Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın koordinasyonunda Dicle Kalkınma Ajansı (DİKA) tarafından Covid-19 Salgınının Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak illerindeki ekonomik ve sosyal etkilerini ortaya koymak amacıyla bir rapor hazırlandı.
Ajans’ın faaliyet gösterdiği TRC3 Bölgesi’ndeki
illerde Yeni Tip Koronavirüs Covid-19 Salgınının sosyo-ekonomik etkilerini
araştırmak üzere Ajans’ın Mardin, Batman, Siirt ve Şırnak Yatırım Destek
Ofislerinin desteğiyle Araştırma, Strateji Geliştirme ve Planlama Birimi
tarafından rapor çalışması gerçekleştirildi.
Bu rapor kısa vadede TRC3 Bölgesi’nde ekonomik
bazda illerin önde gelen sektörlerine pazar yönelimlerindeki değişimlere
ihracat durumlarına, esnaf ve işletmelerin pandemiye kısa vadede verdiği
tepkiye; sosyal bazda ise istihdam değişimlerine, dezavantajlı grupların
etkilenme durumlarına, sağlık ve eğitim sistemine olan etkisini araştırmak
amacıyla hazırlandı.
DİKA’nın hazırladığı rapordan bazı bölümler
şöyle:
Bu dönemde hiç kuşkusuz dijitalleşme ve
e-ticaretin önem kazanması işletmelerin özellikle sosyal medyayı, Zoom ve
benzeri uygulamaları etkin kullanmalarına, e-ticaret altyapılarını geliştirerek
finansman ve müşteriye ulaşmanın yollarını aramalarına yol açmıştır.
Bölge firmaları bu dönemde işletmelerini
kapatmak yerine faaliyetlerini geçici olarak durdurma ve çalışanlarına yönelik
kısa çalışma ödeneği desteğinden faydalanma yolunu tercih etmişlerdir.
Bölgenin önde gelen sektörlerinden turizm, gıda
imalatı, tekstil ve hazır giyim süreçten etkilenmiş olsa da en büyük
dalgalanmalar turizm sektöründe özellikle Mardin ilinde yaşanmıştır.
Tarım sektöründe ve gıda imalatında kısa vadede
olumsuz bir etkiden bahsetmek söz konusu değildir. Hatta bu dönemde karantina
uygulaması nedeniyle bireyler arasında artan gıda stoklama faaliyetleri
üreticilere olumlu yansımıştır.
İnşaat işleri Bölge’de kısmi olarak yavaşlasa
da özellikle Siirt’te inşaat malzemeleri üreten firmaların ihracat pazarlarında
ciddi değişimler olmamıştır.
Tekstil sektörü incelendiğinde özellikle
Batman’da nisan ayı satışlarındaki düşüş ihracattaki talep daralmasına, mayıs
ayı değerlerindeki artış ise firmaların ihracat kanallarının daralmasından
dolayı iç pazara yönelmesine işaret etmektedir.
Bölge ticaretine bakıldığında gıda ticareti
tüccarlara ciro artışı yaşatırken dayanıklı tüketim mallarının ticaretini yapan
tüccarlar bu süreçten olumsuz etkilenmişlerdir.
Bölge’de faaliyet gösteren kayıtlı firma
sayılarında ve firmaların çalışan sayılarında bu dönemde az seviyede bir azalma
olsa da Türkiye geneli kadar olmaması dikkat çekicidir.
Sosyal Açıdan Değerlendirildiğinde...
Bölgemizde salgın sürecinin oluşturduğu
risklerin başında ortalama hane halkı büyüklüğünün yüksek olması, kalabalık
düğün ve cenaze merasimleri ve sosyoekonomik açıdan geri kalmış kırsal
alanlarda tedbirlerin ve sağlık altyapısının yetersiz olması gelmektedir.
Salgın özellikle en çok istihdam ve işsizlik
alanında etkili olmuştur. Genç nüfusun yoğunlukta olduğu Bölge’de
faaliyetlerini geçici olarak durduran/kapatan kayıtlı/kayıt dışı işletme ve
esnafların yanlarında çalışan çırak veya stajyer diye tabir edeceğimiz genç
nüfusunun salgın sürecinde işsiz kaldığı tespit edilmiştir. Genç işsizliğinin
(15-24 yaş) Bölge’de pandemi öncesinde %40’larda seyrettiği de göz önüne
alınırsa pandemi sürecinde bu oranın %50’lere kadar çıktığı varsayılmaktadır.
Salgın sürecinde işini kaybeden bir diğer
dezavantajlı kesim kadınlardır. Gündelik ev hizmetleri, lokanta hizmetleri ve
diğer hizmetler sektörlerinde faaliyet gösteren kadınlar bu dönemde işsiz
kalmışlardır. Karantina döneminde eşleriyle birlikte daha fazla vakit geçirmeleri
nedeniyle Bölge’de aile içi şiddet artış göstermiştir.
Özellikle kayıt dışılık bu dönemde azalmıştır.
Devlet desteklerinden faydalanmak için kaçak işletmelerin bir kısmı kayıt
dışılığı terk etmişlerdir.





