Açıklamada, Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi’nde süregelen sivil katliamların artık bir soykırım boyutuna ulaştığına dikkat çekilerek, son olarak 12 kişiden oluşan insan hakları aktivistlerinin "Madleen" adlı gemi ile bölgeye insani yardım ulaştırma girişimlerinin İsrail askerlerince engellenmesinin ve aktivistlerin gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
"Gazze Ablukaya Terk Edilemez"
Batman Barosu’nun açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “İsrail’in bu eyleminin amacı, Gazze’ye yönelik sürdürdüğü soykırımı devam ettirmek ve uluslararası kamuoyunun ses çıkarmasını engellemektir. Gazze ile dayanışma eylemlerinin önü kesilmeye çalışılmaktadır. Oysa savaşın da bir hukuku vardır. Savaş koşullarında dahi sivillerin öldürülmesi, yerleşim yerlerinin bombalanması ve insani yardımın engellenmesi uluslararası hukuka aykırı olup açıkça birer savaş suçudur."
Baro, Gazze'nin karadan ve denizden uzun süredir ablukaya alınarak halkın toplu ölüme mahkûm edildiğine dikkat çekerek, bu durumun hiçbir insani ya da hukuki değerle açıklanamayacağını vurguladı.
"Madleen Gemisi ve Aktivistler Derhal Serbest Bırakılmalı"
Batman Barosu, açıklamasında ayrıca alıkonulan “Madleen” gemisinin ve gözaltına alınan tüm insan hakları aktivistlerinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu.
"Küresel Vicdan ve Adaletin Testi Gazze’dir"
Açıklamanın sonunda tüm uluslararası hukuk kurumlarına, hükümetlere ve sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulunularak şu ifadelere yer verildi: “Gazze sadece bir savaş coğrafyası değil, küresel adaletin ve vicdanın test edildiği yerdir. Bu sınavdan kaçmak mümkün değildir. Tüm insanlığın, özellikle hukuk kurumlarının bu sorumluluğu üstlenmesi tarihsel ve vicdani bir zorunluluktur."