Etkinlikte, İslam’ın ilk davetçilerinden, Mekke'nin en zengin ve yakışıklı gençlerinden iken tüm konforu terk ederek şehadete yürüyen Hz. Mus’ab bin Umeyr’in (r.a.) örnek hayatı, konferans ve sahne gösterileriyle anıldı.

Program Akışı ve Açılış
Program, Abdulhakim Gültekin’in sunumuyla başladı. İlk olarak, Kâri Molla Havzullah Kavak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle manevi bir başlangıç yapıldı. Ardından, Vakfın çalışmaları ve hizmetlerini içeren bir tanıtım sinevizyonu izleyicilerle paylaşıldı.

Sanat ve Sahne Gösterileri
Etkinliğin sanat bölümünde, sanatçılar Mustafa Altıntop ve Ömer Güneş sahne alarak birbirinden güzel ilahi ve ezgileri seslendirdi. Ayrıca, Mus’ab bin Umeyr’in hayatını anlatan bir sinevizyon gösterimi de yapıldı.

Konfor: Ruhun Bataklığı
İzleyicilerden büyük beğeni toplayan bu dinletilerin ardından, gecenin ana konuşmacısı, İlahiyatçı Yazar Özkan Yaman Hoca oldu. Konuşmasına merhum Ali Şeriati’nin meşhur sözüne atıfla başlayan Yaman Hoca, sözlerini şöyle aktardı: “Konfor, ruhun bataklığı.” Günümüzde insanların bu konfora mahkûm edildiğine dikkat çeken Yaman, toplumun yeniden “Mus’ab takviyesine” ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
Mus’ab’ın Sancağı Bu Beldede Düşmedi
Özkan Yaman, Mus’ab bin Umeyr’in (r.a.) hayatının anlamını bölge bağlamında değerlendirdi. “Mus’ab bin Umeyr’in hayatı Batman'da daha anlamlı. Diyarbakır'da daha anlamlı,” diyen Yaman, Mus’ab’ın (r.a.) şuurumuzun ve bilincimizin bir parçası olduğunu vurguladı. Konuşmacı, programın yapıldığı beldenin Mus’ab’ın sancağını düşürmemek için can verdiğini belirtti.

Sancağın Nesilden Nesile Aktarılması
Yaman Hoca, Mus’ab’ın (r.a.) sancağının Mısır'da bir asır önce Şehit Hasan el Benna tarafından yeniden ayağa kaldırıldığını ve bu sancağın Arap coğrafyasından Pakistan'a kadar dalgalandığını anlattı. Bu coğrafyada ise sancağı şehit Hüseyinler, şehit Fahrettinler ve şehit Veysi’ler gibi öncü isimlerin kaldırdığını ifade etti. “Şu anda biz burada toplanıyorsak bizi buraya toplayan işte o Mus’ab’ın kaldırılan sancağıdır,” diyerek toplanmanın ruhani amacını özetledi.
Davet ve Öğretmenlik Geleneği
Özkan Yaman, Mus’ab bin Umeyr’in davet ve dava bilincini yaşayarak ve pratik olarak öğrettiğini söyledi. Bu geleneğin Mus’ab’dan (r.a.) sonra da devam ettiğini örneklerle açıkladı. Hz. Ömer’in (r.a.) her bölgeye bir öğretmen (davetçi) gönderdiğini hatırlattı; Ebu Derda'yı Şam'a, Abdullah bin Abbas'ı Mekke'ye göndermesi bu geleneğin en güzel örneklerindendi.
Mus’ab Ruhuyla Yeni Fetihler
Gelecek nesillerin bu mirası devralacağını belirten Yaman Hoca, konuşmasının bu bölümünde davetçi gençlere seslendi. “İnşallah bu sancağı taşıyacak abilerimiz, kardeşlerimizle buradan İstanbul'a, buradan belki Türkiye'ye veya yurt dışı yurt neresiyse oralara Mus’ab ruhuyla, Mus’ab aşkıyla gidiyorlar ve gitmeye devam edecekler,” diyerek davanın sürekliliğine olan inancını dile getirdi.

Duayla Tamamlandı: “Bizi Mus’ab’la Aziz Eylesin”
Özkan Yaman Hoca, konuşmasını, tüm şehitlere rahmet diledikten sonra şu ifadelerle sonlandırdı: “Allah-u Teâlâ bizi Mus’ab’la tamamlasın. Allah-u Teâlâ bizi Mus’ab’la aziz eylesin. Ve onu sürekli hatırlamayı, onun gibi diğer aslanlara da yâd etmeyi, konuşmayı nasip eylesin.”

Peygamber Sevdalıları Vakfı Tiyatro Ekibi sahne aldı. Ekip, Mus’ab bin Umeyr’in (r.a.) hayatından etkileyici kesitleri canlandırarak onun İslam yolundaki fedakârlığını gözler önüne serdi.
Programın Kapanışı ve Dua
Yoğun ilgi gören programın son bölümünde İttihad-ul Ulema üyesi Molla Nezir Özdemir tarafından bir dua yapıldı. Katılımcılar, duaya huşu içinde eşlik etti.





