İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayşeül Navdar, bağışıklık
sistemini ve güçlendirme yolları ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Bağışıklık sistemi, bir canlıdaki hastalıklara karşı
savunma mekanizmasını oluşturan, patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyıp
onları yok eden, vücudu yabancı ve zararlı maddelerden koruyan karmaşık bir
sistemdir. Kısacası vücudu hastalıklara karşı koruyan bir savunma kalkanıdır.
Bağışıklık sistemi vücuda girmeye çalışan tüm maddeleri
tanır, ayrıştırır ve zararlı gördüklerini yok eder. O kadar hassas bir işleyişe
sahiptir ki protein ve aminoasit gibi yapı olarak birbirine çok benzeyen
maddelerin bile ayrımını yapabilir. Günümüzde "bağışıklık bilimi"
olarak bilinen "immünoloji", canlı vücudunda geniş bir çeşitlilikte,
toksinlere, virüslere, parazitlere, vücuda giren veya vücut ile temasta bulunan
her yabancı maddeye kadar tarama yapar ve onları, canlının sağlıklı vücut
hücrelerinden ve dokularından ayırt eder.
Doğum ile birlikte aktif hale gelen bağışıklık sistemi
zayıfladığında insanın hastalığa yakalanma riski de aynı oranda artar.
Bağışıklık sistemindeki zayıflığı fırsat bilen virüs ve mikroplar ise vücuda
akın ederek hastalıklara yol açar. Enfeksiyonlar gelişir. Enfeksiyonlar
bağışıklık sisteminin daha da zayıflamasına yol açar. Vücudun
hastalıklara yakalanma riskini en aza indirmek için bağışıklık sistemini
güçlendirmek gerekir. Bu sayede vücut hastalıklara karşı tekrar direnç kazanır.
Bağışıklık sistemi karşılaştığı mikroorganizmalara savaş
açar
İnsan vücudu, hastalıklara karşı bir savunma sistemiyle
donatılmıştır ve bu yüzden de kendi kendini iyileştirme yeteneğine sahiptir. Hastalığa
yol açan maddeler tarafından uyarıldığında, bağışıklık sistemi harekete geçer.
Sistem, yabancı olarak algıladığı bir mikroorganizmayla karşılaşır karşılaşmaz,
belirli hücreler bundan kurtulmak için savaşmaya başlar. Daha önce rastladığı
bir mikroorganizmayı tanıyan sistem ikincisinde ondan kurtulmak için çok daha
çabuk tepki verebilir. Buna kazanılmış bağışıklık denir.
Bu sistemin çalışmasının en güzel ve basit örneği
mikropların vücudumuza girdiğinde onlara karşı antikorların oluşması ve bunlarla
savaşılmasıdır. Aynı mikropla tekrar karşılaşıldığında bu antikorlar, bizi
hastalanmaktan korur. Antikor, vücuda giren yabancı maddelere karşı savunma
hücrelerinin verdiği yanıttır.
Farklı şekillerde faaliyet gösteren bağışıklık sistemi,
faaliyetlerini oldukça sessiz yürütmektedir. Bağışıklık sisteminin çeşitliliği
ancak bu sistemin bir sebepten ötürü aksadığı zaman anlaşılabilir. Bir
sivrisinek vücudu ısırdığı zaman, ısırılan bölge kırmızılaşır ve şişer. Bu olay
bağışıklık sisteminin çalıştığını gösterir. Örneğin; nefes aldığımızda
havada bulunan binlerce bakteri ve virüsü akciğerlerimize taşınır. Bağışıklık
sistemi bunların hepsini elimine eder ancak bazı durumlarda bazılarını geçirir
ve soğuk algınlığı ya da grip adını verdiğimiz rahatsızlıklar ortaya çıkar.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için neler yapılmalı?
Nezle, grip, soğuk algınlığı, farenjit, ishal gibi mevsim
geçişlerinde daha sık görülen ve kolayca bulaşan hastalıklardan korunmanın yolu
bağışıklık sistemini güçlü olmasından geçiyor. Bunun için yapmamız gerenler;
Doğru ve dengeli beslenmek: Şeker, protein ve
yağı dengeli ve yeterli miktarda tüketerek düzenli bir beslenme alışkanlığı
oluşturmak gerekiyor. Bu dengeyi ise ömür boyu uygulamak, sürdürmek oldukça
önemli. Ayrıca şekeri ve tuzu azaltmak da uyulması gereken diğer bir kural.
Tamamen kesmek doğru değildir çünkü yağ, tuz protein gerekli gıdalardır. Ayrıca
antioksidan gıdalar da almak gerekir. Bunu taze sebze ve meyvelerden
sağlayabiliriz. Tahıllı gıdalar da beslenme listenizde olmalıdır.
Vitaminler: Güçlü bir bağışıklık sistemi için
A,E,C,B vitaminlerine hayatımızda daha çok yer açmamız gerekiyor. A ve B12
vitamini için süt, balık, balık yağı, yumurta, C vitamini için turunçgiller,
kiraz ve kavun gibi meyveler önemli birer kaynaktır.
Kaliteli uyku: Düzenli uyku güçlü bir bağışıklık
sisteminin olmazsa olmazıdır. Çünkü kişi, yeterli miktarda uyumazsa sabah
yorgun kalkar. Verimi düşer. Zincirleme olarak moral ve motivasyon bozulur.
Konsantrasyon bozulur ve bağışıklık sistemi zayıflar. Bu nedenle yaşa bağlı
olarak değişmekle birlikte günde ortalama 7 saat uyumak gereklidir. Bu
çocuklarda biraz daha fazla, bebeklerde 18 saate kadar çıkabilir.
Su: Vücutta gerçekleşen pek çok reaksiyon için
su gereklidir. Mevsimine, kiloya ve günlük aktivitelere göre değişim gösterse
de günlük 2-2,5 litre civarı su tüketmek gerekir.
Hareketli bir yaşam: Bağışıklık sistemini
güçlendirecek en önemli unsurlardan biri de hareketli bir yaşamdır. Bu nedenle
yaş ve sağlık durumu uygun ise her gün değil ise haftada 3 defa açık havada
yürüyüş yapmak gereklidir. Uzun süre oturmaktan kaçınmak doğru bir davranıştır.
Masa başı bir işte çalışıyor ve uzun süre bilgisayar başında oturmak zorunda
kalıyorsak mutlaka kısa molalar vererek yürümek lazımdır. İş saatleri dışında
düzenli spor yapmak en güzelidir.
Stresten uzaklaşmak: Stres sadece ruh halimizi
değil bağışıklık sistemini de zayıflatır. Nedeni ise stres ile başa çıkabilmek
için bazı maddeler, hormonlar üretir. Bu maddelerin fazla üretilmesi vücudun
doğal dengesine zarar verir. Stresli dönemlerde bu nedenle daha fazla hasta
oluruz.
Kişisel hijyen: Virüsler ve mikroplar vücudumuza
girebilmek için fırsat kollar. En çok kullandıkları yöntem ise ellerimiz
yoluyla vücudumuza sızmaktır. Bu nedenle kişisel temizliğe gereken önem
verilmelidir. Ellerimizi bu nedenle sık sık sabunlu su ile yıkamak, yeterli
sıklıkta banyo yapmak çok önemlidir."




