğünü kanıtlarken, Ankara’dan gelecek analiz sonuçları bu hava araçlarının "kim tarafından ve ne amaçla" uçurulduğunu deşifre edecek.




